Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
ŞULE SARPKAYA İREZ Tarafından Yapılan Yorumlar
Yazarın okuduğum ilk kitabı. Hoş bir dili var. Hikaye baba-oğul-sevgili üzerinden ilişkileri yorumlayarak, hicvederek, çözümleyerek gidiyor. Yazarın aynı zamanda psikiyatr olduğunu satır aralarından yakalamak zor değil. Kişiliz analizleri ve muhtemel davranış sebepleri üzerinden akıyor kitap. Dilini, tutumunu beğendim. Sadece karakterlerin muzip hicivleri aynı şekilde verilmiş, tek ağızdan. O da o kadar rahatsız edici değil. Diğer kitaplarına da şans vereceğim.
Uzun zamandır takip ve takdir ettiğim Psikiyatr Alper Hasanoğlu’nun okumaya vakıf olduğum ilk kitabı. Aşk üzerine okumayı sevmem ancak yazarın etkisiyle aldığım ve okuma boyunca başta kendim olmak üzere herkesi tarttığım bir kitap oldu. Haddinden fazla verimli ve yapıcı. Konuşmalarını dinlediğim ve az çok tarzını anladığımı düşündüğüm için kitap çok tanıdık geldi. Öyleki kitabı tamamen Alper Bey’in sesiyle okudum diyebilirim. Anlatımı ve dili anlaşılır ve akıcı. Yeni basım için yazdığı son söz çok yerinde olmuş. Nesnel kalmak için çabaladığını yazmış ki bence tam kararında. Ancak okuyan tutuk kesim için eleştiri oklarını alacağı kesin malesef… Ben çok beğendim. Ayrıca kendisini bu kadar geliştirmiş, bir çok alanda ihtisas yapmış biri olarak (felsefe dahil) kitabının kapağında isminin başına “Dr” bile eklememesi ayrıca dikkat çekici. Sonuçta bu kitabı psikiyatr gözüyle yazmış ve ben kendisini psikiyatr kimliğiyle tanıdım. Bu kitap diğer okuyacaklarımın öncüsü olsun.
Yalom’u hakikaten pek seviyorum. Hicbir kitabi beni hayal kirikligina ugratmadi su ana kadar, ki henuz Varoluşsal Psikoterapi kitabini okumadim. Bu kitabinda 10 danisaninin sorunlarini ve cozumlerini anlatmis. Hem psikolojiyle ilgilenen veya bu alanda profesyonel olarak calisan okurlar icin isik tutucu, yol gosterici olmus hem de kendi sorunlariyla bogusanlar icin yer yer aydinlatici olmus. Cogunlugu kisa sureli gelen danisanlarinin kisa anlatimlari ve Yalom’un yine de bir sekilde danisanini cozume ulastirmasi takdire sayan. Elbette ayristirip secip yazmistir bu hikayeleri ancak yine de insan kendisi icin keske gorusme sansim olabilseydi demeden edemiyor. Dili akici ve sade. Okumasi rahat ve merak uyandirici.
Garip belki anlamsız isimli bir kitap; Atilla’nın Atını Çalan Çocuk. Kısa bir darbe, yavaş yenen bir vurgun gibi! İki kardeş, “Büyük” ve “Küçük”, sebebini kitabın sonunda anlayacağımız bir kuyuya düşer. İki kardeşin yaşam mücadelesini, birbirlerine olan bağlılıklarını, fedakarlıklarını ama en çok da öfkelerini iliklerinize kadar hissedeceğiniz duygularla bezlendirmiş yazar kitabı. Kitabın sonunda çocuklar zafer kazanıyorlar mı yoksa hepten her şeyi kaybediyorlar mı okura göre değişiyor sonuç. Bölüm numaralandırmaları asal sayılar şeklinde ilerliyor ki asal sayıları çok seven biri olarak bu detay çok çok hoşuma gitti. Üç basamaklı bölüm adına geçemeden kitap okurun aklındaki soru işaretlerinin bir kısmını yanıtlayıp bitiriyor. Son bölümün paragraflarının çoğunluğu “Son günler onun için çok tuhaf geçti.“ cümlesiyle başlıyor ki bu detay da yine çok hoşuma gitti çünkü gerçekten de “Küçük” olanın son günleri tuhaf geçiyor.
Yalom harika bir yazar ve son derece başarılı bir psikoterapist, öyle ki kendisiyle yüz yüze görüşmeyi istediğim yazarlar arasında ilk onda. Bu kitabında yine danışanları üzerinden öyküleştirdiği on bölüm var. Hepsinin hikayesi farklı, hepsinin hikayesi çevremizden. Bu kitabında diğer kitaplarına nazaran kendisini daha samimi buldum. Bu sefer kendiyle olan çelişkilerine, kendi zayıflıklarına, hatalarına, duygularına da değinmiş bolca. Okur paragraflar arasında muhakkak kendine uygun çıkarımlar yapabiliyor bu da Yalom’un ne kadar iyi bir psikoterapist olduğunu gösteriyor. Kitap özünde yalnızlık, ölüm korkusu, varoluş amacını kaybetme gibi konulara değinmiş ve bunlardan muzdarip insanları bir şekilde çözümlere ulaştırmış. Yalom her zaman okunmaya değer…