E-Dergi

Kitap iki bölüm halinde birincisinde mitolojideki tanrılar arasındaki savaşlar ve kimi önemli olaylara kısaca değinilmiş ardından ikinci bölümde bir köylünün nasıl yaşaması gerektiğini içeren eğitici yazılar var.

Osmanlı nın son dönemlerinde şehir ve köy hayatından sahneleri kah mizahi kah duygulu bir havayla anlatan bulunduğu dönemin tüm şeffaf yapısını gözler önüne seren bir eser.

Dönemin siyasal karmaşası ve değişimlerini ironik refik halit yorumuyla okumak keyif verici

Bu kitabı ilk okuduğumda hissettiğim tat bambaşkadır.Uslup, dil, anlatım çok hoş; kalite olarak ise bir fransız başyapıtından hiç de aşağı kalır tarafı yoktu.Üstelik yabancı olduğum paris sokaklarında değil İstanbul'da tophanede beyoğlunda yürüyor; 'fatih-harbiye' de tranvaya biniyordum.

Bu kitabı okuduktan sonra uzun bir süre bunun benim için bir zaman kaybı olduğunu, yerine daha farklı şeyler okumuş olabileceğimi düşündüm durdum açıkçası.Lakin aklımı kurcalayan sürekli şu oldu ki "neden kimse Samsa'nın durumuna çözüm aramaktansa kendi hayatının akışını bozmayıp, hiç olmamış gibi bir tavır içine giriyor veya onun bu durumunun kendi düzenindeki değişimlerini düşünüyor yahut ta (kızkardeşinin yaptığı gibi) bu durumdan kendine kar çıkarmayı düşünüyor.İnsanlar hırslarının, keyiflerinin aşırı derecede esiri olmuş durumdalar, artık sadece bu ve bunları kendilerine sağlayacak olan materyaller,kişiler değerlidir onlar için.İşte size 21. yüzyılın en büyük sorunu.Bir diğer yorumda şu olabilir ki Kafka nın geldiği ailenin yahudi olmasından da kaynaklanabilecek antikomünist siyasi duruşta var gibiydi, dev bir böceğe dönüştükten sonra yavaş yavaş toplumdan elemine edilmesi toplumda saygın ve itibar sahibi dolayısıyla da sürekli güç sahibi olması gerektiğini gösteriyordu sanki.