Toplam yorum: 3.253.599
Bu ayki yorum: 5.625
E-Dergi
Aykaç7645 Tarafından Yapılan Yorumlar
Yazarın yirmili yaşlarında yazdığı ilk romanı. Klasik bir Orhan Pamuk romanı değil. Postmodern tarzda yazdığı diğer kitaplarının aksine bu kitabı İçe bakış yöntemi ile yazılan kitap gelenekselci bir üslup ile kaleme alınmış. Katıldığı yarışmaları kazanan roman o dönem için ilgi görmese de günümüzde ilgi görmektedir. Eğer Orhan Pamuk'u okumaya bu kitapla başlarsanız onunla ilgili ön yargıların anlamsız olduğunu rahatlıkla görebilirsiniz. Malum diğer kitaplarının anlaşılmasının zor olması yazara ciddi eleştiriler getirilmesine neden olmaktadır. Eser de bir aile de ki üç kuşağı temsil eden cevdet, refik ve ahmet'in çevrelerine uyum sağlayamamaları, yaşadıkları yabancılaşma anlatılmaktadır. Aslında dönüşüme uğrayan bir toplumun sancılarını bu üç kişi üzerinden görebilirsiniz. Yazar bunu yaparken 70 yıllık bir zaman diliminde toplumun kültürel ve sosyal panoramasını da oldukça başarılı biçimde çizmiş.
M.S.300 ile 1100 arası dönemini anlatıyor. 800 yıllık dönemde ki her uygarlıkta yaşanan gelişmeleri almış. İslam ve Türk tarihi hakkında ki bilgiler oldukça yetersiz geldi. Tarihe ilginiz ve birazda bilgi birikiminiz var ise okuyabilirsiniz
Roman 1923-28 yılları Türkiye’sin de geçiyor. Ön planda acımasız kaynana eziyet gören gelin teması işlense de arka plan da çok sert eleştiriler barındıran bir eser. Ardı ardına gelen inlılaplar ile dönüşüm yaşayan Türkiye'sin de batılılaşma girişimlerine gönülden destek olan Mazharın tam tersi biçimde kadının toplum içinde yerinin olmamasına, ezilip, dışlanmasınıda ön ayak olması batılılaşmayı ne kadar yanlış anladığı, Mazharın annesi Haticenin dindar görünümü altında ki ahlaki yozlaşmışlığı, Mazharın eşi Nazanın her şeyi kabul eden uysallığı toplumda ki yansıması olduğu... Aslında tüm bunlar Türk toplumunun kusurları olarak eserde kusursuz biçimde işlenmiş. Ayrıca eserin 400 sayfa olmasına rağmen hikaye okurmuşcasına akıcılığa sahip olması yazarın üslubununda ne kadar iyi olduğunu gösteriyor.
Kuyruklu yıldız hadisesi sonucu rasat hanenin topla yıkıldığı, Osmanlı'nın bilime sırt döndüğü dönem kabul edilen 3.Murat döneminde geçen olayların büyük bir kısmı kurgudan ibaret. Azdahak(Şeytan) ve Maguşlar( Pers dönemi mistik rahipleri) kurtarıcı gelmesi için kaosu bekleyen sapkın bir tarikatın cehaletten beslenen maceralarını anlatıyor. Yazar günümüze ışık tutmaya çalışması takdire şayan olsa da eserin dili gereksiz biçimde ağır. O dönem havasını oluşturmak için illa kullanımda olmayan kelimelerin kullanmasına gerek yok. Ara ara dönem eleştirileri olması(meleklerin bacağına bakmak o dönem ulemasının uydurduğu ifadeler) güzeldi. Tarihimize merak ve ilgi uyandıran bu tip eserlerin okunmasın da fayda var.
2300 yıl önce yaşamış, bir çok krala ilham olmuş bilinen tarihin ilk cihan imparatorunu anlatıyor eser. 20 yaşında tahta geçip 33 yaşında öldüğünde bilinen dünyanın yarısını fethetmiş biriydi. Hollanda'lı yazar hep Yunan gözünden anlatılan İskenderi Pers ve Hint kaynaklarını da kullanarak tarihin magazin yönüne girmeden tarafsız biçimde anlatmış. Kitapta İskenderin askeri dehası hakkıyla anlatılırken, diplomasi yönünden zayıflığından da bahşedilmiş. Erken ölümü imparatorluğunun parçalanmasına sebep olsa da dünya da yarattığı kültürel, diplomatik, sosyal, ekonomik etki asırlarca sürmüş, dolaylı yollardan Roma imparatorluğunun ortaya çıkmasına katkı sağlamıştır. Roma medeniyetinin oluşumun da İskenderin yarattığı Helenistik dönemin katkısı oldukça fazladır. Kitap tüm bunları atlamadan oldukça ayrıntı vererek yazılmış. Kesinlikle tavsiye ederim.