E-Dergi

Sadece Gül'den değil bir çiçek medeniyetinden bahsediliyor kitapta. Zarafetin vücud bulmuş hâli, sünbülü, şebboyu, karanfili, lalesiyle onlar bir başka alemin natüvan sakinleri, bir başka dilin nazenin özneleri... Kolay ilerlemeyecek kitabınız, ama hüzünle karışık bir gıptayla yad edeceksiniz betonarme kurtçuklara yem ettiğiniz çiçekleri...

Başlamak kolay, bitirmek daha kolay bu kitabı. Ama kitap sizi bitirmiyor olacak ki, günlerce bir hasta cocuk gibi yaşarsınız gercek dünyada. Kederleriniz defalarca zarbedilmiş olur, annenize de bir şey söylememişsinizdir halbuki...

Yazıları Nazan bekiroğlu'nun yazdıkları ve diğerleri şeklinde ayırmama vesile olacak bir diğer kitaptır kendisi. Gecenin bir yarısı alınır, gün ışıklarıyla bitirilir. Sonunda dimağınızda büyülü birkaç kelime, kalbinizde dalgalanan yepyeni renkler vardır... Köşe yazılarını takip edenlere tanıdık yazılar haberiniz olsun ;)

Dili hafif, eldeki süresi kısa kitaplardan. Ya da adabına uyarım derseniz her sabah kahvesinin yanına bir yazısını katık edersiniz. Her haliyle keyif alırsınız, her haliyle seversiniz. Edebiyat böyle kitaplarla biraz daha güzel vesselam.

Başarılı bir genç öykücü ali ayçil... arastanın son çırağını okuyunca da anladık ki aynı zamanda başarılı bir şairmiş... Bizim kalbimizden uçan kuşlar onunkine konuyor besbelli...