Bir Katilin Güncesi, bir seri katilin yaşamına dair minik sekanslardan oluşuyor. Katilin ulvi veya ahlaki bir motivasyonu da yok üstelik (ki bence mükemmel). Empati de kuramıyorsunuz ama zamanla ve hafızayla olan uğraşını anlayabiliyorsunuz, tanıdık bir yerden yakalıyor sizi. 150 sayfalık kısacık bir metin aslında, ama ne metin! Bir yerde Arjantinli bir yazardan bahsediyor yazar, önce Cortazar olduğunu düşünüyorum. Hatta aklıma İşe Yarar Bir Şey’deki "Bir Sarı Çiçek" referansı geliyor ama o değil. Borges’in "Öteki"si kitapta bahsedilen. Bu dev eklektik metin anti kahramanının olduğu kadar okurununun da hafızasıyla oynuyor adeta. Barış Bıçakçı’nın filmdeki şiiriyle pek uyuştuğunu düşünüyorum. “Yaşamak çukur yerlere doluyor diyorlar / Bu yüzden yıkıntıya dönüşse de yaşıyormuş insan.” Belleğin çukurları da hem yaşam hem mücadele alanına dönüşüyor Byıonğsu Gim için. Keskin, karanlık, ironik, sürprizli ve şahane bir metin.