"Çizgili Pijamalı Çocuk" her ne kadar çocuk veya genç romanı olarak raflarda yer alsa da aslında yetişkinleri odağına alan bir eser.
Eserin alt metni "yahudi soykırımı". Bilindiği üzere Hitler liderliğindeki Nazi Almanyası döneminde, SS güçleri tarafından işgal edilen topraklarda 6 milyon insan sistemli şekilde öldürülmüştü.
İrlandalı yazar John Boyne bu soykırıma, hayattan bihaber iki çocuğun dostluğundan bakış atıyor. Ana karakter henüz 9 yaşında bir erkek çocuğu. Adı Bruno. Asker kökenli bir babanın oğlu. Berlin'de iyi şartlarda büyümüş. En büyük hayali: kaşif olmak. Sevgi dolu bir yüreği var ve çok akıllı.
Babasının resmi görevi yüzünden sevdiği her şeyi gerisinde bırakarak Auswitch bölgesine gitmek zorunda kalıyor. Yeni taşındığı yer "toplama kamplarının" olduğu bir bölge... Aile bireyleri ve evin hizmetlileri dışında görüşebileceği kimsesi yok. Özlem duyduklarına üzülüp içine kapanıyor. Ta ki "telin ardındakiler"i görene dek!
Bruno'nun hayatı, tam da bu noktada değişmeye başlıyor. Tel örgünün ardındaki kampta yaşayan, kendi gibi çocuk olan Shmuel ile tanışıyor. Bu iki temiz yürek, aralarındaki tel örgüye rağmen dostluklarına sımsıkı sarılıyor.
Johne Boyne, hikayesini anlatırken ajite duygularla hareket etmiyor. Karakterlerini güçlü göstermek için kalemini cesurca sallıyor. Perde arkasında yaşananları, çaktırmadan, satır aralarında anlatıyor. Hitler dönemindeki Nazi Almanyasının acımasız, karanlık yüzünü nakış gibi işliyor.
Romanın sade bir üslubu var ve oldukça akıcı. Savaşın yıkıcı etkileri ve ırkçılık öyle güzel anlatılmış ki, atılan mermi hedefine tam isabet gidiyor!
"Tam olarak fark neydi? Kendi kendine düşündü: Hangi insanların çizgili pijama, hangilerinin üniforma giyeceğine kim karar vermişti?"
İyi okumalar...