E-Dergi

19. yüzyıl Victoria döneminde İngiltere' de yaşayan mürebbiye ve Efendisi arasında geçen aşkı anlatan, romantizm akımının en önemli örneklerinden biridir.

Yazarın kendi yaşamından izler taşıyan eserde toplumda yer edinen dini baskı, insanlar arasındaki sınıf farkı ve erkek üstünlüğüne dayanan bir yaşam tarzı da gözler önüne serilmiştir.

Kitapta bahsedilen okul, yazarın ablaları ile birlikte öğrenim gördüğü rahip okulundan esinlenilmiştir. Ayrıca romanda yer alan ölüm sahnesinin Brontë nin ablası Maria'nın ölüm anı olduğu söylenir.

Romanda küçük yaşta öksüz kalan Jane Eyre'nin yapayalnız zorlu geçen genç kızlık döneminden güçlü bir kadına dönüşme öyküsü anlatılır.

Kadın hak ve özgürlüklerine sahip çıkan ilk romanlardan biri kabul edilen eser döneminin en güzel örneklerinden biridir.

Hikaye içinde hikaye okuyabileceğiniz, kurgusunda kadim anlatılara da yer verilen büyülü gerçekçilik ve postmodern izler taşıyan sürükleyici bir roman.

Kitap ilk sayfalarda faili meçhul akademisyen cinayetinin tek sanığı olan üniversite öğrencisinin hikayesi ile başlıyor. Daha sonra okuru o hastane bahçesinden alıp 2.Dünya savaşı yıllarına Bakü'ye götürüyor. Can dostu Ayvaz ve Firuz ile tanışıp bir anda Alman-Rus savaşının acımasızlığı ile yüzleşiyorsunuz. Stalin, Hitler, Leningrad derken Cengiz Han'ın sırrına ortak oluyoruz. Ve bu iki sıkı dostun arasına giren Maral'ı hem seviyor hem de onları Harut ve Marut hikayesine dönüştürüğü için kızıyoruz. Elinizden bırakamayacağınız bir roman arıyorsanız aklınızda olsun...

Annesini bir gün önce kaybeden ve artık uyumak istemeyen Marcos, bir daha rüya görmemek için ilaç alır. Tam enjekte edecekken tiyatronun önünde bekleyen kadın ona farklı duygular yaşatır. Onu izlerken patronundan gelen telefon ise dikkatini dağıtır. 14 yaşlarında bir uzaylı ile görüşmesi istenmektedir. Fantastik ve mizahı birarada kullanan yazar ölümden sonraki yaşamı da kurguya eklemeyi unutmamış.

Fazla beklenti olmadan vakit geçirmek için okunabilecek bir kitap...

Zaman kısıtlı olduğu için oğlumun okul ödevine yardımcı olsun diye aldım. Çalıkuşu romanının sadeleştirilmiş hali. Asıl roman kalın olduğunu için bu hali tercih edilebilir.

Fuhuşun topluma saçtığı ahlaki yozlaşmayı konu edinen romanda yazar, bu ahlaksızlığı namuslandırmak gibi akıl dışı bir gayeyi hayali bir kurum olan Kokotlar Mektebinde ele alarak ahlaki bir ders vermeyi amaçlamış.
"Ahlakı, ahlaksızlardan öğrenin" sözünü doğrulayan bir kurguya sahip olan romanda, fuhuş içinde geçirdiği gençlik yıllarından sonra, yaşadığı sıkıntıları düşünen Ulviye Melek bir müessese kurar ve burada metres yaşantısını meşrulaştırmaya çalışarak, bu yolla hayatına devam eden kimsesiz kızları koruması altına alır.
Romanda ayrıca Batılılaşmak uğruna ahlaki değerlerin nasıl yozlaştığından dem vurulur ve Avrupa'daki ahlaki değer yargıları ile felsefik açıdan karşılaştırma yapılır.