E-Dergi

Her tövbekâr aslında bir günahkâr değil midir haddi zatında? Diye sorar demir çarıklı topuklarım. Hangi çölün serabında saklı kalan Leyla ya da hangi çölde saklanan mecnunum bilemedim. Yusuf gibi kokar şimdi bana dipsiz her kuyu. Aynalardan izlerim Züleyha’nın aşkını. Yüreğimde mühürlenir Süleyman. Ve Eyüp gibi kenetlenir özümde zaman. Anlıyorum ki ben de ki aşk mevsimi gamlı bir hazan. (Sinan Yağmur).. Ne söylenebilir ki bu güzel ve içten anlatım üzerine. Bir an önce gelsin kitabım..

Okuduğum en güzel kitaplardan birisiydi. Okudukça gözyaşlarıma hakim olamadım. Mutlaka herkesin okuması gereken bir kitap. İnsanı baştan sona etkileyen ve düşünceye sürükleyen ve okudukça insanların neler yaşadığını görmeye vesile olan harika bir kitap.

Sanırım okurken en etkilendiğim kitaplar arasında yerini alabilen bir kitap oldu. Aşkın egzotik kokusuyla hayat bulan yasak aşkın imkansız birleşimi ..

Okurken beni sürüklediğini ve sona doğru yaklaştığımda heyecan verici bi serüvenin içinde bulunduğumu hissettim. Anlatımı ve çevirimi güzeldi .

Bu kitapta gerçek aşkın en güzel halini gördüm. Kitabın sonlarına doğru kışın ortasında şilenin en kuytu ve rüzgarlı alanına çıkıp aşkına selam bırakan ve daha sonrasında hastalanıp bir barakada başka bir kadın tarafından aşk kokan bir yürekle tedavi edildiği an.. Kesinlikle gerçek aşkı anlayabilmek için okunulması gereken müthiş bir eser.