Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

Şule Engin Şentürk Tarafından Yapılan Yorumlar

1600' lü yıllardan başlayıp, günümüzde son bulan bir roman Böcekleri Seven Kadın. 1647 yılında Almanya'nın Frankfurt şehrinde dünyaya gelen, ilk Avrupalı doğa bilimcilerinden biri olan Maria Sibilla Merian'ın otoportresi anlatılır romanda. Ancak diğer yandan da kökleri on ikinci yüzyıla dayanan bir Japon öyküsüdür Böcekleri Seven Kadın. Böceklerin başkalaşım dönemlerine temellenen 7 bölümden oluşan romanda, Maria'nın hayat hikayesindeki dönüşümler de anlatılmaktadır. Konusu itibariyle ilgimi çekip, okuduğum romanda sonlara doğru ilk sayfalardaki heyecanımı yitirmiş olsam da, Finlandiyalı yazar Selja Ahava ile tanışmak güzeldi.
Kitabın adı Böyle Küçük Şeyler olsa da, ele aldığı konu itibariyle pek de öyle sayılmaz. İrlanda' da Katolik Kilisesi ve devlet işbirliği ile kurulan, toplum tarafından dışlanmış, ötekileştirilmiş kadınların ve kız çocuklarının ücretsiz olarak çalıştırıldığı ve işkence gördüğü sözüm ona ıslahevleri olan Magdelene çamaşırhanelerinin hikayesini okuyoruz Claire Keegan' ın 86 sayfalık novellasında. Küçük bir İrlanda kasabasında yaşayan Bill Furlong adındaki kömür tacirinin Noel arifesinde kiliseye kömür götürmesiyle karşılaştığı bir durum karşısında takındığı tavır etrafında geziniyor hikaye. Kitabı bir çırpıda okudum ama filmini henüz izlemedim; ilk fırsatta izleyeceğim.
İnce Memed serisini okurken, bu coğrafyadan Yaşar Kemal geçti ve ardında büyük bir destan bıraktı diye düşünüyorum. İkinci roman ilki kadar hareketli olmasa da, bir çırpıda okutuyor kendini. Seriyi okurken, Grup Yorum'un İnce Memed adlı şarkısını da dinlemenizi öneririm.
Yereni de, seveni de çok olduğundan beklentimi yükek tutmadan okudum romanı. Kitabı, karakter analizlerinin derinlikli olmaması ve konusunun modern hayata sırt dönme klişesi ekseninde şekillenmesi nedeniyle, şiddetle tavsiye ediyorum diyemem. Ancak hacimsiz olması ve esprili bir dille yazılmadı nedeniyle de, kafa dağıtmak için okunabilir. Bir anti kahraman diyebileceğimiz Andreas Doppler, alaycı tavrı ve esprili diliyle bana The Big Lebowski filmindeki Dude-Jeffrey Lebowski' yi hatırlattı; bu nedenle dört yıldız veriyorum :)
Üçleme olduğunu bilmediğim için, Yeşil Peri Gecesi ile ortasından daldım seriye. Belki de farkında olmadan doğru bir başlangıç yaptım kendimce. Çünkü Kapak Kızı' nda, serinin ikinci kitabından aldığım tadı bulamadım (yine de lezzetliydi:) Sırada Osman var...