Toplam yorum: 3.087.413
Bu ayki yorum: 7.100

E-Dergi

eada Tarafından Yapılan Yorumlar

01.09.2005

aslında yorum yazmayacaktım, ki bu yorumdan da öte bir şey olacak sanırım. ilkin bu kitabın kişisel gelişim kitapları içinde algılanmasının bir hata olduğunu söylemek gerek. ve ne yazık ki bu yanlış anlaşılma yazarın hikayeyi son derece kötü kurgulamasından kaynaklı. ana kahramanı ele alalım: adam zengin, yaş yetmiş iş bitmiş, ferrarisi bile var! yani belli bir materyal ve fiziksel hayat tatmini yaşamış zaten. bu durum hikayenin inandırıcılığını bitirmiş. bu kitabı okuyan her yurdum insanı, ''ohooo amcam zaten yaşamış, yapmış yapacağını, yumurta kapıya dayanınca kendini vurmuş hindistanlara, dağlara'' diyecektir! işte gerçek tastamam budur. ki zaten hayatı sorgulama ve karar verme sürecine, yaşam-ölüm-amaç ve inanç silsilesini bulma/belirleme inandırıcı bir şekilde çok daha erken yaşlarda olmalıdır, doğru ve isabetli olan budur. bu durum hikayenin içinde aslında çokça iyi yakalamalar ve yönlendirmelerin inandırıcılığını zedeliyor ve konunun kişisel gelişim olarak algılanmasına neden oluyor. yazar, ana kahramanı bilerek böyle seçmişse, inanın bana o hiçbir şey bilmiyor anlamına gelmiyor; biliyor ve fakat edebi bir dilden, kurgudan ve biçimsellikten çok uzak bir kitap. gündelik hayatın karmaşasında uygulama imkanı olmayan öğütleri para harcayarak almak isteyenler için zaman kaybı olarak görünüyor. neden mi? kahramanlara bakalım: hepsinin keyfi gıcır, geçim dertleri yok, öyle ki fazla geliyor da çok geç de olsa aramaya başlıyorlar. oysa hayat bir tatminler dizilimidir, birbirine zincirlemedir. ülkemizde bu kitabın öğretilerini uygulamak ancak belirli bir maddi imkanın ve sosyal güvencenin üstünde olanlarla ilgilidir, ki onlar da bunları bir süre moda şeklinde uygulayacak, daha sonra bırakacaklardır. çünkü kitap boş bir zemin üzerine öğretisini kurmuş: şükür edin diyor ama kime, neye? bundan hiç bahsetmiyor...
10.12.2003

Yüzbaşının Kızı tam anlamıyla bir başeser bence. İkinci kez okunduğunda dahi kesinlikle zevk alınabilir. Zengin bir ailenin çocuğunun büyümesi ile babasının onu askere göndermesi sonucu gelişen olaylar savaşla içiçe anlatılıyor. Dönemin sahte çarının tüm ülkeyi kasıp kavuran kanlı eylemleri arasında, kuşatılıp yağmalanan bir kale içinde savaş öncesi ve sonrası gelişen olaylar son derece heyecan veriyor. Çok gerçekçi bir roman olduğunu okurken ürpererek farkedeceğinize eminim.
10.09.2003

Yazarın genç bir kızla mektuplaşmaları gerçekten içten ve samimi bir hayat dersi niteliğinde. Dili yalın, konular çeşitli başlıklar altında mektup formatında açıklandığından, okurken Tamaro'nun seslenişlerinin size de olduğunu hemen anlıyorsunuz. Yazar bu kitabında doğum, yaşam, ölüm ve Tanrı'yı, içinde bulunduğumuz şartların ve toplumların gölgesinde başarıyla sorgulamış bence. Eşyayı bir araç olmaktan ziyade amaç olarak algılamaya yüz tutan gelişmiş! toplumların ileri! insanlarına zorla tekrar tekrar okutulması gerektiğine inanıyorum. Hayatın zor ve acımasız olduğuna; çalışmanın, zamanın ve hayatın içindeki huzursuzlukların farkına varıp, neden sorularının yanıtlarını aramaya başlayanlar için eşsiz bir kaynak olabilecek nitelikte bir kitap. Vahşi kapitalizm ve günümüz asimile politikalarının, soylu ve sevgi dolu insanları, nasıl görünmez mengeneleriyle esareti altına alıp buzlaştırdıklarını harika bir gerçekçilik ve ortak payda ile anlatan nadir bir kitap bence.
02.09.2003

Sallinger yalın anlatımı ve içtenliği ile büyülüyor. Kitabın arka açıklamasında tipik bir aileden sözediliyorsa da içinde bulunduğumuz zaman ve kültür açısından gerek diyaloglar ve gerekse yaşam tarzı bakımından sıradışı bir aileyi görüyoruz. Franny'nin gerçeği bulma arzusunu mistik içinde arayışı, erkek arkadaşı ve diğer insanlara yabancılaşması ve hiç te sıradan olmayan sanatçı bir karı kocanın deha çocukları... Franny'nin tanrıya ulaşma çabasına Zooey deneyim ve yaklaşımlarıyla yön vermeye çalışıyor.Hayatı sorgulayanlar için okunması gereken nadir bir kitap olduğunu düşünüyorum.
19.08.2003

Son derece yalın bir roman. Bir kez okuduğunuzda tekrar okumak isteyebiliyorsunuz. Sürekli, okumakta olduğu okullardan atılan samimi bir çocuğun içsel anlatımı ve oldukça da güzel. Aslında çok akıllı olan bir çocuğun, büyüklerin dünyasına direnip, hayatı sorgulaması ve anlamı araması sürecinde geçirdiği buhran başarıyla aktarılmış. Aslında bu kitap için fazla söze gerek yok bence, romanın kahramanı Holden Caulfield' ın konuşma tarzıyla konuşmak gerekirse: ''BU LANET KİTABA BİTTİM...''