Onaylı Yorumlar

Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
21 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
İstanbul’da 1980’lerde başlayan hikâye, 2016’ya kadar uzanıyor. İlk bakışta Peri’nin kendini bulma ve arayış hikâyesi gibi görünse de, yazar diğer karakterlere de kusursuz bir biçimde yer veriyor. Roman, tek bir kişinin iç dünyasına sıkışmadan, dönemin toplumsal ve kültürel atmosferini de incelikle yansıtıyor.

Elif Şafak’ın felsefesini Mevlânâ’nın şu sözüne benzetiyorum:
“Aramakla bulunmaz, ama bulanlar da arayanlardır.”
Bence yazarın okuruna vermek istediği mesaj da tam olarak bu: Aramanın, sorgulamanın önemi. Sorgulamadan inanmanın, bir şeye körü körüne bağlanmanın anlamsızlığı.

Romanın en güçlü yanı, içsel yolculukları bir felsefi derinlikle anlatması. Karakterlerin her biri bir “arayış” içinde: kimisi Tanrı’yı, kimisi anlamı, kimisi geçmişini. Ama hepsi sonunda aynı yere dönüyor: insanın kendisine. Bu da romanı yalnızca bir hikâye olmaktan çıkarıp, bir aynaya dönüştürüyor.
Yanıtla
1
0
Destekliyorum  1
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
21 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Çok güzel, çok sarsıcı ve çok etkileyici bir roman. Başından sonuna kadar insanı sarıp sarmalayan kolay kolay da bırakmayan bir kitap.
Her bölüm ayrı güzel, her bölüm ayrı etkileyici. Dişi kurdun çevresinde gelişen farklı ama birbiriyle bağlantılı olay örgüsü çok güzel kurgulanmış.
Kader ile ilgili görüşleri, iyi ve kötünün bitmeyen mücadelesi ve bunların yanında uçsuz bucaksız Kırgız Bozkırı'nın; Akbar'a, Abdias'a ve Boston'a yaşam hakkı tanımaması çok etkileyici bir dille kaleme alınmış.
Son bölüm için yorum yapmaya kelimeler yetmiyor. Her okur bu eserden heybesindeki kadar bir şeyler alacaktır.
Yanıtla
2
0
Destekliyorum  3
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
21 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Uzun zamandır okumayı düşündüğüm yazarlardan biri olan Ayn Rand’ın okuduğum ilk kitabı. Distopik öykü olarak tanımlansa bile bence yaşadığımız zamanda kendi hayatımıza dairde bakış açınızı etkileyecek bir kitap olduğunu düşünüyorum. Her ne kadar kitapta ilk baştı biz kavramından ben kavramına geçiş yapılmış olsa bile, ben kavramının devamında oluşturmak istedikleri içinde yine toplumsallık bulunan bir bakış açısı mevcut. Farklı bakış açılarının ve düşüncelerin bulunduğu öğretici bir kitap. Yazarın diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum.
Yanıtla
1
0
Destekliyorum  1
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
21 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
“Paylaşılmamış bir şeyim var mı benim acaba? Evet, gerçekten paylaşılmamış, paylaşmadığım, sömürülmemiş, çalınmamış, istismara uğramamış, el sürülmemiş el uzatılmamış bir şeyim var mı benim? Emeğim, Ekmeğim, toprağım, kabiliyetim, bilgim, kalemim, sazım, sözüm…”
diye başlayan kitabı bir solukta okudum. Sosyal medyada gördüğüm tavsiye üzerine aldığım ve okuduğum, pişman olmadığım gayet güzel bir kitap. Daha ilk satırlarından kitap seni içine çekiyor. Kalemine ve yüreğine sağlık Kemal Şükrü Sevindik.
Yanıtla
3
0
Destekliyorum  4
Bildir
Hezarfen
Hezarfen
Bilgi İçin 
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
21 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Çocuklar tarafından çok sevilerek okunan Mert Arık’ın Robonlar kitabını Maarif Model kapsamında öğrencilerimle beraber okuduk. Çarşamba günü de değerlendirme toplantısını yapacağız. Güzel bir kitaptı.

Kitapta özgürlük sıkça vurgulanmış, zorbalığın tüm canlılar için ne kadar yıpratıcı olduğu üzerinde durulmuş. Robotların her birinin ayrı ayrı hikâyeleri güzel şekilde ele alınmış. İsimlendirmeler de çok tatlı olmuş.

