E-Dergi

Hayatın hengamesi içinde bir gün savaşın patlak vermesiyle erkeklerin hem geride kalanların yaşaması için hasadı yapılması hem de ülkelerini korumak için savaşa koşmaları gerekir. Geride kalan kadınları ise daha büyük bir sınav beklemektedir. Bu çetin sınavla acı, umut, mecburiyet gibi kavramlar iç içe geçmeye başlar. Toprak ana, kadere boyun eğen bir eşin, annenin, atanın geçmişi ile hesaplaşması yitip gidenlerle geride kalanların hesaba çekildiği Tolgonoy ana ile kadim dostu toprağın dertleşmesi. Yitirilen onca şeye rağmen hayatın yaşamaya mecbur bırakması. İnsanların topluma karşı olan sorumluluklarını, bencillikten uzak sıkı bağlarına tanık olacaksınız. Kitabın ana karakteri Tolgonoy liderlik dersi verir kitap boyunca. Yaşamak için yapılacak şey bellidir acılara rağmen sabah kalkıp tarlaya gitmek... Kimsenin matem tutmaya bile vaktinin olmadığı zamanlar... İncecik kitapta kocaman bir dünya bulacaksınız.....

Fakirliğin, çaresizliğin pençesinde hayatlar ve umutlarını taşıdıkları atalarından tek miras olan küçük sandallar.... Diğer tarafta ise halkın cahilliği ve çaresizliğinden sonuna kadar faydalanan zenginler... Kahramanımız Kino ise hasta çocuğu için para bulmak umuduyla şansının yanında olduğu bir gün kocaman bir inci bulur. Bu inci parlak yüzeyi ile Kino'nun kurtuluşu, hayallerini, umutlarını ve geleceğini yansıtır. Ancak zamanla Kino' nun ve ailesinin çetin bir sınavı olmaya başlayan inciyle çaresizliğine, açlığına, cahilliğine, atalarının kaderine karşı isyanı alevlendirir....Etkisi sayfa sayısından daha fazla olan bu kitabı ilgiyle okuyacağınıza eminim...

İnsanların kendilerinden farklı olanlara karşı ne kadar zalim olabileceğini anlatan ve bunu yaparken de kendilerine doğuştan verilen bir hakmış gibi davranarak ne kadar duyarsız ve zalim olabileceğini anlatıyor. Kitabı okurken şunu sormalısınız toplumun doğru kabul ettiği bir yanlışa karşı nasıl tepki verirdiniz. Kolay kaçıp genele uymak mı? Doğru olanı yapmak mı? İnsanın zalimliğinin sınırı ne olabilir? Sorusunun cevabını her çağa özgü olarak isimleri, sebepleri, yerleri değiştirerek cevaplıyor insanoğlu.. Okuyacağınız bu kitap belki çok eski bir zamanın fısıltısı ama şuanın dahi şekil değiştirmiş gerçeğidir. Yazıldığı döneme damga vurarak bir direnişe simge olan, büyük ses getiren bu kitap düşüncelerin ve fikirlerin neleri değiştireceğinin açık bir göstergesidir. İyi okumalar....

17 tane anahtardan bahsediyor yazar.Hayatınıza katmanız gereken 17 beceri.Kitap genel olarak yüzeysel bir kişisel gelişim kitabı havasında...Bazı bölümlerinde sıkılabilirsiniz.Ana fikir olumlu düşünmek-yaratıcı hayal gücü - planlama-harekete geçmek çerçevesinde.En kilit tarafı bence coşku,öfke gibi duyguları kontrol altına almazsanız çok basit hatalar yapmanızı sağlayacağıydı.Yani biraz poker surat olmakta fayda vardır.Şimdiden iyi okumalar

"Her zaman susayan suyu bulmaz. Kimi zamanda su susayanı bulur. "Bu kitapta suyu arayan bir ruhunuz varsa eğer iyi gelecektir. Kitabı ne için okursanız ona dair bir tat bulacağınızı düşünüyorum. Sıkılmadan zevkle okuyacağınız, düşündükçe hayatınıza dair dersler çıkaracağınız bir eser. Yazarın kalemini de kelamını da çok beğendim. Yine kitaptan bir alıntıyla "sevdaya dair, aşka dair hiçbir kelime sevdayı anlatmaya susmaktan daha layık değildir." diyerek susalım...Dilerim ruhunuza taze ve hoş bir esinti olur.. Keyifli okumalar...