Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Rabia Özcan Tarafından Yapılan Yorumlar
Yeonnam-dong'un Neşeli Çamaşırhanesi içerisinde duygu yüklü hikayeler barındıran, insanı düşündüren bir kitap. Bir çamaşırhanedeki günlüğün insanları buluşturma hikayesi aslında. Hayatlarında farklı zorluklarla karşılaşan insanların o zorlukları birlikte aşmalarının, umudun hikayesi... Yer yer tebessüm ile yer yer de dolu gözlerle okuduğum bir kitap oldu. İnsan olarak paylaşmaya ne kadar muhtaç varlıklar olduğumuzu düşündüm sonra. Mutluluğumuzu, üzüntümüzü, dertlerimizi, sevgimizi paylaşmaya ihtiyacımız var. Belki bu yüzden günümüzde sürekli sosyal medya üzerinden paylaşım yapmaktan bu kadar tatmin oluyoruz. Etrafımızdaki insanların azlığı ya da sevdiklerimizden uzak kaldığımız için... Biraz kafa dağıtmalık tatlı bir kitap, ufak tefek sevmediğim yönleri olsa da genel olarak beğendim.
Kitap sever bir Kitap Kuryesinin insanların hayatına dokunuşunun hikayesi bu. Tatlı küçük kız Schascha ile birlikte kendi küçük mucizelerini oluşturmalarının hikayesi. Bana Şeker Portakalı'nı anımsattı bu kitap. Yer yer hüzünlendiren, yer yer tebessüm ettiren umut dolu bir romandı. Yalnız olduğum şu dönemde bana öyle iyi geldi ki, iyi ki yolum kesişmiş bu kitapla diyorum. Sanki bir Kitap Kuryesi kapımı çalmış da sizin için bu kitabı uygun gördüm okumalısınız demiş gibi... Sahi gerçekten böyle bir uygulama olsa ne güzel olurdu... Yüreğe iyi gelen kitaplar iyi ki varlar.
Dan Brown ortaokuldan beri severek takip ettiğim bir yazar. Yeni kitabının çıkacağını duyduğumdan beri heyecanlıydım. Ve açıkça söylemem gerekiyor ki bu heyecana fazlasıyla değdi. En sevdiğim Dan Brown kitabı olarak kitaplığımda yerini alacak. Açıkçası bu kadar nörobilim dolu bir kitap beklentim yoktu ancak kitap nörobilim hayranları için yazılmış sanki. Bilinç, bilinçaltı, ölüm, ölümden sonra yaşam, neotik bilim, sanat tarihi, sembolizm, dinler tarihi , psikoloji gibi pek çok alan hakkında bilgi edinebileceğiniz ve bu bilgileri muhteşem bir polisiye kurgunun içerisine sindirilmiş olarak bulacağınız harika bir roman. Başlarda karakterleri öğrenene kadar anlamak biraz zordu lakin devamında her şey birbiriyle o kadar muazzam bağlanıyor ki şaşkın bir şekilde sayfaları çeviriyorsun. Tam olarak adı gibi sırlar ve sırların sırrı ile dopdolu bir şaheser. Şimdi bu kitabın filminin çıkmasını dört gözle bekleyeceğim.
Kitap bitti ve ben derin bir boşluğa düştüm. Açlık Oyunları serisi beni hep derinden etkilemiştir ama son çıkan 2 yan kitap kadar değil. Belki de okuduğum zamanla alakalı bilmiyorum. Okurken hep aslında ne kadar da günümüzü anlatıyor diye düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum. İnsanların zalimliği, güç, para hırsı hep aynı... Haymitch benim hep eğlenerek okuduğum bir karakterdi fakat aşırı neşeli insanların içinde hep derin acılar gizlidir değil mi? İşte Haymitch'in hikayesi böyle bir hikayeydi, okurken tüyler ürperten, kalp sıkıştıran acı dolu bir hikaye... Haymitch'in katıldığı Açlık Oyunlarını hep merak etmişimdir bu kitapta birebir okumak çok farklı hissettirdi. İsyancı ruhunun nereden geldiğini, insanlara olan tavırlarının sebebini de anlamış olduk. Üzerine uzun uzun düşündürecek bir kurgu gerçekten. Ben çok beğendim, Açlık Oyunları hayranları mutlaka okumalı.
Aslında kurgusal olarak baktığımda bir polisiye olarak beni çok şaşırtmadı ya da etkilemedi ben daha derinlemesine irdeleyelen dedektiflerin olduğu ve daha komplike suçların olduğu kitapları seviyorum. Lakin bu kitabın etkileyici tarafı yazarının Alexia hastalığından muzdarip olması. Yani okuyamıyor ama yazabiliyor. Howard Engel kafasına aldığı bir darbe sonucunda bir süre amnezi ve alexia sine agraphia yaşıyor. Nadir görülen bir nörolojik hastalık. Ve kitabımızın baş karakteri Dedektif Benny Cooperman da kafasından bir darbe alması sonucu alexia yaşıyor ve bir hastane odasında olayları; kafa karışıkları, unutmaları ve okuyamamasına rağmen araştırmadan ve çözmekten geri durmuyor. Aslında büyük bir mücadeleyi farklı bir perspektiften, bir dedektifin perspektifinden görmüş oluyoruz böylece. Bu yüzden ben sevdim bu kitabı, nörolojik hastalıklardan muzdarip insanların gözlerinden hayatı görmek insana çok farklı hissettiriyor.