E-Dergi

1480 yılında Fatih Sultan Mehmet, İtalya'nın bir ucundaki Otranto'yu ele geçirmeyi planlar. Gedik Ahmet Paşa'nın topları kenti hedef alırken, İspanyollar kaçar. Dük Alfonso
da ortalardan yok olur. Napoli Kralı Aragon'lu Ferrante, bu sıralarda kendi derdine düşmüştür. Napoli ise borç içindedir. Maria Corti'nin ilk romanı 'Ecel Saati' kenti savunmaya teşebbüs eden saf balıkçıların öyküsünü anlatıyor. Yoksulun ve acı çekenlerin romanı olarak da nitelendirilen kitabın başlıca kahramanları arasında Tanrılarının şeytan olduğuna inanılan Türkler, aşkı yüzünden kenti terk etmeyip surlarda vurulan çocuk ruhlu Don Felice, kocası Antonio ve Don Felice arasında mutluluğu arayan çıplak ayaklı çılgın Idrisa, iyi yürekli Halil Bey yer alıyor.

Güneş Kazdağlı 'Atatürk Ve Bilim'de Mustafa Kemal'in, hayatında bilime ve bilimselliğe verdiği önemin izlerini sürüyor. Bir bilimadamının hikayesini değil, bilimin medreseye karşı verdiği mücadelenin ele alındığı kitapta, Atatürk'ün çocukluğundan başlayarak, askerlik hayatı boyunca bilime bakışını şekillendiren olaylar tarihsel bağlam içinde okuyucuya sunuluyor. Kitabın sonuna Atatürk'ün bilime verdiği önemi gösteren fotoğraflar yer alıyor

Renkli camın ardından özenerek izlediğimiz, hayatlarını kimi zaman takip ettiğimiz, kimi zaman da izleyemediğimiz oyuncular vardır. Onların spotlar sönüp, çekimin bitim aşamasında neler yaşadıklarını çoğu zaman bilmeyiz. İşte yaşamını bilmediğimiz oyunculardan Tuncay Özinel ömrünün en gerçek ve en uzun oyununu 'Tek Kişilik Aile'de anlatıyor. Yokluklar, beklentiler, hayal kırıklıkları, sevgisizlikler ve ihanetler içinde umutla geçen bir 'Tek Kişilik Aile', anı roman tarzı kitapları okumayı sevenlerin kaçırmaması gerekir

Şükran Farımaz 'Bir Ağaç Bir Kadın' da on öykü yer alıyor. Kitapta kıyı kentlerinden, kasabalarından, amansız kışların yaşandığı Anadolu kentlerindeki sıkıntılardan yalnızlıklardan, aşktan ve yaşamdan söz ederken, insan doğallığını sıcaklığını da içtenlikle yansıtıyor. Yazarın öykülerinde her zaman her yerde karşımıza çıkabilecek içlerinde taşıdıkları yaralı öyküleri asla bilemeyeceğimiz sıradan insanlar var. Hepsi kendi içlerine kapanmış, kırgınlıklarını dışa vurmadan sessiz bir kabullenişle sürdüren incinmiş yaşamların öykü kahramanları

Her ne kadar gereksiz bir bilgi gibi görünsede 'Dünyada hergün bir dilin ölmekte olduğunu biliyor musunuz? Peki ya bir dilin ölümünün aslında bir kültürün de sonu demek olduğunu hiç düşündünüz mü? Değişen, gün geçtikçe ufalan, insanları birbirine yaklaştıran dünyamızda yitirdiklerimizin arasında diller de var' düşüncesinden yola çıkılarak hazırlanan 'Kaybolan Sesler' dillerin hüzünlü öykülerini konu alıyor. Dünyada ölmüş ya da ölmekte olan diller üzerine çalışmalar yapan iki bilim adamının ortaklaşa yazdıkları kitapla dillerin paha biçilmez mirasını yok olmaktan kurtarmak amaçlanıyor. Kitap 'Dünya Dillerinin Yok Oluş Süreci' altbaşlığını taşıyor...