Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

osuna Tarafından Yapılan Yorumlar

01.01.2025

Evinin önüne yuva yapan bir güvercin yüzünden yaşamı değişen bir adamın, kaygının hikayesi bundan daha güzel anlatılamazdı. Kendini sıradan bir hayatın içine büyük bir istekle hapsetmiş olan J. Noel'in heyecanlı, eğlenceli, dokunaklı ve etkileyici öyküsünü keyifle okudum. Keyifli okumalar, kitapla kalın. Öyle sorular vardır ki, sırf sorulmalarıyla kendi kendilerine hayır yanıtını verdirirler...
30.12.2024

Roman İkinci Dünya savaşında Almanlara esir düştüğü için Rusyaya dönüşte casus muamelesi gören ve on yıl hüküm yiyen İvan Denisoviç Şuhov' un, duvarcı ustası olarak gönderildiği Stalin dönemi sibirya çalışma kampında geçen ön yıllık sürgünün basit sıradan tek bir gününü anlatır. İvan Denisoviç Şuhov, en beter koşullarda bile insanın çok küçük şeylerle mutlu olabildiğini, yaşama bağlılık geliştirebildiğini anlatır.
28.12.2024

Vatan uğruna mücadele eden bir an bile düşünmeden şehadete koşan nice kahramanlarımıza Allahtan rahmet diliyorum Mekanları cennet olsun. Mehmet fazıl paşa 75 yaşına dek at üstünde cepheden cepheye ömrü mücade ile geçmiş. Kafkas Kartalı Şeyh Şamil ile nice cenklere katılmışdır. Böyle büyük değerlerimizi tanımak ve tanıtmalıtız
24.12.2024

Bu dükkan bir aile işletmesi. Anne, baba ve çocukları tarafından idare ediliyor. Ama ne idare! Trajikomik olayların etrafında siz düşünmeden belleğinizi saran bir sorgulama mekanizması oluşuyor. Ölmek isteyen insanlar, tıpkı herhangi bir markette tezgahtara hangi peynirin lezzeti daha iyidir sorusunu sorması kadar normal bir şekilde hangi ölümü tercih etmek gerektiğini soruyor. İşletmeye göreyse bunlar birer müşteri, birer nimet. Her türlü pazarlama ve reklama açıklar. Müşteriyi dükkana çekmek için çeşit çeşit düşünceleri var. Gel gelelim hayat bu aileyi kendi çocuklarından vuracak. Hem de en olmaması gereken şekliyle. Beklentimin üzerinde bir kitap oldu benim için İntihar Dükkanı. Bu kadar sevebileceğimi tahmin etmemiştim. Bitirir bitirmez bir çok arkadaşıma tavsiye ettim bile. Hem çok eğlendim hem çok etkilendim. En küçük çocukları Alan ile birlikte değişimin ve umudun, karamsarlığın üzerindeki etkilerini de keyif alarak okudum.
22.12.2024

Balcıgil, 1950 yıllarının İstanbul'un da bir yolculuğa çıkarıyor bizleri. Suzan ve Yorgo' nun tertemiz aşklarına tanık olurken, bir taraftan da tahmin edebileceğiniz gibi biri Türk, biri Rum iki ailenin muhteşem dostluklarına tanık oluyoruz.
Kitap, Suzan'ın üniversiteyi bitirip İstanbul Valisi Fahrettin Kerim Gökay'ın yanında asistanlık yapması ile başlıyor.Tüm 1950/55 sürecini Suzan'dan dinliyoruz.
Gün be gün Suzan'ın bizzat şahit olduğu gerçekler 6/7 eylül gecesi yaşanan vahşet... Ve sonrası, üzeri örtülen gerçekler, yitip giden hayatlar...
Gerçeğin romanı...
Hüzünlüdür İstanbul, Eylül 1955'ten beri. Kadim kent yıkımlar tarihinde, 55 Eylül'ünün çok özel bir yeri vardır.
6/7 eylül dönemi ; aslında hiç bitmeyen ve bitmeyecek olan Türkiye gerçeği. Bir arada yaşayamamak, birbirimizi kabul edememek, kin ve nefretin bir ülkeyi, insanlığı ne hale getirdiğinin örneğidir " En Hüzünlü Eylül"