Mesaj Kuran Çevirisi Hakkındaki Yorumlar

Genel manada Edip Yüksel sadece ve sadece Kur-an diye bağırdığında haklı gibi gözükebilir.ama gerçekten bu kitap ve Edip Yüksel hakkında yorum yapmak gerekirse detaylı bir şekilde okunması gerekir .okumadan körükörüne bir şahsın(kim olursa olsun) görüşlerini reddetmek yanlıştır.bu kitabın herkezce okunmasını şiddetle tavsiye ediyorum.

kime inanacağimizi de bilmez olduk artık. ama ben burdan Muhammed Esed'in Meal Tefsirini herkese tavsiye ediyorum. Yani Gercekleri

ah edip yüksel ah.ne diyeyim bir insan ancak bu denli çizgisinden sapar.nasıl unuttunuz bayrampaşa günlerini ve nasıl böyle bir yanlış inanışla tevbe suresinin son iki ayetini elemine ettiniz yazık bence çok yazık ettiniz hem kendinize hem de sizi severek okuyan(bir zamanlar)bizlere…

Bu kitap çıktıktan sonra şu sözlerin söylenmemesi gerektiğini düşünüyorum; ya ben arapça bilmiyorum onun için islam'a uzak kalıyorum ,kuran'ı okusam bile tam olarak anlayamıyorum gibi sözlerin artık son bulacağına inanıyorum.Tabi ki yine bu dar görüşlü,dünyaya at gözlüğüyle bakanlar yani inanmak istemeyenler için ne yaparsanız fayda etmez ama,gerçekten inanan müslümanlar için güzel bir eser.Müslüman olsun olmasın bütün insanların okumasında fayda olduğuna inanıyorum…

Bu kitap şu ana kadar yapılan öze yakın en iyi çeviri. Öze yakın diyorum çünkü bu kitapta öze tam yakın olamaz. Çünkü Kuranın bahsettiği konuları sadece bu devirde anladığını sanmak saçmalık olurdu. Kuranın ayetleri zaman geçtikçe daha iyi anlaşılacaktır. Fkat düşünce yapısında değişiklik yapıp dini anlamak isteyenler için iyi bir çeviri. Okuyun ve Uygulayın.

insanlarımızı hurafelerden, yobazlıktan, geri kalmışlıktan kurtarma mücadelesi verirken, modern hurafelerin ve modern yobazlıkların ortaya çıkması ve taraftar bulması çok üzücü. hakikaten hayretle izlemeye devam ediyorum. kuran'ı matematik kitabı mı zannediyorlar nedir? matematiksel ve istatistiksel hurafelere saplanmışlar da ikiye ayrılmış durumlar: 1- 19'uymayan ayetleri çıkartalım 2- 19'a uymayanların da bi hikmeti vardır onu keşfedelim. tavsiyem 19 olmazsa 29 veya 39'a bakmaları. en komiği de arapça metinleri türkçe harflendirerek işlemleri bunun üzerinden yapmak. yaw, bir ingiliz amerikaliya falan ayetin okunuşunu latince yaz desen başka yazar, avustralya'lı müslümana desen başka yazar, amerikalı müslümana desen başka yazar, türke sorsan başka yazar. ne hesabı yapıyorsunuz anlayamıyorum. hele arapçada a,e,i, harfleri ve şedde ikilime harfleri harf olarak yer almaz, işaretlerle seslendirilir. oysa bizimkilere bakıyorsun harfler sesler ikilemeler hepsi birbirine karışmış. bazı yerlerde de hiç karıştırmazlar ( 19'a uyduracaklar ya! ). bu matematiksel hurafeyi şaşkınlıkla izlemeye devam ediyorum.

Kuran'ı Kerim'i ruhi ve derin manasından çıkartıp, donuk ve mat hale getirip matematik ve istatistik ilişkileri kurmak hiç te mantıklı gelmiyor. Aynı yönde çalışmalar incil ve tevrat üzerine, hatta yabancı devlet adamları üzerine yıllardan beri (müslüman olmayanlarca) yapılıyor. Bizim gibi hurafelere saplanmayı genetik özelliklerine sokmuş bir millette, bu tip oyunlar da maalesef çok kolay yer buluyor. Saf zihinleri ihlal etmeye yönelik bu çabaları gerçekten anlamıyorum. Bu tip çalışmalara harcanan mesailer, Kuran'ı Kerim'i ve Peygamberimizi gönüllerimize sokmak veya üzerine kül serpilmiş kalplerimizi temizlemek için yapılsaydı herhalde şimdiye kadar ülkemiz güllük gülistanlık olurdu. Yazık hem de çok yazık. Allah bu akıllı-fikirli insanların bu akıl-fikirlerini bunlara değil de gönüllere hükmetmek üzere kullanmak üzere sevk etsin inşaallah...

