Toplam yorum: 3.253.770
Bu ayki yorum: 5.796

E-Dergi

Oya ÖZCEÇELİK Tarafından Yapılan Yorumlar

23.10.2024

Nazlı Eray'ın son romanı,hayatı üzerine yazmış olduğu duygu dolu bir yazı bütünü.İçinde büyülü gerçekçiliği de barındıran,hayatın tanımını da yapan,yaşadığı,bulunduğu şehirleri de anılarıyla birlikte anlattığı bir başyapıt niteliğinde.
Her kitabında olduğu gibi bu kitabında da bir sürü ünlü var:Luigi Pirandello,hayatı acılarla geçen Nobel ödüllü bir oyun yazarını yalnızlık teması içinde görüyoruz.Şems Tebrizi,Benjamin Franklin ile bir türbede karşılaşır,aralarındaki diyalog olukça yaratıcı,Şems'in sandukası,tespih şıkırtısı ve uzaktan ezan sesi ile Konya da var.
İspritizma seansları,uçan halı,astral seyahat gibi oryantalist ögeler kullanılmış ki özgürleşmek adına oldukça özgür bir kurmaca olmuş.
Bellek,hatıra,hafıza,anı,zamanın içine geçmiş ve geçmiş zamanı oluşturmuş.
Nar,şeftali çekirdeği,Karakutu gibi metaforlar kullanılmış.
Mösyö Hristo karakteri Nazlı Eray'ın ilk yazdığı hikayeden son yazdığı romana gelerek bir bağ oluşturmuş.

Tam bir Nazlı Eray romanı ve ötesi..
13.10.2024

Kitabın başında, ilk bölümde her hangi bir ülke ismi yok. Serap, çöl, kum, kum tepecikleri, kamp, baraka, asker, komutan.... gibi kelimelerle bir savaş içinde olduğunu anlıyoruz.
Ancak ikinci bölümde İsrailli gazeteci ve Filistinli araştırmacı ile coğrafi yer isimleri belirtiliyor.
Bir sürü küçük ayrıntı var : köpek ve köpek havlaması, köpek sadık bir hayvan sonuçta, örümcek, örümcek ağı, bariyer, sınır oluşturuyor, zifiri karanlık, yeni dökülmüş asfalt kokusu, kızın nahoş kokusu, bedenin titremesi, titremeye kontrol etmeye çalışmak. Çiçek isimleri verilen sokaklar savaşla tezat oluşturmaktadır.
Bir genç kızın savaşta taciz, tecavüz ve katli olası kabul edilebilir mi? İkinci bölümde araştırmacı kızın başına gelenler mübah olabilir mi?
Bol bol küçük ayrıntının yer aldığı, düşündürücü bir coğrafyanın romanı.
"Zafer tankların değil insanların olacak"
07.09.2024

Kuru kız, mahalledeki komşuların adlandırmasıyla bir kız kurusunun hikayesi. Sandıkları kadar aptal, sandıkları kadar aklı yoksun değildir bu kız.

Aile bireylerini bir bir kaybederek hayatta yalnız kalan bir kızın hazin ama umut dolu öyküsüdür.

Çevresindeki insanların iyilik adı altında yapmaya çalıştıkları kötülüklere aldanmayın, onların kibirleri altında ezilmeyen, interneti kullanarak enformasyon dünyasına kapağı atarak kendi ayakları üzerinde durmayı başaran cesur kız, kuru kız.

Mahalle kültürü, yardımlaşma, çekememe, fayda sağlama, kandırma duygu ve düşüncelerinin açık net görüleceği, Ayfer Tunç'un müthiş akıcı dili sayesinde çok rahat okunacak ibret ve umut vaad eden bir roman.
19.08.2024

Bir kadın hikayesi, çok güzel başlayan ancak eşinin değişmesiyle dönüşen bir hayat.

Bir cinayetle hem de korkunç bir şekilde işlenen bir cinayetle başlayan bir roman. Daha sonra bugün ve geçmiş arasında anlatılan müthiş bir kurgu.

Bir kadının aile içinde yaşayabileceği büyük darbeler, yıllarca zulme katlanmak, ruhen ölmek ama sonra tekrar doğmak, görünür olmak.

İnsanın her şeyi yapabileceğine inandığı bir solukta okunacak muhteşem bir roman.
15.08.2024

Bir aile dramı denilebilecek bir kurgusu var. Kurgu, ailedeki üç farklı kişinin ağzından anlatılmış. Başta biraz karmaşık gelse de sonuna doğru çözümleniyor. Hayat, aile, anne, kardeş, teyze ve insana dair o kadar çok öge barındırıyor ki içinde.

İnsan insanın ilacı mıdır yoksa zehiri mi? Birileriyle yanyana olmak iyi mi gelir bize yalnızlık mıdır aslolan dünyada. Aile olmak bir kabuk mu oluşturur bize, güvenli, huzurlu bir kabuk..... Peki ya yalnız kaldığımızda kabuğumuz kırıldığında çırılçıplak mı kalırız, güvensiz, huzursuz, yalnız....

Tüm bunların cevaplarını bulacağını ya da bulamayacağınız, biraz şizofrenik, müthiş bir kitap.

Aynı zamanda bir değişim kitabı; kadın olmak, erkek olmak.... Peki ya insan olmak?