E-Dergi

görsellik bazı konularda çok önemli. Davul da bunlardan biri. düşünsenize baştan sona yazı dolu sayfaları okuyarak davul çalabilmek mümkün mü?? tabiki değil ama bu cd sayesinde başarabilirsiniz. Davul hakkında hiçbir bilgim yoktu. Şu andada çok iyi biliyorum diyemem ama cd deki çalışmalar sayesinde az buçuk birşeyler başarabiliyorum. Davul çalmayı merak eden arkadaşlar kesinlikle almalı diye düşünüyorum.

Kültür Endüstrisi, modern batı düşüncesinin bugünkü şeklini almasında büyük tesiri olan Frankfurt Okulu'nun bulduğu kavramlardan birisi. Eleştirel kuramcıların kitle iletişim araçlarını nitelemekte kullandıkları bir kavram olan kültür endüstrisi, yeni toplumsal biçimlerin, kitle kültürü ürünlerine kitleyi ikna etmekte kullanılan reklam, kültürel değerler ve kitle iletişim modellerini, genel anlamıyla, kapitalist moderniteyi eleştirmekte kullanılan bir kavram hâline geldi. Yazarın, kültür endüstrisini tanımladığı kısımda kaleme aldığı bâzı cümleler medyaya haksızlık yapılıyor izlenimi uyandırmakla birlikte son yaşanan tartışmalar ve medya kavgaları yazara büyük bir haklılık sağlıyor.

Paulo Coelho, daha önceki yıllarda yayımlanan "Simyacı" romanı ile Tür-kiye'de büyük bir ilgi ile karşılaşmıştı.Kitap iyilik ve kötülüğün savaşını anlatıyor. Zaten bu tema dünyada en çok ilgi çeken temalardan birisi olmuştu. Köroğlu'ndan, İnce Memet'e Robin Hood'dan Süpermen'e tarihin her devrinde karşımıza başka başka şekillerde çıkan iyi ile kötünün mücadelesine Coelho'nun getirdiği yorum dikkate değer. Kitaptaki olaylar küçük bir dağ köyünde geçmektedir.Köyde kimin kurban edileceğine karar veren 6 kişilik komite dünyada egemen olan güçleri temsil ediyor. Bu altı kişi kötülüğe olan eğilimleri ile köyü büyük bir çöküşe sürükleyecekleri bir anda, Chantal kendisi ile yaptığı hesaplaşma sonucunda yabancının dolayısıyla şeytanın oyunun bozuyor. Bu şekilde yazar, iyiliğin mutlak egemenliğine gönderme yapıyor.

Paulo Coelho'nun iyilik ve kötülük arasındaki ikilemi vurguladığı kitabındaki bâzı ifâdeler insanı derinden sarsacak kadar etkileyici...

Kitabin ve içindeki diyaloglarin uzunlugu bazen sikici olsada Kafka'nin kitabi yazarken yapmak istedigi bütün olarak bir duygu ve düsünceyi yansitabilmektir bunun içinde bazen o an için bize anlamsiz veya saçma gelen durumlari sikça kullanir.Bir dag köyüne kadastrocu olarak gelen K ve ulasilmaz Satoyla tanri inayeti simgelestiriliyor.Okurken düsünmeyi seviyorsaniz bu kitapta hosunuza gidecektir.

70 öncesinin cezaevleri, Sansaryan hanın ünlü hücreleri, korkunç tabutluklar, günlerce değil aylarca sürüp tutukluları canından bezdiren sorgulamalar, işkenceler bir çok öyküye ve romana konu olmuş.Sibel Öz tutuklu yakınlarıyla özdeşleşmiş, empati kurmuş yazarken. Bu empatiyi okura geçiriyor ve siz düşünmeye başlıyorsunuz ve yaşamla ilgili küçük dersler veriyor.