E-Dergi

Elif Şafak, benim için tamamen bir pazarlama ve dağıtım başarısıdır. Elif Şafak Türkiye’nin en çok okunan kadın romancılarındandır. Bununla birlikte, bir insanın sayıca çok insana ulaşıyor olması, onu yaptığı işte “dahi” noktasına, Türkiye dahil hiçbiryerde getirmez ... Kağıt Helva’ya baktığımda, tevazu üzerine birşeyler söylemek üzere yola çıkma iddiasında olan bir insanın, aslında ne kadar kaf dağında yaşadığını görüyorum ... Şöyleki, Elif Şafak’ın eski kitaplarından alıntılar yaparak, kendince bir “best of” yaratması bana ilginç geldi. İki senelik şarkıcıların, iyi bir pazarlama ve dağıtım stratejisi ile best of albüm yapabilmeleri kadar enteresan ... Diğer kişisel tespitim; Elif Şafak,bana ismi dahil % 70 zorlama gibi geliyor ... İsmi dahil derken, daha şık durması için, sanki bir sahne adı kullanıyormuş hissine kapılmadan edemiyorum, sanki gerçek ismi bambaşkaymış gibime geliyor ...

ilk defa bir Elif Safak kitabi okudum. cogu noktalar hosuma gitti.Yalniz sonlara dogru Ella'nin hikayesinden daha cok sufizm uzerine yogunlasmis kitap.Ella'nin hikayesi kitap genelinde biraz daha agir bassa daha hos olurdu gibime geldi.Yine de degisik tarzda bir kitap diyorum.

Eline koluna sağlık iskender pala .lütfen devam et böyle.kitap tam bir bütünlük içinde sıkmadan ,usandırmadan ,meraklandıra meraklandıra kendini okutuyor. Kopuk hiç bir şey yok.Bir devri o devrin karekterlerini ve o devre ait olayları enfes bir şekilde aktarıyor.insan keşke okullardada tarih dersleri böyle olsa diyor içinden.Bu kitabıda okuduktan sonra tarih derslerini sevmemek mümkünmü dedim kendime.bitmiş yada ölmüş bir çok değerlerimizi ayağa kaldırdın ve kaldırıyorsun iskender pala. sağolasın varolasın, teşekkürler.

herkesin okuması gereken bir kitap.kitabın başlarında çanakkaler savaşı hakkında bilgi veriyor sonra savaştaki anıları anlatıllıyor son kısımda ise savaş hakkındaki yorumlara yer verilmiş.herkesin okuması gereken bir kitap. kendi tarihimizi anlatıyor

Paris'te başlayan ve Türkiye'de son bulan nefes kesecek kovalamaca.Grange'ye yakışır mükemmellikte bir roman.Ben bu kitabı uzun zamandan beri arıyordum bulunca yutarcasına okudum.Bitirdiğimde ise bir hafta boyunca içimde bir boşluk yaşadım. Kitap sizi alacak önce Paris'in sokaklarını gezdirecek, sonra Türkiye'ye geri getirecek.Son olarak Nemrut dağına bir gezi yapacaksınız.Şöyle diyebilirim ki Grange yine insanı kendinden alacak mükemmel bir polisiye roman yazmayı başarmış.kesinlikle okunması gereken bir kitap...