E-Dergi

Kızımın ilk favori kitabı oldu. 2-3 yaş arası sürekli resimlerine bakarak yorum yaptı ve keyifle okuduk beraber.

1920'lerde yazılmış, klasik distopya romanlarından bir tanesi. Özellikle bu romanı okuduktan sonra George Orwell’in 1984 te bu romandan ne kadar etkilendiğinin farkettim. Bu romanda insanlar makineleştirilirken (Cesur Yeni Dünya gibi) içlerinden en başarılı olanlardan birinin ilginç şekilde “ruh” çıkarması ve âşık olması ile yaşadığı topluma yabancılaşmasını konu alıyor.

Devletin üreme işini tamamen eline alması ve hangi koşulda yaşıyor ise o koşullarda (iyi veya kötü) mutlu olmaya koşullandırdığı toplumu ele alıyor. Dünya birkaç merkeze bölünmüş ama bir de eski şekilde yaşayan insanların (yaban) olduğu yerler var (kurtarılmaya değer görülmeyen). Romanın asıl kahramanı da yabanda kaybolan bir medeniyet insanından doğan ve şans eseri medeniyete geri dönen Yaban. Onu oraya geri getiren kişinin aslında sistemi eleştiren bir yapısı varken, bu başarının getirdiği şöhret ile nefret ettiği insanlara dönüşmesi de güzel bir eleştiri.

Şimdiye kadar okuduğum, suçlu psikolojisini en iyi anlatan kitap. Yazımı ve betimlemeleri o kadar iyi ki romanı okurken neredeyse katiller ile beraber geziyormuş gibi hissettiriyor insana. Romanın gerçek bir cinayetten esinlenerek yazılması ve Capote’nin idamlarından önce senelerce katillerle konuşması, incelemesi harika bir roman yaratmış.