E-Dergi

Harika bir kitap. Belki de ilk defa, insanlara bir kitabı okumalarını tavsiye edeceğim. Genellikle sevmem bu tavsiyeleri. Ama bu kitap bambaşka. "Başka"yı," öteki"ni aramayı karakterinin bir parçası olarak taşıyanlar için harika bir varış noktası. Dil. Üslup. Objektif olarak ve bilimin soğuk bu objektif tarafında kalmaya çalışmak, samimiyet, akıcılık... her şey var. Yazarı tebrik ediyorum ve teşekkür ediyorum. Bir tiyatroyu ki; -bu benim yorumum, yazar (doktor) ısrarla belirttiği gibi de asla böyle bir öznel değerlendirmede bulunmuyor, okurken içimden, "de artık bunu be adam!" desem de böyle bir şey söylemiyor (sanki karşılıklı bir sohbet gibi oldu ama kitap öyle samimi ve açık)-, bu p(l)andemi tiyatrosunu çok net anlatıyor. Bazı kısa bölümlerdeki tıbbi terminolojiye rağmen, kitap su gibi akıp gidiyor. Keyifli okumalar dilerim.

Çok güzel. Bilhassa biçim olarak çok beğendim. Türk edebiyatındaki ilk iki kitabımdan biri. Bazı hikâyeleri ben yazmış olmayı isterdim.

Modern Türk edebiyatının, benim için başucu eserlerinden birisi bu. Duygusuyla anlatımı arasındaki soğukluğu öyle tutarlı ve harika bir mesafede tutuyor ki Selahattin Yusuf, tam bir başyapıt. Şu ana kadarki kitaplarının zirvesi. Bunu başaran çok Türk yazar yok zaten. Karadenizliler'den kim okusa, kendi çocukluğunu okumuş gibi hisseder muhtemelen. Ah Karadeniz!

Thomas Bernhard. Adamım benim. Kitap akıyor. Ruhu gösteren bir cihaz olsa, ancak Bernhard kadar anlatabilir. Öyle pürüzsüz, eliyle gösterir gibi anlatıyor. Çok güzel. Ama bu tabi herkes için böyle olmayabilir. Tam bir insan ve toplum sevmez olduğu için ben çok seviyorum onu.

Çok güzel bir kitap. Sıkmıyor. Ne çok teknik ne çok öznel.