Toplam yorum: 3.092.427
Bu ayki yorum: 3.028

E-Dergi

s3rdar Tarafından Yapılan Yorumlar

20.04.2006

Peyami Safa bu romanında Tanzimat döneminde başlayıp daha sonraki dönemlerede yansıyan Batılılaşma hareketini ve bu hareketin Türk aile yaşantısını nasıl etkilediğini anlatır. Romanın adından da anlaşıldığı gibi Fatih ve Harbiye semtleri.Bu semtlerden Fatih, Osmanlı örf ve adetlerinin yaşandığı bir semt; Harbiye ise Batılı bir yaşamın sürüldüğü bir semt. Bu tezatlıklar içinde gelgitler yaşayan ve batı kültürüne hayran olan ama sonunda yaptığı yanlışlardan doğrulara ulaşan bir genç kızın hayatını anlatıyor... okumanızı tavsiye ederim
20.04.2006

yemende yaşananlar kesinliklevatan sevgisinin göstergesidir.Yemen'in osmanlıya bağlı olduğu zamanlarıno çok iyi anlatmış.yemende yaşanan olayları isyanları anlatımıyla aklımızda canlandırabilmeyi başarmış. tarihi gerçekleri gözler önüne seriyor. kitabı okuduğunuzda duygulanacaksınız. her TÜRK'ün mutlaka okuması gereken eserlerden biri.
19.04.2006

"Otuz yaşındayken yurdunu ve yurdunun gölünü ardına bırakarak dağa çekildi Zerdüşt. Dağda on yıl zaman zarfında, bıkmadan, usanmadan hep ruhunu dinledi... Ve sonunda içinde, gönlünün derinliklerinde bir değişiklik duyumsadı. Günlerden bir gün tan kızıllığında kalktı ve güneşe bakarak ona şöyle seslendi: 'Ey büyük yıldız, aydınlatacak bir şeyin kalmasaydı yazgın ne olurdu?' " İşte böyle başlar Zerdüşt'ün öyküsü. Okuduğum kitaplar arasında en değerlisi, en anlamlısı.
19.04.2006

Sadece kendi dalında değil de bir çok alanda üstün özelliklere sahip bir kitap olduğu söylenilebilir. Penguen dergisinde yayınlanan "Benim de Söyleyeceklerim Var" bölümündeki yazıların derlemesinden oluşan kitap defalarca okunabilecek özelliklere sahip. Ama okurların dikkat etmesi gereken önemli noktalar da yok değil... - Kalabalık bir yerde okuyorsanız eğer ani gülmelere hatta kahkalara engel olmak için dikkatli okumanız gerekebilir. Toplum tarafından dışlanmak istemiyorsanız elbette.. - Yeri gelip hüzünlendiğinizde de aynı durumla karşılaşılabilir. Umut Sarıkaya'nın Penguen'deki köşesini zaten kesintisiz takip ederdim ama bu şekilde kitap haline getirilmesi ayrıca güzel olmuş. Efendim bazı kitaplar vardır ki; - Kitapçıya gittiğinizde "malesef kalmadı" denilmesi çok hoşunuza gider. Vay be diye bir ses yükselir içinizden, sahiplenmişliğin göstergesidir hani. Demekki herkesin birçok kişi okuyor bu kitabı diye düşünürsünüz. E 2nci baskıya geçmeye de hazırdır artık... - Yine bazı kitaplar vardır ki, hediye edilesi hani... Hiç unutulmayacak hani. Her şehirlerarası yolculukta yanında götürülecek cinsten... - Hatta bazı kitaplar vardır ki, kitap olsun amacıyla yazılmayıp sonradan kitap olunmasına engel olunamaz.. İşte benim okuduğum en güzel kitap diyebilirim...
18.04.2006

“Köyün bir ucunda cami, diğerinde de bir kilise vardı.Caminin de bir zamanlar kilise olduğu söylenirdi; tıpkı köy halkının bir kısmı gibi o da sonradan Müslüman olmuş.”


Selçuk Erez, son kitabı “Makriköy’e Dönüş”e, işte bu, ahalisinin sonradan Müslüman olduğunu söylediği eski Yugoslavya’nın Sarıgöl köyü ile başlıyor. Sarıgöl, Vodina sancağına bağlı, bektaşiler içinde önemli bir bölge. Bu çevrede birçok Alevi-Bektaşi türbe ve tekkesi yer alıyor. Türk Tarihi açısından bir önemi de Atatürk'ün annesi Zübeyde Hanım'ın ailesinin bu bölgeden olması. Sarıgöl adı bize Türkiye’den de tanıdık bir yer. Manisa’ya bağlı bu ilçemizin Belediye başkanı Kemal İlter, Nisan 2002’de ilçeye yatırım gelmediği için Denizliye bağlanma talebi ile gazetelerimizde yer bulmuştu. Sarıgöl, İstanbul'da Gaziosmanpaşa da bir bölgenin adı. Genellikle rumeli göçmenleri yerleşmiş olduğu bir bölge.