Toplam yorum: 3.089.885
Bu ayki yorum: 482

E-Dergi

Dilek Ergirdi Tarafından Yapılan Yorumlar

09.03.2011

Son günlerde, Ziya Baran'ın, okuma hızını yüzde 300 arttıracağını söyleyen Kendi Kendine Hızlı Okuma" kitabına takıldım.Belirli egzersizleri ara ara yapmaya çalışıyorum.Buna gerçekten ihtiyacım olduğunu farkettim.Arkadaşlar hepinize ciddi anlamda hızlı okuma teknikleriyle ilgili bilgi edinmenizi tavsiye ediyorum.Üç günde bir kitap bitirmek yerine, bir gün de üç kitap bitirmek (anlayarak) sizce de kulağa hoş gelmiyor mu?
Kitaptan, sizin için "Bunları Biliyor musunuz?" bölümü hazırladım.:)
* Büyük filozof İbn-i Rüşd'ün kitap okumadan geçen iki gecesi olduğunu, bunlardan birinin evlendiği, diğerinin de babasının vefat ettiği gece olduğunu,
* Yavuz Sultan Sellim'in, Mısır Seferi'ne giderken üç katır yükü kitap götürdüğünü,
* Dr.Burney'in ders vermek için gittiği öğrencisinin evinden kendi evine gittiği sırada bindiği atının üzerinde Fransızca ve İtalyanca'yı öğrendiğini,
* Maksim Gorki'nin fırında çırak olarak çalıştığı yıllarda Tolstoy'un bir eserini okurken, kendinden geçip bir ara kitabı havaya kaldırarak "kağıdın içinde sihirli bir şey mi var acaba?" diye sorduğunu,
* Ülkemizde 65.000 kişiye bir kütüphane düşerken 95 kişiye bir kahvehane düştüğünü,
* Batıda kitap okuma ihiyaç sırasına göre 18. sırada yer alırken bu ihtiyacın ülkemizde 222. sırada olduğunu,
* Bizim de bunları okuduktan sonra ders ve tedbir alan, bu oranlardan endişe duyan insanlardan olmamamız gerektiğini ;)
BİLİYOR MUYDUNUZ? :)
Sevgili kitap kurtları, Konfüçyüs'ün dediği gibi Allah'ım hepinize bir ev dolusu KİTAP, bir bahçe dolusu ÇİÇEK versin.:)
09.03.2011

Romanın başında yazarın çağrışımlardan hareketle konudan konuya atladığı düşünülürken daha sonra olayların yazarlık konusunda çok da yetenekli olmayan birinin kaleminden anlatıldığı öğrenilir.Bu anlamda romanın amacına ulaşmıştığını düşünüyorum
Roman hepimizin az çok bildiği 12 Eylül darbesini, ada, ada sakinleri ve martılar üzerinden anlatmıştır.Zaman zaman insanların körü körüne bağlılığına, bazılarının zalimliğine, vicdandan yoksunluğuna kızıyor, zaman zaman çaresizliklerine üzülüyor, bazen de kararlılığına hayran kalıyorsunuz. Son bölümdeyse umulmadık birinin cesareti ve duyarlılığı tüylerinizi diken diken ediyor.
09.03.2011

Zülfü Livaneli'ye hayranlığımı arttıran kitaplardan yalnızca biri "Leyla'nın Evi". Bir kaç saatte bitirilecek kadar akıcı.Hepinize öneririm
09.03.2011

"Bu kentin ne çatısını aydınlatan ayları sayabilirsin,
ne de duvarlarının gerisine gizlenen bin muhteşem güneşini."
Yine bir Afgan öyküsü: Bin Muhteşem Güneş (Khaled Hosseini).Çaresizliğin öyküsü, ıstırabın öyküsü, diğer taraftan zalimliğin öyküsü...İnsan olan insanların okurken çoğu bölümünde boğazına yumru düğümlenecek."Uçurtma Avcısı"ndan daha muhteşem bulduğum bu kitabı siz sevgili kitap kurtlarına tavsiye ediyorum. Baki şefkatle...
09.03.2011

Sabahttin Ali'nin "Kürk Mantolu Madonna" adlı romanı gerçekten okunmaya değer. Kitabın yıllar sonra bile son günlerde çok satan ilk yüz kitap arasında yer aldığını söylemem, kitabın başarısı hakkında tahmin yürütmeniz için yeterli sanırm.
Sabahattin Ali önce maneviyatçı bir içerik peşindeyken bir müddet sonra her şeyden nefret eder, yaşadığı tatsız olayları çevresindeki insanlara bağlar ve sonunda kendine dayanır.Dolayısıyla şahsi hislerini melankolik biçimde dile getirir.Ona göre aşk olumsuzdur, çünkü karşılık göremez.Yalnızdır; çünkü güvenebileceği bir dostu kalmamıştır.Eserlerinde bir tarafta ikiyüzlü, yapmacık tipler, diğer tarafta dürüst ve çalışkan olan ideal tipler vardır.Sonlar ise genellikle ani ve beklenmediktir ve kadınlar daima şefkat ve saygıyla anılır.Evet, Kürk Mantolu Madonna'da da Sabahattin Ali'nin bahsettiğim bütün özelliklerinin yansımalarını görmek mümkün.İyi okumalar