Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

zezezen Tarafından Yapılan Yorumlar

17.12.2010

Serinin ilki olmasa da kronoloji açısından ilk okunması gereken aslında. Okurken bazen güldüren, çoğunlukla isyan ettiren bir kitap. Karakter öylesine güçlü, öylesine sempatik ve iyi çizilmiş ki, kitaba değil karaktere bağlanıyor, o insanı merak ediyor okuyorsunuz. Çeviri çok akıcı. Kendini pembe dizi kıvamında okutturuyor.
Ayrıca dönemin tarihi çizgisini ve karakterlerini daha kalıcı olarak kazıyor beyninize. Müslümanlar, övülmüş. Aslında müslümanlarla ilgili dönemin ve bölgenin ön yargıları negatif eleştirileri çarpıcı birtakım olay örgüleri içinde yıkılmış ve pozitif eleştiriye dönüştürülmüş. Bence seride en sevileceklerden biri.
17.12.2010

Yazarın son dönem romanlarından oldukça farklı. Farklı derken aynı akıcılık aynı heyecan var belki ama kültürel ya da edebi konu hazinesi zayıf. Hoş, öykülerden oluşması da tek bir konu üzerinde yoğunlaşmayı ve derinleşmeyi de engelliyor mutlaka. Yalnız, öykülerdeki ana karakterin aynı oluşu bir bütünlük sağlamış. Aslında kitap oldukça başarılı. Lakin son dönem kitaplarını okuduktan sonra bir de bunu okuyayım diyorsanız beklentileriniz farklı olmalı. Kısacası kulvarları farklı. Oldukça sürükleyici, bir solukta okunan, kendini okutturan öykülerle bezeli. Tavsiye ederim.
17.12.2010

Başında hafife almışım. Kitap çok daha fazlasıymış. Okudukça, böylesine hassas olabilmeyi başarabilen insanlar var mı gerçekten diyorsunuz. Kendinizden bir şeyler bulur gibi oluyorsunuz. Evet evet bence de öyle diye. Ve azıcık da olsa kanırtıyor eleştiriler ucundan. Ben de mi böyleyim diye...
Bir gençlik buhranı sunulmuş aslında size. Kaybettiğimiz değerleri böylesine olgunlukla eleştirebilen bir gençlik buhranı. Bir nevi paradoks aslında. Yeniyetmelik içinde sürgün vermiş olgunluk çınarı.
Ve en güzel tarafı da siz lay lay lom okurken, ne olduğunu anlamadan bir sol kroşe iniveriyor yüreğinize. Basit bir beyzbol eldiveni tasviri okuyorsunuz bir ev ödevinin sayfalarında. Bir beyzbol eldiveni oluveriyor bir cenaze töreni. En sıradan, basit, size kompleks dedirten bir sinir buhranı karşınıza çıkan tek bir cümleyle anlatıyor size kendini. Anlatıyor derdini. Siz de kalakalıyorsunuz ortada tüm onların altında yatan derin, içten, acılı çığlıkla. Sağ gösterip, sol vuruyor...