E-Dergi

kitap tavsiye edilir nitelikte en azından tony buzan imzalı fakat, hızlı okumaya yeni başlayacaklar için ilk kitap olması dezavantaj olabilir, çünkü alıştırmalara biraz da kendiniz rehberlik yapıyor zamanlarını kendiniz belirliyorsunuz, bu yüzden zorlayabilir ama içindeki bilgilerin doğruluğu ve güncelliği tartışılmaz derecede...

ilginç bir felsefe kitabı, doğrusu her fikrini de kabul etmek çok zor ama öğrenim için faydalı olacak görüşleri de az değil.. konfüçyanizm ile çeliştiğini bilmek ilgi çekiciydi... "orta yolu izle bu bilmenin kalbidir" sanıyorum bu madde taoizmin öğrenim -tabi öğrenimle birlikte herşey- hakkındaki fikirlerini özetliyor gibi her zaman orta yolu seçmek aşırılıktan uzak kalmak gibi.. ve son olarak bir şey daha: yazarın fikir ve yazımı, kendinden bahsedişi falan, pek hoşuma da gitmedi:) eğer taoizme merakınız yoksa bu kitabı okumaya da gerek yok diyorum...

"yaşamda başarılı olmak isteyen herkes, olaylara ve olgulara farklı bir bakış açısından bakmalıdır." Sanıyorum kitaptan alınacak bütün ders ve yazarın okura vermek istediği bütün öğreti bu sözün açılımı. yazar felsefe bölümü öğretim üyesi olmasından olsa gerek öğrenmenin felsefesini de fazlayısıyla yapmış ama zihinsel kıvraklık, iki yönlü yansıtma, göz önünde canlandırma (hayal kurma diyelim) ve konsantrasyon konularında çarpıcı açıklamalar ve doğru yorumlarda bulunmuş. kitap okurken aklıma geldi eğitim sistemimizin yaratıcılığımızı kısıtlayan derslerinin yanına zihinsel kıvraklığı (esnekliği) yakalayabileceğimiz ve hayal gücünü, yaratıcılığı kullanabileceğimiz derslerin konulması biraz olsun negatif yöleri pozitife çevirecektir, öyle inanıyorum... bir de değinmeden geçemeyeceğim, kitap fikir ve konu açısından çok iyi fakat çeviri de bir o kadar kötü, benim fikrim ama acilen gözden geçirilip düzeltilmesi gerekiyor...

şimdiye kadar okuduklarından da öğrendiğim kadarıyla bu kitabın en büyük ve belki de tek hedefi -tek diyorum çünkü yeteri kadar ciddi bir hedef- öğrenmeyi öğretmek... "öğrenmeyi öğrenmek" kitabı da bu hedefe doğru giden yolda bir adım... kitabı okumadan önce eğitim sistemi içerisinde en büyük rolün öğrenciye ait olduğunu biliyordum ama yine de eğitim sisteminin kötülüğünden de emindim. fakat kitabı okuduktan sonra aslında eğitim sisteminin mevcut yaşam koşulları altında çok da kötü olmadığını hissettim açıkçası. yazarın yaratıcılık konusuna önem göstermesi beni iş hayatında gerçekten de en önemli yeteneğin yaratıcılık olduğunu görmeye itti. hatta yaptığımız her şey yaratıcılığın bir ürünü değil midir? Şu kurduğum cümleler bile... son olarak da yazarın "eğitim sorunu" deyince çözüme ulaşılmıyor çünkü kimse üzerine alınmıyor şeklindeki yorumunu çok beğendim. hayata bakınca bizim -çoğumuzun- de genel sorunumuz bu aslında, teşhisi doğru koyamamak, yanlış tanımlamak ve çözüme bu sayede! ulaşamamak...

bu kısa kitap şimdiye kadar okuduklarımı, gördüklerimi ve düşündüklerimi alt-üst etti desem sanıyorum abartmış olacağım ama çok değitirdi. çünkü şimdiye kadar öğrendiklerimden yada öğrendiğimi düşündüğüm fikirlerden her zaman bir planım olması gerektiğini, bir amaca, misyona ve vizyona sahip olmam gerektiğini gördüm. aslında yazarken düşündüm de bu kitapta yer alan fikirler yüzeysel bakıldığında planlı bir yaşama aykırı fikirler öne sürüyor gibi görünse de derinliğine inildikçe plan ile her gün farklı şeyler yapmanın kesiştiği noktalar yakalanabilir. planlı bir hayatınız vardır ve fakat aynı zamanda sahip olduğunuz değerlere ulaşmak için sürekli yeni şeyler deniyorsunuzdur ve elbet birinde amacınıza ulaşacaksınızdır. yani hedefleriniz için hiçbir gününüzü birbirine eşit olmayacak şekilde geçiriyor yepyeni deneyler ile yeni deneyimler kazanıyorsunuz. yani deneme cesareti gösteriyor aynı zamanda hedefinize doğru adımlarla ilerliyorsunuz. sanıyorum max stratejisi de bunu öngörüyor. herkesten farklı olarak hedefe ulaşmayı...