E-Dergi

çok güzeldi.fakat herkesin hoşuna gidebilecek türden bir kitap değil.hasta ruhlu adamları anlayabilmek için sizin de biraz hasta ruhlu olmanız gerekeir sonuçta.

İki kadının birbirine geçen hikayesinde Afganistan´ın tarihine ışık tutmuş bir yazar Khaled Hosseini. Savaş gerçekten nedir? Savaşmaktan başka bir şey bilmeyen bir halk ne yapar? Ne istediğini bilemeyen insanlar nerede dururlar? Politika, hırs, aile, gelenekler, vatan, özgürlük, savaş ve tabiki kadınlar. Hepsini bu kitapta öyle güzel derlemişki yazar, kitabın sürükleyiciliği elinizden bırakmadan okuma isteği yaratması bir yana, olanları, olabilecekleri dehşetle ve üzüntüyle gözler önüne seriyor Hosseini. Bin Muhteşem Güneş kurgu olabilmek için çok gerçekçi bir kitap. Mutlaka alıp okuyun derim.

ali & ramazan

''Ali bir gün yetimhanede beliriyor. Taş avluda. Ama çocuklar bahçe diyorlar. Hep bahçe dediler taş avluya.'' asıl olan taş avluya bahçe, insana insan diyebilmek gördüklerimizi yüreğimiz ve beynimizle harmanlayıp şartlandırılmaktan, baskıcı toplumlardan soyutlaşarak tahammül kelimesini hakettiği gibi kullanmak... ali ile ramazan tıpkı leyla ile mecnun gibi diyebilmek...

İki arkadaşın öyküyüsüyle başlıyor roman.
Biri katı bir sadakat sergilerken diğeri önce ben diyor.
Vicdan azabı, sadakat, ihanet, sürprizler.

Arka planda Afganistan'ın yakın tarihi..
Her şey çok güzeldi.

Konusu enteresan olan kitaplardan birisi daha... Matematikteki olasılık hesaplarının nerelerde ne şekilde kullanıldığını okudukça merak daha da artıyor ve sürükleyici polisiye bölümleride kitaba ayrı bir tat katıyor.