Toplam yorum: 3.253.600
Bu ayki yorum: 5.625

E-Dergi

Gözde (@yesilsevenanne) Tarafından Yapılan Yorumlar

Kitap bize Mustafa'nın ruh halini anlatıyor. Sürükleyici bir olay yerine içinde bulunduğu durum değerlendirmesi tadında kaleme alınmış. Günlük gibi düşünebilirsiniz.
Maddi durumu olmayan ve babasını kaybeden Mustafa'nın hayata tutunma çabası, Ankara'ya okumaya gelişi, karşılaştığı iyi insanları anlatıyor bize. Kitap boyunca kah üzülüyor kah seviniyoruz. Ortaokul grubu için güzel bir seçenek.
Kitabı okudum. Ancak isminden anlaşılacağı üzerine macera hikayesi beklemiştim. Daha duygusal bir kitapla karşılaştım. Ömür karakterinin yaşadığı semtte ona herkes Hayta diye seslenir. Bu lakaba içerleyen çocuk daha fazla oralarda duramaz ve yatılı okulda okumaya karar verir. Yazar Kalbiçiçek hanımla tanışır gittiği yerde. Ve Ömür'ün de yazma serüveni başlar.

Çocuk kitabı değil de biraz yetişkin kitabı olarak kaldı tadı bende. Küçük yaş grubu biraz zor anlayabilir. Daha çok sanki ortaokul sonuna iyi olur gibi. Duygusal, kendisiyle iç hesaplaşmasını anlatan günlük tadında ilerliyor.
Kitabın konusu güzel. Ancak çok betimleme olduğu için ben yoruldum. Çok dikkatli okumak gerekiyor. Betimlemelere çok fazla yer veren kitapları okumayı seviyorsanız tam size göre. Kitabın başında 10 yaş üzeri denilmiş. Kesinlikle katılıyorum. 12-13 yaş kitap okumayı çok çok seven çocuklara birebir. Ama zorla kitap okuyan bir çocuk için ilk etapta ağır gelebilir. Sevgilerimle
Bu kitapla birlikte yazarın kalemiyle ilk defa tanıştım ve akıcı buldum. Bir günde nasıl bittiğini anlayamadım. Kitap kapağında da belirtildiği gibi 10 yaş ve üzeri için uygun. Çünkü içinde şehir efsanelerinden kesitler barındırıyor. Bu kesitlerde hiç çocuğu olmayan kadın, birbirine aşık iki kişi temaları var. Çocukların bunları daha iyi özümsemesi ve manaya yoğunlaşması için belli bir olgunluğa gelmesinde yarar olduğunu düşünüyorum.

Melek, Dilek ve dedesi şehir şehir gezmekte. Her şehirde bir hikaye gizli. Dedesi çocuklara tek tek bunları anlatıyor. Modern yaşamda hızla hareket eden bir insana dur ve içini dinle diyor yazar. Manası derin konular var anlayana. Sıkılmadan zevkle okunacak bir hikaye.
Oğlumla birlikte iki gün içerisinde bitirdik. Ben çabuk bitmesin diye kendimi sınırlandırarak okudum :) Daha önce yazarın tüm kitaplarını okuduğum için hissedeceğim tadı az çok tahmin ediyordum. Beklentimi fazlasıyla karşıladı. Özellikle kitap başına zor oturtulan çocukların ellerinden düşürmeden kıkır kıkır gülüp okuyacağı bir hikaye bu. İşlenen konu şuan tüm ebeveynlerin sorunu olan "çocuklardaki telefon bağımlılığı". Ama öyle tatlı tatlı işlemiş ki yazar. Didaktik olmadığı için sizi yormuyor. Çocuğa böyle bak evladım böyle yaparsan böyle olur diye sezdirmeden gösteriyor. Kızım sana söylüyorum gelinim sen anla. Çocuğumla şu telefon konusunda yüz göz olmayayım da Şermin Hanım bir anlatıversin zararlarını derseniz lütfen kaçırmayın derim.
Konusundan bahsedecek olursak;

Dört kuzen 98. yaşındaki koca dedelerinin doğum gününde bir kehanete :) maruz kalıyorlar. Şaka şaka kehanet falan yok okuyun ne demek istediğimi anlayacaksınız.
@yesilsevenanne