Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

hsabah Tarafından Yapılan Yorumlar

10.10.2025

Kjersti Skomsvold nasıl bir yazar ki ; aynı anda acıyı ve gülümsemeyi , varlığın derin hazzı ve yokluğun onulmaz acısını aynı metne sığdırıp bunu yalnızca doksan iki sayfada okuruna işliyor.

Yazarın ikinci çocuğu ve Anneliği aslında gerçekten keşfedişi mi demek lazım. Aile, evlilik ve özellikle bağ kurma üzerine tespitleri bazen can acıtabiliyor ama doğruya hakkını teslim etmek gerekiyor.

İçindeki yazarlık /yazma aşkı öyle büyük ve fedakarlık istiyor ki yazar bunu ona vermekten geri durmuyor.

Anlatı tek bir düzlemde ilerlemiyor ve Bo, Edel kısmen anne-baba üzerinde kısa kısa ilerliyor ve hayatının hayal ve muhasebesini aynı anda gerçekleştiriyor.

Bo’yu sevmeye korkmakta buna rağmen sevmeye cesaret etmekte; ilginç…

Sonsöz: Her ne kadar bize uzak olsa da kültür ve davranış olarak , dert mi bunlar demek için ne güzel okunuyor .
06.10.2025

“Yas aslında bencildir”

Georgi Gospodinov “Bencil”

Nasıl yağdırdı tüm acısını, hatırasını, hissiyatını …

Çok zor…

Yaşamış; daha zoru yaşadığını da yazmış…

Ruhum ve duygularım “büzüşüyor” iki sayfada bir durup kendime gelmek için uğraşıyorum.

Yüz onuncu sayfaya kadar öyle zorlandım ki; öyle işledi ki acısı, sonra biraz azalttı , sanki ondan sonrası hatıra romana dönüştü. Öncesi kesinlikle bir yas-acı-kaybediş romanı…

“Çiçekler aslında ölülerin gizli periskopları değil midir? Acaba ölüler dünyayı toprağın altında çiçeklerin saplarından mı izlerler?

Evet, babam bahçıvandı. Şimdi bir bahçe.”

Şimdi kapağını kapattığım kitabın ardından büyüklerim için varlığına gereken anlardayım.

Şükür…
05.10.2025

Orhan Kemal romanlarını okurken hissettiğim ; karakterlerin birbirine benzemesi , mahalleden bir abi ve bir küçük kız ve hep iyi bir arkadaş … Üvey anne ya da üvey baba , basiretsiz bir Öz anne ya da baba. Tabii ki bu kadar basit değil ama kurgu öyle ilerleyip benzerlikler ortaya çıkınca sanki ben bu kitabı daha önce okumuşum neydi karakter ismi İhsan ağabey/Nuran ; Cevdet ağabey/ Cevriye…

Sosyal düzenin eşit davranmadığı bireylerin hayatta kalma çabası fazlası hayalleri…

Suça doğuştan mı karışır hayat mı onu oraya sürükler …

Devamı Sokakların Çocuğu’nda…

Suçlu 2 /Sokakların Çocuğu

Cevdet, Hasan ,Cevriye , Kosti…

Olmayınca olmuyor, bazen dik başlı değil akışına bırakmak gerekiyor bazen gurur değil uzatılan eli tutmak gerekiyor …

Hep bir kötü vardır ama iyiler de vardır … Kitabın bir yerinde de geçtiği gibi kötülüğe karşı ancak birlik olup mücadele edilebilir.

Devam kitabı yalnızca bir yerinde heyecanlandırıyor ama kadar …

Selametle..
23.09.2025

Aşk bu kadar çok yalanı kaldırır mı? Ya aşk her şeyi göze alır mı , aşk alır da aşık alabir mi?

Yalanın üzerine bir saadet inşa edilebilir mi?

“Bana o kadar yakınsın, yan yanayız ve arada geçilmez bir çizgi var”

Farklı sınıflara ait iki aşık ; bir tarafın kendisinden, hayatından, sürdüğü debdebeli hayattan vazgeçmesi ve diğer tarafın iğreti yaşamına iğnelediği kostüm ve ansızın esen hafif bir rüzgarda yıkılmaya mahkum yalan kuleler ile sonsuza değin yaşaması mümkün mü?

Belki de fazla abartı , bol soslu Türk filmi…
22.09.2025

Modern toplumda “akıl”

İki tür akıl :Nesnel ve Öznel akıl

Öznel akıl derken , araçsal aklı kastederek artık insanların , neye nasıl ulaşırım diyerek öznel aklı daha fazla kullandıklarına çarpıcı olarak yer veriyor .

İnsan özgürleşiyor mu yoksa öyle zannederken aslında daha çok köleleşiyor mu?

Kapitalist düzenin baskıcı hali ve hakimiyeti teknolojinin insanın kendine bağlayan hali “aklın tutulması” insanın “daralan(!) dünyasında kendisini özgür hissetmesi …

Tüketim kültürü , sosyal medya düşkünlüğü/bağımlılığı insanın yükselirken düşmesi … Siyasal düzende artık daha çok duygusal fazla aklın ve taktiklerin ön plana çıkması…

Aklının yutulurken/tutulurken yüreğimizin körleşmesi…

Zor bir metin, elli beş sayfa Orhan Koçak ön sözü ile daha bir anlaşılır.

Okunmalı.