Güzel bir hikâyeydi fakat belki çocuklar için, zorbalığa uğradıklarında yapabilecekleri tek şeyin bulundukları yerden kaçma fikrini oluşturabilir. Bu konuda belki yazarın daha net bir ifadesi olabilirdi.
Öğrencilerimin çokça beğendiği, hemen ikincisini de alıp okudukları bir kitap oldu.
Yanıtla
2
0
Destekliyorum  1
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
21 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Anlattıkları, düşünce gücünün hayat üzerindeki etkisini sorgulatıyor. Eğer her şey gerçekten bu kadar mümkün olsaydı, belki de tıbba ihtiyaç duymadan birçok şeyi zihnimizle çözebilirdik. Yine de bakış açısı kazandıran, merak uyandıran bir kitap. Dili de oldukça sade. Kişisel gelişim kitapları arasında en iyilerinden kesinlikle. Okuyan herkeste büyük farkındalıklar yaratacağına eminim. Tekrar tekrar dönüp üzerine aldığım notlara baktığım bir kitap, herkesin hayatının bir döneminde bu kitapla yollarının kesişmesini diliyorum
Yanıtla
1
0
Destekliyorum  1
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
21 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Gece Sapığı serinin üçüncü kitabı. Bir katilin sadistçe eylemlerinden, ayrıntılardan her zaman keyif almışımdır. Yazar bunu gözümüze soka soka anlatıyor. İlk sayfadan itibaren atmosferin kanlı kokusunu hafiften almış olsam da ilerleyen sayfalarda metalik kokuyu buram buram almaya başladım. Katili bulma arayışıyla çölde susuz kalmış gibi kitabı kana kana içtim. Kısa ve akıcı bölümleri hızla okunuyor olsa da Hunter'ın katilin kimliğini ve nedenini çözmeye çalışması bağımlılık yapıyor. Titiz çalışması ile de merak duygusunu zirveye çıkarıyor. Bir kadının başına gelebilecek en büyük kabusu yaşatan yazar cinayet yöntemleri ile acımasız olay örgüleri ve usta anlatımı ile her zaman beni büyülenmiştir. Çok özlemişim çook.
Yanıtla
1
0
Destekliyorum  1
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
21 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Politik psikoloji deyince akla Vamık Volkan gelir ancak artık Deniz Ülke hoca ve Hadiye hoca da gelecek. Cumhuriyetimizin kuruluşunu politik psikoloji kavramlarıyla açıklayarak, o döneme ve yaşananlara bambaşka bir perspektiften bakmanızı sağlıyor kitap. Eğer psikoloji mezunuysanız okurken yer yer tekrarlara düşüldüğünü hissediyorsunuz ancak her kesimden okurun tarihi olayları psikopolitik kavramlarla ilişkilendirebilmek açısından bu tekrarlara ihtiyaç var gibi de. Kitabın en güçlü yanı mükemmel bir kaynakçaya sahip olması, yazarlara oldukça imrendim. Tarihimizle ilgili önemli olayların politik psikoloji perspektifinden incelendiği daha fazla eserin yayınlanması dileğimle.. politik psikoloji kavramlarını bir kez öğrendiğinizde dünya gündemine ve ülke gündemine başka bi yerden bakıyorsunuz.
Yanıtla
1
0
Destekliyorum  1
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
20 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Edip Cansever "Ben Ruhi Bey Nasılım"da nehir şiir örneğinin müstesna bir örneğini sunuyor okuyucuya

Bir karakter etrafında ilerleyen olay örgüsüyle anlatı şiirine yaklaşan şiir formu Ruhi Bey’in iç dünyasını, geçmişini, ilişkilerini, yalnızlığını ve topluma yabancılaşmasını anlatır. Sadece tek bir duygunun değil, bir yaşamın, bir “hikâyenin” şiirsel biçimde dile getirilmesine şahit oluruz.

Alışılagelmiş şiir dilinden çok tiyatro dilini ya da tahkiyeli bir şiirsel dili tercih ettiğini görüyoruz Cansever'in, bu yönüyle okur, kimi zaman sahnelenen bir oyunun izleyicisi, kimi zaman da Ruhi Bey’in hayatına tanıklık eden bir gözlemci konumuna geçer.

Ruhi Bey'in psikolojik, sosyolojik durumunu kendi derinliklerine anlatmasıyla başlayan şiirde, farklı seslerin ve biçimlerin bir arada olması, bir bütünsellik oluşturup, bu bütünlük de, yer yer dramatik monologlarla, çoğunlukla ise iç monolog ve bilinç akışı teknikleriyle derinleşir.
Yanıtla
1
0
Destekliyorum  1
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
20 Ekim 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Perulu yazar Mario Vargas Llosa ile edebi yolculuğum Genç Bir Romancıya Mektuplar adlı eseriyle başladı. Llosa, bir romanın nasıl yazılması gerektiğine dair sorulara, mektup biçiminde ve oldukça samimi bir üslupla yanıt veriyor bu kitabında.

Her bir mektup, romanın kurucu öğelerinden birini ele alıyor: zaman, mekân, anlatıcı, karakterler, gerçeklik, inandırıcılık… Llosa, bunları örneklerle ve deneyimlerle temellendirerek işliyor. Bu sayede edebi derinlik de kazanıyorsunuz.

Yazarın kullandığı dil oldukça sade ve konuşma havasında. Bu da metne doğal bir akış ve yakınlık katıyor.

Sonuç olarak, Llosa’nın romanı bir “dünya kurma sanatı” olarak görmesi benim için hem öğretici hem de ilham vericiydi. Romanın anatomisini merak edenler için bu eser, güzel bir başlangıç noktası olabilir.
Yanıtla
1
0
Destekliyorum  1
Bildir