E-Dergi

İlk başlarda 'eyvah!' dedim kendi kendime. 'Galiba Grinin Elli Tonu kitabından çok fazla esinlenmiş, neredeyse kopyası olmuş.' diye düşünürken olaylar bir anda bambaşka yerlere kaydı gitti. Öksüz bir kız dünyayı yöneten insanlara karşı bir mücadeleye girişti ve bunu da içinde ki büyük aşkla yapmaya çalışıyordu. Gerçekten çok güzeldi. Devamı çıktığında hemen alınacakk.

Güzel bir kitap olmuş, sinema filmi gibiydi ama çok fazla yaratık var ve hep yabancı kaynaklardan alınmış. Öyle yapmak yerine kendi yaratıklarını tasarlasaydı ve onlara kendince isimler bulsaymış daha güzel olurmuş.

Sanki birileri Selman Kayabaşı'nın misyonunu Mert Adaş'a yüklemiş gibi. Kitapların yazılma şekilleri, içeriği ve gidişatı çok fazla benziyor birbirlerine. Hakkını yememek lazım kitap içinde çok değerli bilgiler var ama bu bilgileri dipnot olarak değil de romanın içinde hikayeleştirerek sokabilse çok güzel bir roman çıkacak ortaya. Ama nedense Mert Adaş'da aynı Selman Kayabaşı'nın yaptığı gibi roman olanca güzelliğiyle devam ederken bir anda hikayeye ara veriyor ve analizler yapıp bilgi vermeye başlıyor. Dediğim gibi bize ders anlatmak yerine o bilgileri hikayenin gidişatına göre aktarsa bizlere çok daha iyi olacak ama bu da tabi ki tecrübe isteyen bir şey. İnşaallah kalemini beğendiğim bu genç yazar daha sonra ki romanlarında eleştirilere kulak verir.

İkinci kitapta sinyaller verilse de son kitapta bu kadar siyasete gireceğini düşünmemiştim açıkçası. Ama ondan da fazla bu kadar iyi yazabilen bir yazarın, farkındalık seviyesi çok yüksek olan bir yazarın karakterlerin ağzından bazı kesimleri çok aşağılaması hiç hoşuma gitmedi. Karakterlerin dilinden içinde biriken her şeyi akıtmış belli bir kesime. Ama onların dışında anlatım ve kurgu çok güzeldi. Özellikle diğer iki kitaptan sonra artık nirvanaya varmış yazar. Ama sanki yavaş yavaş, ilmek ilmek ilerleyen kitap sanki yeteri kadar uzadı bundan sonrası insanları zorlar deyip de sonlara doğru mermi gibi hızlanıverdi ve bir anda bitti. Bazı kitapların kısa olması daha iyidir ama bu kitap bence en az 800 850 sayfaya kadar rahatlıkla çıkarılabilir ve okunabilirdi.

Konu ve anlatım olarak gayet güzel bir kitaptı ama 250 ya da 300 sayfa olarak tutulsaymış sanki daha güzel olabilirmiş. Çünkü en az son iki yüz sayfa boşu boşuna uzatılmış gibi geldi bana.
Ama konu filmi çekilmesi istenecek kadar güzel ve başarılı. Zaten yazarın yeteneği ve kalitesi tartışma kabul etmeyecek seviyede.