E-Dergi

Lütfen beni bağışlayın fakat yapılan yorumların çoğuna katılmıyorum. İskender bey'in muazzam bir bilgisi var bu yadsınamaz lakin kendisi iyi bir hikaye anlatıcısı değil. Kaç defa bilinmez, kitabın içinde kayboldum zira hikaye sanki yörüngesi şaşmış bir zaman makinasında geçiyor. Hikaye çok kez detaylarla kesiliyor ve akıcılık yerini arşivciliğe bırakıyor...Velhasılı kelam, haddini bilen biri olarak 'sen kim oluyorsun?' sorusuna karşılık: Bendeniz methiyelere karşı tenkid gözlüğünü çıkarmamış bir okurum, diyebilirim.

Yeni doğmuş kuzucukları hayatımda hiç görmemiş olsamda Muhterem Üstadın anlatışı insanı görmekten ötelere götürüyor. Cins at Gülsarı'ya olan hayranlık kırgız elinde günden güne artarken, komünizm uğruna çekilen çileler ve haksızca bir yargılanış... Aytmatov yine pastoral hayatı kalbi titretecek bir şekilde yorumlamış. Ruhu şad olsun!

Füsun'un boynu Sizce bu Kitapta kaç kez tekrarlanmıştır...sanırım ne demek istedigimi anladınız.teşekkürler

Kitabı genel içerik itibariyle tüm yorum yazanlar gibi çok beğendim.Yalnız mütercimin din terminolojisinde neredeyse felaket derecesinde. Yaptığı hataları beni yedi bitirdi.Örnek vermek gerekirse abdest yerine 'abtes' yazılmiş. Tek dogru yazılmış öbek 'Ayet-el Kürsi' idi. Keske Biraz daha dikkatli çevrilseydi. Bazı yerlerde bu kitabın bir çeviri oldugu çokça belli ediyor kendini. Ama yinede kendimden birşeyler bulmadım desem kendimi aldatmama en büyük delildir.saygılar

Kitap günümüz türkçesi ile yazılmış.Konu başlarındaki beyitler olduğu gibi kalsa çok evla olurdu sanırım.Ama yinede içeriği ve çarpıcı, özlü sözleriyle kitap zihnimi öykünün durgun seyrinde izlerken birden şok edebiliyor.Bitirdiğimde bulmacalarda yada genel kültür yarışmalarında çokça ismini duyduğum bu romanı şimdiye dek neden okumadım diyerek nefsime veryansınlar ettim.