E-Dergi

toplum kuralları,kalıplaşmış düşünceler doktrinler,öğretiler derken her yerde yanımızda bir sürü insan taşımışız o ne der bu ne der diye düşünürken kendimize uğramadan yaşamışız.Yapamadıklarımız bizi rahatsız ettiği sürece yaptıklarımızdan da zevk alamaz hale gelmişiz yani mecnunun dediği gibi bilincimiz kaşınmış sürekli.kitapta handanın cesaretine hayran kaldım bende izmir de büyüdüm maalesef ankara da yaşıyorum çok düşündüm bırakıp her şeyi özlediğim izmir e gitmeyi keşke handan kadar cesur olsaydım keşke mecnun gibi arkadaşım olsaydı,keşke kızım avm değilde atlas gibi doğayla büyüseydi

kitap koşar gibi yazılmış dili sade ve anlatım zayıf kalmış zaman zaman duygulara yer verilse de bana göre yüzeyseldi.Kitapta yazarın kendisiyle hesaplaşmalarını okuduk sadece,ayrıca yazdığı romana kendisi de inanmamış olacak ki kitapta eleştirilere kapalı olduğunu ünlü yazarların sözleriyle destekleyerek belirtmiş kendisi de eserinden tatmin olmamışa benziyor.Kitapların yalın olması gerektiğini kelime oyunlarından hoşlanmadığını belirtmiş bu da kitabını çok sıradanlaştırmış yani kısacası kitap bittiğinde kendimi lezzetsiz bir yemek yemiş gibi hissettim.Bitsin diye okudum.

yorumlara güvenerek aldım ama hayal kırıklığına uğradım konu güzel,ilginç olabilir ama dili çok basit anlatım yavan geldi, bana biraz yusuf atılganın aylak adamını hatırlattı.

Yazar ;Su da yazılmış ama suya yazılmamış bir efsane suların efendisi Barbaros Hayrettin Paşanın ve ezeli rakibi Andrea Doria nın savaşı , doğu ve batının hristiyanlık ve müslümanlığın ,Kanuni ve Karlosun rekabetini anlatmış ayrıca billure ve alkalanın özlemiyle harmanlayıp aşkla kurgulamış.Tarih okumaktan tarihi hissetmekten hoşlanıyorsanız bu kitapla zamanda yolculuk yaparak tarihin karanlık sularına dalıp aydınlanarak çıkabilirsiniz.Derinden en derinden hissetmek istiyorsanız ısrarla okuyun derim.

Okurken hem hissetmek hemde öğrenmek isteyenler için çok zengin,sıcak ayrıca dili anlatımı sürükleyici bir kitap.diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum.