E-Dergi

Uzun zamandır okuma listemde olan, Waris Dirie kaleminden çıkmış otobiyografik eseri sonunda okudum ve çok beğendim.

Yazar Somali’de doğmuş, 5 yaşında kadın sünnetine, 13 yaşında da yaşlı bir adamla evlendirilmeye zorlanmıştır. Bu evliliği istemeyip bir gece ailesinin yanından ayrılıp evinden uzaklaşmıştır.

Yazarın 5 yaşında başlamış olan hayat mücadelesi böylelikle devam eder. Çıktığı yolda türlü zorluklarla karşılaşmış ve güçlü bir kadın olarak hayatta kalmıştır.

Yaşadığımız coğrafya her ne kadar kaderimizin bir parçasıysa da bunu değiştirmek de insanın kendi elinde. Yazarın kaderini değiştirmek için çıktığı yolda yaşadığı olaylara bir yandan üzülürken, bir yandan da başarılarıyla bir kadın olarak gurur duydum.

Eser gerçek bir hayat hikayesi olduğu, içerisinde cesaret ve umudu aşıladığı, sade ve bir o kadar da etkileyici bir anlatıma sahip olduğu için canıgönülden tavsiyemdir.

Geçmişle bugün arasında gidip gelen bir anlatım tarzıyla; Neylan ve onun küllerinden doğuşunu okuyoruz bu güzel eserde. Neylan, İstanbul’da üniversitede Güzel Sanatlar bölümünde akademisyendir. Okuldan, Levent adında bir akademisyenle tanışırlar ve Neylan’ın hikayesi başlar. Levent hayatına girdikten sonra Neylan’ın yaşamı nasıl devam eder?
Neylan, ilişkilerinde Levent’in ona verdiği zararları bir türlü göremez, çünkü aşıktır ya da aşık olduğunu sanıyordur. Neylan bir akşam yaşadıkları kavga yüzünden; Levent’ten bir süre uzaklaşmak ister. Bu uzaklaşma için attığı adım, hayatında bambaşka gerçeklere yol açar. Peki nedir bu gerçekler? Yaptığınız bir yolculuk hayatınızda en fazla neleri değiştirebilir? Gerçeklerle yüzleşmek ne kadar ağır olabilir?
Çok güçlü bir kalemden, çok güçlü bir kadın karakter okudum. Yazarın geçmiş ve bugün arasında kullanmış olduğu ikili anlatım tarzı; eserin heyecanını hep yüksek tuttu bende. Karakterlere işlenmiş olan duyguları bizzat onlarla yaşadım.

Aret Vartanyan kaleminden yaptığım ilk okumaydı ve eserini beğenerek okudum.

Eserde genel olarak insanların karmaşık karakterleri, duyguları ele alınmış. Günlük hayatta yaptığımız hataların bizi oluşturan parçalar olduğunu vurgulanmış.

Yazarın kalemi kendine özgü ve içtendi. Kendinizi tanımak, kusurlarınızla yaşamayı öğrenmek istiyorsanız, eser tavsiyemdir.

“Başka şeylere tutunmaya çalışarak kanayan yaralarından kurtulamazsın. Yüzleşmek zorundasın her şeyle.”

“Ben Her şey geliyor, geçiyor. Biz anlayamıyoruz, anladığımızı kabul etmekte zorlanıyoruz. Bu yüzden abartmayacaksın ne mutluluğu, ne acıyı, ne hüznü, ne zaferi, ne de yenilgiyi… Dibine kadar hissedeceksin her birini, o ânları, duyguları kutsayacaksın ama abartmayacaksın.”

“Her an her insanın her şeyi yapabileceği gerçeğini kabul edersen güven problemi kalmaz.”

Hayat bizler için hep tekdüze devam etmiyor. Zaman zaman hepimizin iniş çıkışları oluyor. Tam bu anlarda sade bir anlatıma sahip olan “Kendine Hoş Geldin” okuyabileceğiniz bir eserdir.

Yazar, yaşanmışlıklarını, çevresine ve kendine yönelik yaptığı duygusal tespitlerini kaleme almıştır. Eseri okurken muhakkak kendi hayatınızda, benzer olarak düşündüğünüz ve yaşadığınız bir düşünce veya olaya denk geleceksiniz.

Yoğun okumalarınızın arasında rahatlıkla okuyabileceğiniz bir kişisel gelişim kitabıdır. Ben eserde sadece, bazı konuların tekrar niteliğinde ele alınmasını sevemedim.

“Ahını aldığın insanın kapısına vah ile dönemezsin…”

“Şunu unutma, senin hakkında söylenenler, senin değerinden ve seni sen yapan şeylerden bir şey eksiltmez. Hiçbir şeyi de değiştirmez. Onlar konuşur, bu da senin ışığını daha çok parlatır.
.
.
.
Konuşurlar diye de korkma, onlar sen hiçbir şey yapmasan da konuşacak. Bu hayat senin…”