E-Dergi

Kesinlikle okunmaya değer bir kitap, 624 sayfa su gibi akıp gidiyor. Hiç sıkılmıyorsunuz hatta sonu gelmesin, bitmesin istiyorsunuz. Yazar çok kapsamlı bir tarihi araştırmayla kurduğu romanın altyapısını, son derece önemli tarihi karakterlerin diyalogları, fevkalade tasvirler, düşündürün diyaloglar ve o anı yaşıyormuşçasına capcanlı bir anlatımla süslemiş. Hem edebiyat tutkunu bir romansever, ham de tarih meraklıları için benzersiz bir eser olmuş. Kitabın geneli batılı bir karakterin gözünden, batılı bir anlayışla ama son derece tarafsız ve yalın bir dille aktarılmış. Hristiyan batının ve Müslüman doğunun çok etkileyici bir kıyaslaması ve sentezi yapılmış. Ayrıca dönemin kıayfetlerinden tututan da kullanılan araç gereçlere kadar her türlü ayrıntı öylesine yerli yerinde kullanılmış ki gerçek bir kitap kurdu için inanılmaz bir tarihi sinema şöleni sunuyor. Mutlaka okunmalı. Keşke daha erken okusaymışım. Kitabın ikincisi alıp hemen okuyup kitaplığıma kazandıracağım.

Yazarın okuduğum ilk kitabı "medeniyet ve Modernizm" hakikaten hakkında daha önce duyduğum övgüleri hakediyor. Yazar medeniyet ve modernizm ilişkisini birçok sosyloğun bakmadığı farklı bir açıdan ele alıyor. Anlatım hiç sıkmıyor. Yer yer somut ve etkili örneklerle tezini destekliyor. Modern olmakla medeni olmak arasındaki farkı çok net bir şekilde ortaya koyuyor ve bu husustaki doğunun aydınlarını, entellektüellerini eleştiriyor. Doğu toplumları adıan çok yerinde bir özeleştiri yapıyor. Modernizmin gerçekte ne ifade ettiğini ve batının modernizmden neyi amaçladığını ve batılı olmayan tüm toplumları nasıl şekillendirdiğini, değerlerini yozlaştırdığını ve tüm bunları kendi çıkarları adına nasıl hünerli ve kurnaz bir şekilde kullandığını etkili ve zihinlerde soru işaretleri bırakan bir şekilde anlatıyor. Doğu ve batı kültürleri arasındaki kültürel ve sosyal etkileşimler eksenli kitapları seven okurların muhakkak okumalarını tavsiye ederim.

İlk olarak "Puslu Kıtalar Atlası"nı okdum ve hayran kaldım. Ardından tüm kitaplarını okumaya karar verdim. İkinci okuduğum kitabı "Yedinci Gün" de ilk okuduğum kitaptaki lezzeti alamasam da çok beğendim. Aynı üslup, çok zengin bir kelime deryası, muhteşem tarihi dekorlar ve karakterler birbiriyle uyum içinde.Yapılablecek tek eleştiri benim kanımca, bazı bölümlerde çok fazla ayrıntıya girmiş ve okuyucu ayrıntılarda boğulup olaydan kopma tahlikesiyle yüz yüze geliyor ancak kitapkurtları edebiyat severler için üstesinden gelinemeyecek bir mesele değil. Eğer güçlü bir hayal dünyanız varsa okuduklarınız fantastik bir film sahnesi gibi zihninizde tatlı tatlı akıp gidiyor. Okunmasını tavsiye ederim. Ben de hemen diğer kitaplarını temin edip okumak niyetindeyim.

Son derece sıradışı bir anlatım, sürükleyici ve etkileyici. Bambaşka bir dünya ve masalımsı tat bırakıyor insanın dimağında. Yazarın Türk edebiyatında gerek üslup gerek se de muhteva olarak başka bir benzerini okumadım henüz. Tüm romanseverlere okunmalarını tavsiye ederim. Yaşadığınız modern yüzyılınızdan başka iklimlere ve kadim zamanlara, hoş ve sürprizlerle dolu bir yolculuğa çıkacaksınız.

Çok sıkıcı, ve saçma bir roman, olay akışı çok sıradan ve heyecansız. Hiç beğenmedim. Kesinlikle tavsiye etmem kimseye.