Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

hsabah Tarafından Yapılan Yorumlar

16.11.2025

Bulanık bir anlatı , anlaması zor , yorumlaması ondan da zor. Arşiv görevlisi Korin’in bulduğu el yazmasını sonsuzluğa erdirmek için internete yüklemek için verdiği çaba ; takıntı mı , görev mi ?

Monoloğu öyle uzatıyor ki akıllılık-delilik çizgisi karmakarışık…
Umut varken yıkım da olması kaçınılmaz!

Kasser, Bengazza, Falke ve Masterka — sürekli savaşlar, kaos ve büyük tarihsel yıkımlar arasında sürüklenir durur. Her şeye şahit olan bu dört adam çöküşü, büyük bir yangını, vahşeti, savaşı görür , yaşar.

Sonunda mitolojik ve gizemli karakterler bizi karanlıklara daha çok karanlığa götürür.
Şiddetin kaynağı “insan” kötülükten nasıl sıyrılır ya da bağımsız olabilir?

Yazarın eserdeki en büyük amacını ; Korin’in yanlışlığa itaat etmemesinde, düşünmeyi asla bırakmamasında ve kötülüğe karşı sıradışı duruşunda öyle ifade etmiş ki kitap bitmiş olmasına rağmen zihnimdeki uğultu geçmek bilmedi…
15.11.2025

Zorla mı zorbalıkla mı “Mükellefiyet”

Paran ‘durumun’ yoksa köle mi olursun, her şeye sen mi katlanmak zorunda kalırsın, ya madenin dibinde ya ezenin kırbacında…

Ölümün ağzı kocaman açık ve her yerde aynı!

Bunca yaşanmışlık ; kader ve dram sözcükleri ile açıklanabilir mi sadece ?

Nedir ; yoksulsan, yok musun?

Nüfuzu olmayanın nüfustan düşmesi de kolay değil mi?

Bunca adaletsizlikte bu dünya halen nasıl yıkılmamış!

Yazık…
11.11.2025

Annemin Uyurgezer Geceleri kitabını okumaya başladığımda kitaptan bu kadar derinden etkileneceğimi düşünmemiştim.

Üç kuşak kadın; bir yaşanamamış, bir yaşanmış ama hep eksik kalan aşk ve yaralı bir anneanne…

Travmalı bir hayat; gerçekler gizlenmiş, bir gün ortaya çıkacağı düşünülmeden derinlere itilmiş yaşanmışlıklar.

Derin derin psikolojik tahliller, her şeyi bilen bir anlatıcı; cesur kadınlar ve E.

Peki Eyşan? Anlatının içinde bilerek gizlenmiş ama gücü hep hissedilen…

Belleğin gücü unutmaktan mı ileri gelir acaba! Unutacak ki yerine yenisi gelecek (bence). Ayfer Tunç öyle sade ve yoğun anlatıyor ki bazı bölümlerde karın ağrısı ile kıvrandırıyor.

İnsan bu kadar yükü nasıl taşır? Maske üstüne maske yaşam üstüne yaşam eklerken hayatına aldığı her şey kendinden eksiltiyor…

Okunmalı…
03.11.2025

Oyun içine neler gizlenmiş, vicdan, huzursuzluk, suçluluk, yalnızlık… Udo kimi temsil ediyor , Yanık kimi?

Kurallar ve vicdan tatile çıkıyor mu? Kazanan olmak her şeyi örter mi ; yapılan her şeyi ; yoksa yalnızca kaybedileni gizler mi?

Hayat anlatıda öyle bir sessizlik içinde ilerliyor ki ; oyun tahtası çığlıkların yankılandığı yegane yer…

Udo Berger’in yenilmezliği sona erdiğinde; çok “yükseklerden” düştüğündeki his neye delalet eder.

Geçmişle bitmeyen hesaplaşma bir buçuk metrelik oyun tahtası üzerinde biter mi?

Gölgeler arasındaki karakterler, tatil beldesi ve tatil oteli… Geçmiş gelecek “an”.

Frau Else arzulanan ama tam olarak elde edilemeyen ve onun hasta kocası; anlatıda hiç gözükmeyen ama çok şey ifade eden…

Bolano Yanık’ın yattığı yeri tasvir ederken acaba ne düşündü?

Eser üzerinde uzun uzun düşünmek ve yazmak; karakterlerin üstünden tek tek geçmek isterdim; bir de oyun olmayan hayatı daha özenli yaşayabilmek…

Selametle
28.10.2025

Cinayetin cinsiyeti var mıdır ?

Dört kadın , dört cinayet!

Cinayeti işlemeye sevk eden dört farklı neden ; aşk, öfke , belirsizlik ve intikam…

Mevcut kanunların sıkıştırdığı insanın cinayeti kurtuluş olarak seçmesi , boşanamıyorsam öldürürüm !

Cinayetin psikolojisini , toplum davranışlarının etkisini, kanunların yetersiz veya baskıcı olmasını ayrı başlıklarda açıp incelemek lazım.

Aşk, intikam, belirsizlik ve öfke bahane edilebilir mi?

Şili yargıçlarının olaylar karşısındaki tavrı ve ceza verme şekilleri de ayrıca incelenmesi gereken bir husus..

İlginç bir kitap…

Selametle