E-Dergi

Kah karın içinde saatlerce gidip kanlı bir doğum odasına atıyor sizi kah tuhaf hastalarla başbaşa bırakıyor. Morfin bağımlısı olan doktorun öyküsü özellikle favorim oldu.

Sovyetlerde sahnelenmesine izin verilen tek senfoninin yazarının hayatı ilginç bir teknikle işlenmiş kitapta. Bir solukta kendini okutuyor.

Bence bu roman huzurun romanı. Zaman konusunu kendine merkez seçerek ilerliyor. Bazen günler hızla akıyor ve yıllar geçiyor bazen de o büyülü dağın sanatoryumunda sadece birkaç günde yaşanan tuhaf olaylara şahit ediyor okuru. Zamanın uzunluk ve kısalığını iyice sorgulatıyor Mann.

Beat kuşağının manifestosu. Adı gibi ulurcasına okunması gerekecek süratte ilerleyen ölümsüz bir metin. Ginsberg, yaşadığı çağın kahin şairlerinden olduğunu gözler önüne seriyor.

Kısa ancak uzun süre akıldan çıkmayacak bir hikaye. Yazılışının üzerinden yıllar geçse de halen insanı teknoloji üzerine kuşkulandıracak kadar güçlü. Bir saatlik bir okumayla insana çok şey katıyor. Ya da alıyor mu denmeli?