Toplam yorum: 3.090.511
Bu ayki yorum: 1.109

E-Dergi

Sezer Koçak

Merhaba! Ben Sezer KOÇAK... Sosyal Hizmetler bölümü mezunuyum. 2015 yılından bu yana kendime ait işletmemde "Web Tasarım ve Reklam" hizmeti vermekteyim. Çocukluk yıllarımdan itibaren edindiğim kitap okuma alışkanlığım ile okuduğum kitapların sayısını net söyleyememekteyim. Kitaplar konusunda yorum yapmak, çok beğenerek okuduğum kitapları başkalarına tavsiye etmek bana ayrıca bir keyif vermektedir. Yılların emeğiyle oluşturduğum kitaplığıma her zaman yenilerini eklemek benim için ayrıca gurur kaynağıdır. Okuduğum kitapları yorumlayarak sizlere ışık tutmak en büyük temennimdir.

Sezer Koçak Tarafından Yapılan Yorumlar

Roman klasik bir mahallede kendi halinde bir ailenin bir bir yaşama veda etmesiyle küçük yaşta büyük sorumluluk alan kızın hayatına değiniyor. Uzun boylu ve zayıf olması, ayrıca hiç evlenmemesi karakterimize mahalle ağzıyla "Kuru Kız" lakabını yakıştırıyor.

Roman, filmlerde olduğu gibi önce finali, sonra geçmişi göstererek bizleri karşılıyor. Sıradan bir mahallede komşuluk, dedikodu, içine kapanıklık hatta tecavüze uğrama gibi birbirinden farklı olaylar incelikle işlenmiş durumda...

40 yaşına kadar kendini komşularına saf gösterip, gözünü internetten araştırdığı bilgiler ile açan Kuru kız, artık kabuğundan çıkarak hayata meydan okumaya karar veriyor. Bu kararı ile yaşadıklarını tersine döndürmek için dünyanın sonuna gitmeye karar veriyor. Burada mevsimin yaz orda kış olduğu, kimsenin kendisiyle dalga geçmediği yeni bir başlangıç yeri Ushuaia...

"Hayatında hiç uçağa binmemişti.

Hayatında hiç trene binmemişti.

Hayatında hiç otobüsle uzak bir yere gitmemişti."(s. 212)

Gözünün açılmasıyla kendine yeni bir yol çizen Kuru kızı yazarımız, çocukluğundan yetişkinliğine kadar adeta gözümüzün önünde büyümesiyle taçlandırıyor...

Roman, okurlarına yakın zamana, hatta pandemi sürecine dahi değindiği için sanki birkaç yıl içinde bu olayların yaşanmışlığı hissini veriyor.

Çocukluğunun gecekondu ve çevresinde geçen herkesin mutlaka kendinden bir şeyler bulacağına emin olduğum bu romanı, şimdiden keyifle okumanızı dilerim...
26.05.2024

Karakterin at yarışı izlemek için gittiği yerde, bulmuş olduğu biletin kazanan bilet olması...
Başkasının bileti para kazanıp vicdan azabı çekip tekrar bilet alması ve yine kazanması...
Sonra bu olaydan derin mesaj çıkarması...

Stefan Zweig'in güçlü kaleminden farklı bir eser daha... Sayfa sayısı az olsada sindire sindire okunması gerektiğini düşünüyorum... Okunmaya değer şimdiden keyifli okumalar...
26.05.2024

Insanın içini kaplayan korku duygusunu iliklerine kadar hisseden karakterin, korkusuyla yüzleşmesini konu alan güzel bir roman... Okumaya değer, şimdiden keyifli okumalar...
İskender Pala'nın son romanı olan Surname için yine muhteşem başyapıtlardan biri diyebilirim. Romanda tarih net olarak bilinmese de 16-17. yüzyıllar arasında (celali isyanları s.117) geçtiği kitapta dile getiriliyor.

Sultanın emri ile şehzadeler için 15 gün sürecek sünnet düğünü ile başlayan serüven, sefer sırasında sadrazamın ölmesi ile boşalan sadrazamlık makamı için verilecek mücadeleyi gözler önüne seriyor. Bu mücadele Sultana yakın olan Defterdar ve Kazaskerin mücadelesidir.

Eski iki dost olan Defterdar ve Kazasker, kendilerini sadrazamlık makamına uygun görüp her türlü yolu mübah olarak görürler. Kalpazanlık, hile, cinayet, hırs ve birbirinin kuyusunu kazma konusunda kimse onlara rakip dahi olamaz.

Dobra Hatun külhanında yetişen 3 kafadar gençler (Nasrettin, Nusrettin ve Zeyrek Şaban) Defterdar ve Kazaskerin yaptıklarını açığa çıkarmak için ellerinden geleni yapacaktır. Sultanın karşısında öleceğini dahi bilse yalan söylememeye yemin etmiş gençler, tüm oyunları bozacak ve artık hiçbirşey eskisi gibi olmayacaktır...

Roman, okuyucusunu başından sonuna kadar serüvenin içinde tutarak, Osmanlı Devletinin taht süreçlerindeki görünmeyen yönlerini, trajikomik edayla gözler önüne sermektedir. Sadece tarih yüklü özelliği ile değil, doğruluk, bilgilik ve dürüstlüğünde karakterler üzerinden anlatıldığı bu romanı okumanızı tavsiye ederim...

Şimdiden keyifli okumalar...
25.01.2024

Anton Çehov'un 1800'lü yıllarda yazdığı muhteşem eseri "Altıncı Koğuş" kısa ve akıcı bir dille o dönemi okuyucusuna çok iyi bir şekilde anlatıyor.
Bir solukta okunup etkisinin uzun süre gitmeyeceğini istediğiniz bir kitap varsa oda "Altıncı Koğuş" derim...
Şimdiden keyifli okumalar...
Son Gezdikleriniz
Matematik Modülleri - Üçgenler