Son durumunu bilmediğim için biraz itidalle başlama lüzumunu duyduğum bu yorumda Edip YÜKSEL'in konuyla ilgili güvenirliğinin tartışılmasına inanıyorum. Bir zamanlar İslami kavramlarla çekinmeden oynadığı ve onları asli çizgisinden saptırdığı herkesçe görülen Yüksel'in mealde gerekli özeni gösterebileceğine inanmak isterim.Ancak...

slm
sayın Edip YÜKSEL'in düşüncelerinde samimi olduğuna inanıyorum.İnsanların düşüncelerinde samimi olmaları onları haklı kılmadığından Edip YÜKSEL'in hata içerisinde olduğuna inanıyorum

Zamanımızda insanlar çagdaşlık olarak nitelendirdikleri şeye kendilerini o kadar kaptırdılar ki bu uğurda dinlerinden vazgeçtiler, yok örtünmek yobazlıktır yok namaz gereksizdir diyenler o kadar çok ki insanlar dinden kaçmak istemiyorlar ama ibadetleri de yobazlık olarak görüyorlar işte bu ve benzeri kitaplar insanlara doğru olmadığı halde bazı ibadetlerden feragat edebileceklerini söyleyerek insanların beğenisini kazanmaya ve isim yapmaya çalışıyorlar bu tembelliktir, isyandır ve günahtır.

Bir sihirbazın yaptığı numaraları, onu izleyenlerden ancak o meseleyi bilen, sihirbazın yaptığı göz aldatmacalarını anlayan kişiler doğru değerlendirir. Sihirbazı ilk defa görenlerse hayrete düşecek onun müthiş bir kişi olduğunu, hatta keramet sahibi bir evliya olduğunu zannedecektir.
Edip Yüksel gibilerini bu şekilde değerlendiriyorum.
Burada mesele, fetva verenlerden hangisinin doğruyu söylediğini bilebilmektir.
Bence, ya bilgimizi onların seviyesine çıkarmalıyız, ya da bu şahısların yaşayışlarında ve icraatlarında ne derece islama uyduklarını ve İslama hizmet ettiklerini araştırmalıyız.
"Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz."

Edip Yüksel Bey'in düşüncelerinin bir kısmına katıldığımı söyleyebilirim. Tv ekranlarında tartıştıkları konular aslında halkın çok uzağında olan konular. Yok Mesihmiş, yok Kur'an'a eklemeler yapılmış, yok yeni uyarıcılar gelecekmiş, gelmiş gibi... Vatandaşlarımızın beyinleri sulanmakta. Halkımızı direkt ilgilendirmeyen konularla ekrana gelmektense, daha çok halkımızla ilgili konuları, hurafeler, din adamları (İslam'da din adamlığı yoktur) Şeyhler,mevlit safsatası, uydurma tesbihatlar gibi...Yaşar Nuri Öztürk Bey'i de aynı kategoride gördüğümü belirtmeliyim.

merhabalar..
Edip yüksel ve kitapları hakkındaki düşüncelerinize şöle bir bakmış bulunmaktayım. E.Yüksel'i Metin Yüksel'den dolayı tanımıştım lise yıllarında..Ve onun tevbe suresinin son iki ayetiyle alakalı yaklaşımı ön plandaydı o zamanlar..Daha sonra bir Amerika dönüşü Hulki Cevizoğlu'nun deşifre edip değerli!! ulemaları ayağa kaldırdığı bir programla ortaya çıktı. (Tabii şimdi o zamanki düşüncelerini çöpe atmamızı istiyor. Hatta böyle bir kitabı da var. Daha doğrusu.o zamanki Ceviz Kabuğu programının kitaplaşmış hali.)
Uzun lafın kısası Allah Kur'an'da zaruri haller dışında sayı belirtmez...Sayılarla yola çıkılarak amel edilmez..Amin Maalouf gibi "Yüzüncü Ad" dememiz gerek o zaman. yani her sayıdan bir durum çıkarma sözkonusu olur..tevbe süresinin son iki ayeti 19 a uymuyor diye kendi mealine almayan Yüksel daha sonra Kur'anın korunmuşluğu inancına halel gelmesin diye herhal bu fikrinden vazgeçti.. Ben bu konuda arkadaşların ufkunun açılması için Yükselin Ahmet Deeedatla beraber çıkarmış olduğu "Kuran En Büyük Mucize" kitabını öneririm.. Ama sosyal gelişimini tamamlayamayan toplumun itikadi konulardaki yetersizliği de insana saç baş yolduruyor..Lütfen elinizin altında olana eğilelim..."Biz kendimizi atalarımızın dini üzre bulduk dediler...." Bu meyanda kimseye katılmıyorum.. Katılırsam da bu gülmekten olur ..



Selametle..

Edip Yüksel birçok doğrusuna ne yazık ki katmış olduğu yanlışlarla ve üslubunun kabalığıyla kaybediyor. İman denilen mefhumun önemini bir kez daha anlamakla birlikte onun karşısına bilinçli bir şekilde çıkarılan basit ve sığ düşünceli adamları da kınamaktan geri kalmak istemiyorum. Adam gibi Kur'an'ı okuyup düşünce üreten insanların onunla diyaloğa geçmelerini ve potansiyelini sağlıklı yollara kanalize etmeye çalışmaları gerektiğine inanıyorum.

Yüce Allah'ın (CC) kainatı onun yüzü suyu hürmetine yarattığı ve rahmeten lilalemin olan Hz.Muhammed'i (SAV), sıradan bir elçi veya bir postacı olarak gören, bu sayede Kuran-ı Kerim'i kendi sapık düşüncelerine göre yorumlamak isteyen bu kişiyi Allah ıslah etsin.

Ancak bir müslüman Edip Yüksel kadar dininden sapabilir ve saf zihinleri ancak onun kadar zehirleyebilir....
Kendisini esefle kınıyorum...