''Ürkünç makineler ve korku salan silahlardan oluşan bir çelik ve beton dünyası; uygun adım yürüyen, hepsi aynı şeyleri düşünen ve aynı sloganları atan, durmadan çalışan, savaşan, zafer kazanan, zulmeden bir savaşçılar ve bağnazlar ulusu.''
Bir dünya düşünün, attığınız her adım, söylediğiniz her söz, yüzünüzde ki en küçük mimik bile izleniyor. Düşünemezsiniz, hissedemezsiniz, sevemezsiniz, sevilemezsiniz sadece içi boş bir kabuk olarak var olabilirsiniz. Peki bu ruhsuz kalabalığın içinde yaşayıp giderken bir ruhunuz olduğunu farkederseniz ne olur?
Okurken derinden sarsılacağınız, midenize yumruk yemiş gibi hissedeceğiniz bir eser. Günümüzde yaşadığımız benzerlikler insanı gerçekten korkutuyor.
Acaba bizlerde bir distopyanın içinde mahsur mu kaldık?
Zaman zaman Winston kadar çaresiz, sıkışıp kalmış gibi hissettim kendimi. George Orwell her ayrıntıyı öyle güzel kurgulamış ki Büyük Birader'in gözü üzerinizde gibi hissetmekten kendinizi alamıyorsunuz.