E-Dergi

Ne yazık ki ülkemizde farklı seslere, aykırı yorumlara yer yok.
Ömer bence, bu ülkede sıyrılmış ve ahlaki değerleri erozyona uğramamış gençlerden biri ve bu açıdan bakıldığında bizim ilim çevresini domine edenlerin aksine, iyi niyetli olduğunu ve böyle bir ortamda Allah’ın kitabını insanlara hatırlattığı için çok teşekkür ediyorum.
Ve konu, dinle ilişik iken insanlara tasavvufu bırakıp, dinlerinin özüne dönmelerini hatırlatıyorum

Okuduklarımın çok güzel bir hayal ürünü olduğunu düşünerek kum fırtınasında boğuldum, Nil’de ıslandım, aşık olduğumda titredim, savaşta yaralandım. İhaneti, zenginlik arzusunu, nefreti yadırgamadım. Tüm yaşananların gerçek olduğunu öğrendiğimde soluksuz kaldım

Her kitapta, hep kendimi iyi kişinin rolüne koyardım ama Grange farklı; O’nun kitaplarında ben hep Reverdi veya Schiffer oluyorum. Bu da Grange’nin bir özelliği olmalı bende. Herkes Grange okumalı, burada sözle anlatılmaz onun ustalığı, bir deneyin, emin olun pişman olmayacaksınız. Harika bir kurgu, harika bir serüven ve harika bir macera. Kurtlar İmparatorluğu’nu okudum. Şimdi ise yaklaşık yirmi beş gün önce iki gün içerisinde bitirdim Siyah Kan’ı ve hala etkisindeyim romanın... Öncelikle Grange her romanda biraz daha ustalaşıyor, kalemi kelimenin tam anlamıyla her yeni romanında biraz daha fazla spor yaparak kendisini geliştiriyor. İşte bu romanda aynen öyle olmuş. Soluksuz bir sürükleme ile insana bir dünya turu attırıyor ve insanı bilinmezlere doğru sürüklüyor, bunu yaparken de insanı sıkmadan, bıktırmadan, büyük hayretlerle finale doğru sürüklüyor. Bundan sonraki romanını büyük bir sabırsızlıkla bekleyeceğim, ismen takip edeceğim bir yazar oldu artık.

İki aşkın arasında kalmış bir adam Memduh Selim yeniden hayat bulmuş üstadın elinde. Üstad onu tüm yönleriyle hayırlıyla günahıyla yazmış. Dili son derece sade anlaşılır. Kitabın sonlarına doğru kitabın bitememesini zamanı geriye döndürüp Memduh Selim’i sevindirmek istiyorsunuz ama nafile kitap bitiyor içinizde derin ve buruk bir tat bırakarak. Memduh Selim’e üzülüp böyle güzel bir hayatı böyle harika bir yazarın elinden okuduğunuza seviniyorsunuz. Bu kitabı okuyun hatta 2 defa okuyun.

Peyami Safa'nın ustalığıyla tanışmak için en güzel seçim bence 9.Hariciye Koğuşu.Yazar, insanın yüreğinde ne çok çalkantı ve kasırgalar olduğunu ve tüm bunların nedenlerinin birbirinden ayrılamadığını öyle usta bir dille anlatmış ki; fiziksel tüm acılara rağmen aşkın yakıcılığı ve zaman zaman parıldayan o ışığın cazibesine "hayır" diyememenin edebi bir anlatımdan çok, doğallığına ve hayatın içinden kopup gelmişliğine ulaştırıyor bizleri. Kitap bittiğinde ise yalnızca ruhumuzda bir karıncalanmayla ve uyuşmayla başbaşa kalıyoruz. Ancak bir süre geçtikten sonra değerlendirme yapabildiğimiz; bizi, içindeki sihirli yola farkında olmaksızın çeken mükemmel bir yapıt. Mutlaka okunmalı