Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

faik çelik Tarafından Yapılan Yorumlar

18.02.2024

Yazarın Odası 2. cildi de ilk ciltte olduğu gibi “The Paris Review” dergisinde yayınlanmış 9 yazar ile yapılmış söyleşilerden oluşuyor. Ancak bu yazarlar daha genç ve bir kısmı hayatta, dolayısıyla ilk ciltten daha yeni döneme ait. Buradaki yazarların söyledikleri söyleşiyi yapan kişilerin sorularına göre ilginç veya sıradan olmuş. Örneğin Saul Bellow söyleşisi çok kaliteli ve keyifli, buna karşın Ezra Pound söyleşisi yavan ve sıkıcı, bu belki de Pound’un geçmişe ait sırtındaki yüke de bağlı olabilir. Keza Raymond Carver’da da hayal kırıklığı yaşadım. Toni Morrison’a hayran kaldım, “feminizm”i kendisine bu kadar yakıştıran söyleşisi okunmalı. Haruki Murakami bomboş bir söyleşi vermiş, farklı olmak dikkat çekici olmak adına hiçbir şey söylememiş. En zekice cevaplar Philiph Roth, biraz da Paul Auster’de var. Orhan Pamuk söyleşisi de oldukça başarılı. İlk cilde göre çok daha iyi bir kitap.
16.02.2024

Yazar Odası prestijli bir dergi olan “The Paris Review” da yayınlanan farklı edebiyatçılarla yapılmış söyleşileri kapsıyor ve 2 cilt olarak basılmış. İlk ciltteki 9 edebiyatçının bazılarının söyleşileri ilginç. E.Hemingway’in hırçın ve azarlayıcı cevapları, Borges’in konudan konuya sıçrayan ve unutkanlıklarını ortaya çıkaran cevapları, T. Capote’nin hayatı ciddiye almayan light cevapları, G.G.Marquez’in soruya değil kafasındaki konuya cevap vermesi dikkat çekici. Söyleşiler doğal olarak çok eski tarihli, 60-70 yıl önce yapılmış çoğunluğu, pek ilgimi çekmese de 2. cildini de okuyacağım.
13.02.2024

Altı düşsel öykü içeriyor. Bunlardan “Sandalye” öyküden çok denemeye benziyor, “Ambargo” ve “Kısırdöngü” ütopik, “Eşyalar” distopik, “Sentor” ise mitolojik öykü niteliğinde. Hepsinde otorite ve baskıya karşı bir duruş var. Aslında Saramago okumak onu tanımak isteyenler için bu kitap iyi bir başlangıç olabilir.
13.02.2024

Yaşlı Pieter Bruegel’in (1525-1569), “Körler Meseli” ölümünden az evvel bitirdiği bir resmidir.
Gert Hofmann bu tablodan esinlenerek 6 körün resmedilmesini kurgulamıştır, hikayede 4 körün adı belli olup diğer iki kişi birinci ağızdan anlatıcı durumundadırlar. Grotesk edebiyatın tipik bir örneğini vermiştir yazar. Zıtlıklar (acı-haz, mutluluk-nefret, umutlu olmak-umutsuzluk gibi) ya duygular veya nesneler (güneş-gece, sağlıklı-yaralı, ev-samanlık gibi) üzerinden bir arada verilir. Yaratılan karakterler ise, toplum tarafından dışlanan aykırı kişilerdir. Kurgumuzda da körler toplumda farklı nedenlerle kör olmuş dışlanmış kişilerdir.

11.02.2024

İrlanda’lı yazar C. Keegan’ın ülkesinin yüzkarası bir sosyal sorununu, daha yakın tarihlerde son bulan Magdalen Çamaşırhaneleri” sorununu anlattığı uzun öyküsü. Çarpıcı ama basit anlatımıyla dinin insanlara nasıl kötülük yapabileceğinin bir örneğini aktarıyor. İrlanda’nın oldukça karışık ve acılarla dolu toplumsal, tarihi ve siyasi geçmişine bir noktadan fener tutuyor. Bu fenerin ışığını takip etmeyi okuyucuya bırakıyor. Küçük yaşta gayrımeşru çocuk doğuran kadınlar ve bebekleri konusu her zaman hüzün uyandırır, kitaba bu şekilde yaklaşmamak gerek, bir sosyolojik gerçekliğin aktarımı olarak bakılmalı.