E-Dergi

Serinin ilk kitabını da beğeniyle okumuştum ama bazı şeylerin havada kaldığını düşünmüştüm. İşte bu kitapta birçok şey daha yerli yerindeydi. Sevgisini daha net ifade eden, sırlarını geride bırakmaya başlayan bir Desmond ve gittikçe daha da güçlenen bir Callypso var karşımızda. Des’in kıskançlıklarını, Callie’yi koruyuşunu ve aralarındaki muazzam uyumu okurken çok keyif aldım. Kitabın ilk yarısı biraz durgun olsa da sonlara geldikçe kitap adeta akıyor. Birçok sırrın açığa çıktığı ve ilk kitaptan beri ortadaki büyük sorunun -ya da tehlikenin- artık ayaklandığını haber veren bir epilog bölümüyle sona ulaşan kitap, serinin sonraki kitabı için de çokça ipucu veriyor; kesinlikle sıradaki kitap daha heyecan verici olacak! Sabırsızlıkla bekliyorum.

Vay canına, ben ne okudum böyle?

Etkileyici bir evrene ve fazlasıyla sürükleyici bir maceraya ev sahipliği yapan bu kitabı kitaplığıma kattığım için çok mutluyum. Ters köşelerle dolu, aksiyonun hiç dinmediği bir kitaptı. Kitap boyunca kime güveneceğimi şaşırdım. Zaman zaman Abriella’nın saflığı karşısında öfkelensem de kalbinin sesini dinlediği için ona yeterince kızamadım. Finn ve Sebastian arasında kaldım ve kitabın sonuna geldiğimde hâlâ kimin esas oğlan olması gerektiğine karar veremedim. Sarsıcı bir aşk üçgeni, sırlar, kayıplar, çok uzun bir zamandır süregelen lanetler, kehanetler… Kitapta ne arasanız vardı. Abriella’nın Jas’a karşı duyduğu bağlılık ise yürek burkan cinstendi. Bir abla, kız kardeşi için ancak bu kadar fedakâr olabilirdi. Kitap inanılmaz bir ters köşeyle biterken devamını okumak için büyük bir istek duydum. Umarım yayınevi elini çabuk tutar.

Yazarın kalemine bayılıyorum. Serinin diğer kitapları gibi çok severek okudum.

Yazarın kalemiyle tanıştığım ilk kitap oldu ve sahiden çok sevdim. En kısa sürede diğer kitaplarını da tamamlayacağım.

Severek okudum. Güçlü kadın karakterlere bayılıyorum.