E-Dergi

Okumaya başladığım andan itibaren bir kişinin yaşladığı özel hayatına izinsiz girmiş ve merakla gelişmeleri izleyen bir yabancı olarak zevk aldım. Mektuplarla Adele' ye olan aşkını ve gelişim süreçlerini en içten duygularla gözlemleyebiliyorsunuz. Kesinlikle okunması gereken bir başyapıt.

"Sıkılan kalbimi rahatlatmak için elim kaç kere bıçağıma gitti. Safkan atlar koşmaktan dolayı fazla yorulduklarında damarlarını ısırıp kanatırlarmış. Böyle yaptıkları zaman daha rahat nefes alabilirlermiş. Benim de sonsuza kadar rahatlamam için bunu yapmam gerekiyor. Çoğu zaman bu düşünceye iyice kaptırırım kendimi" 4 yıl sonra yeniden okudum sanki hiç okumamış gibi yaparak ve bir kaç 4 yıl sonra yeniden okurum hiç okumamış gibi... Biraz değil çok fazla belkide abartılı yaşanan aşk acısı Werther' in içinde ama rahat nefes almak için kanını akıtabilmesini gerektiren düşüncülere varabilmesi için bu acılar böyle yazılmalıydı. Eğer Aşk' ı pek bir basite alıyorsanız kitaptan uzak durun.

"Hayat Yatılı Bir Misafirlik Değil. Günübirlik Gidilen Bir Pikniktir." Daha ne söylemek gerekir bilmiyorum. Ama az önce tüm kitaplarını bir anda sipariş etme deliliğini yaşadığım kafamın içindeki Ben'i dinleyerek. O ne söylerse mutlu olacakmışım. Asil öyle söyledi. Herkese bana tavsiye edildiği gibi tavsiye ediyorum Azil 'i ve herkesin benim gibi diğer kitaplarını arzulayacağını adım gibi hissediyorum.

Franz Kafka bu ince ama biz böcekleşmiş insanlara çok şey anlatan kitabında aslında sadece sisteme sanayileşmeye değil. Aileninde insan üzerindeki baskısını ilginç bir mantıkla dile getirmiş. Hatta herşey bir rüya az sonra insan olarak geri dönüp kitap bitecek dendiğinde. Sonucunda insanı karşı karşıya bıraktığı duruma inanamayıp biraz durup düşünmenizi istiyor. Her kim olursan ol yalnız kalmaya ve unutulmaya mahkumsun.