Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

eada Tarafından Yapılan Yorumlar

13.03.2003

Tolstoy kalitesini iyice anlıyoruz. Vasili' nin hırsı ve açgözlülüğü Nikita'nın hayatından önemli mi değil mi? Bu öykü tam anlamıyla bir öğreti bence. Vasili sonsuz ve güzel olan şeyi keşfedip, Nikita kendini eleştirirken ben de soğuktan üşüdüm. Eleştirecek hiç bir şey yok. Mutlaka okunmalı diye düşünüyorum. Özellikli kurgu çok akıllıca.
10.03.2003

Steinbeck' in yalın anlatımı zevkli bir okuma süreciyle buluşuyor. Fakir fakat yüzde yüz hayatın içinden yukarı mahalle sakinlerinin, ilginç tiplemeleri ve yaşam tarzları başarıyla anlatılmış. Danny, Pilon, Korsan ve diğerleri... Her birinin kişilikleri ayrı hamurlarda yoğrulup, yerli yerine oturunca, yukarı mahalle halkını sevmeye başlıyor, onlarla şarap içip şarkılar söylüyor, hırsızlık yapıp günü yaşama neşesi içindeyken, gerçekte neyin kötü kimin iyi olduğunu bir daha düşünüyorsunuz. Kurgu ve anlatımındaki ustalık, yalın ve sürükleyici olaylarla sürdüğünden, bir solukta okunuyor.
07.03.2003

Eski İstanbul betimlemelerini, aşka, aşkına ve umut ile yaşama dair duygular içerisinde çok iyi aktarabilmiş. İnsan çoğu kez aynı hisleri duyumsar, fakat Loti duyumsamakla kalmıyor, zor olanı, harflere dökmeyi ustalıkla beceriyor; duyumsatıyor. Empresyonist deneyimlerini, duygularıyla yoğurduğu Aziyade'yi okurken eminim aynı sevileri, aynı umutları ve heyecanları paylaşacaksınız. Özellikle ortamsal duygu yüklenimlerini okurken hayran kalmamak mümkün değil.
05.03.2003

Kayıp Kentin Yakışıklısı gerçekten karizmatik bir çekiciliğe sahip. Uzaklardan derin bir okyanus tadı alacağımı sandığım şiirlere, daha doğrusu düz yazılara çokça takıldım. Evet, otobüs vardı ve tüm kapak ön yazısı karizmasıyla otlu peynir de vardı. Fakat ne otobüsteydim ne de otlu peynirin kokusunu duyabildim. Bilemiyorum, belki bu bana özel bir durumdur, lakin cicili bicili kitabı elimde tutarken, Oğuzcan'ı, Akova' yı samimiyetle andım. Erdoğan' a ellerini uzatıyorlar, onu yukarıya çekmek istiyorlardı. Erdoğan ise ne üreteyim, nasıl üreteyim kaygısı ile onları göremiyordu. E ben de sıkılıyordum bu işe; Değişik olma gayreti içindeki cicili bicili sayfaları ben mi terkettim, yoksa onlar beni mi, şimdi bilemiyorum. Tek hatırladığım, bacağından vurulmuş bu dizelerin, beni hiç bir yere götüremediğidir.
05.03.2003

Ahmet ile Zeynep' in mektuplarından oluşan eser, çocuklarından gözünden dünyaya bakmakla kalmıyor, kimin yetişkin kimin daha çocuk olduğunu ince ve mizahi bir dille eleştirirken, Türkiye' deki tek tip eğitim sistemini gözler önüne seriyor. Okurken, rahmetli Aziz Nesin' in mizahi yönünü anmakla kalmıyor, ustanın ne kadar ince bir zekaya sahip olduğunu da bu eserinde gözlemliyorsunuz. Mutlaka okunmalı...