Mimoza Sürgünü Hakkındaki Yorumlar

Nazan bekiroğlu nun kitapları gerçekten çok güzel. Keyifle okudum. Kesinlikle okunmasını tavsiye ederim.

Hikayeleri arasında nedense en beğendiğim buydu. İçimize işleyen yazar.

şahsen deneme yazarı olarak iyi bir iş çıkarmış yazar kompozisyon ödevime çok yardımcı oldu

denemelerden oluşan bir eser. Çok yavaş ilerliyor, üzerine kaç kitap daha okudum hala bitmedi... Ama içerik olarak derin muhtevalı diyebilirim

Nazan Bekiroğlu hocamı okumaya başladığımdan beri gittiğim her şehri üç kelimeyle anlatmaya ve hatırlamaya çalışıyorum çok sağlam bir kalemi var

kitap gercekten harika bi uslula yazilmis. ozellikle sondaki hasbihal kismi beni benden aldi herkese tavsiye olunur

kitabın ilk yarısını bir solukta okuyup ikinci yarısında frene bastığım bir kitap

denemeler genelde akıcı olmayan bi yapıya sahiptir. fakat bunu nazan bekiroğlunda aşıyor ve kitabın içinde kayboluyorsunuz.

nar ağacını okudum unutamadım ama bu kitap baştan aşağı tasvir sıkıcı ve okuyamadığım nadir kitaplardan,bıraktım...

Diğer kitapları kadar etkilenemediğim bir kitap

yazarın okuduğum ilk kitabıydı.devamı gelecek çünkü anlatımı dili çok hoş.çok beğendim

Yazarın seyaat anılarını yazdığı bölüm ciddi manada yorucu, ama bu bölümü saymazsak okumak için geç kaldığım bir kitap.

nazan bekiroğlunun yine kendi üslubundaki denemeleri. seyahatlerini anlattığı bölümler benim için biraz ağır ilerledi, çünkü hiç görmediğim bilmediğim yerlere dair kendi hislerini, düşüncelerini anlatmış. her ne kadar o yerler hakkında bazı ufak bilgiler verse de yazıyla aramda belli bir mesafe oldu maalesef. o kısım dışında ise okurken hayata onun gibi bakabilmeyi dilediğim yazılar vardı kitapta. eğer nazan bekiroğlu ile tanışmayı düşünüyorsanız, deneme üslubunu görebilme adına köşe yazdığı gazetenin sayfasını ziyaret edebilirsiniz, çünkü bu kitap (ve bütün deneme kitapları) o yazıların derlenmiş hali.

güzel bir deneme , yaşadığı olayları ve tecrübelerini bizlere aktarıyor.

İlk basta sarmiyor ama sonradan elinizden dusurmuyorsunuz.

Anlatımdaki yoğunluk oldukça güzeldi. İmgeler yerli yerindeydi. Bir denemenin en önemli öznesi olan "benler ülkesi"nde dolaşmış yazar. Bu da güzel. Ancak o benler ülkesinde dolanırken denemenin önemli bir özelliğini unutmuş. Dünyayı kendi gözleriyle anlatırken biraz daha yalın olabilmeyi. Bir de bazı yazılarda başlık ile içerik arasındaki bağlantı çok yoktu. Başlığı okuduğumdaki beklentimi içerik karşılamadı.

Daha önce birkaç kitabını denediğim, sonlandıramadığım, ancak takdir ettiğim bir yazar. Bu kitabı da çok değerli bir arkadaşım hediye etmişti. Aşkın Halleri, Mimoza sürgünü başta olmak üzere bütün denemeleri çok güzel buldum, Bu sefer dil yalın söz taze geldi bana. Güzel bir kitap.

Son söylemem gerekenleri başta söyleyeyim. Sadece kitabın son iki deneme/hikâye karışımı yazısı için bile okunmalı bu eser.
Kitabın geneline gelince gezi yazılarını anımsatan bölümleri okurken sıkılmadım değil. Ama sıkılmamın nedeni yazarın dilinin kötülüğü değil kesinlikle. Benim anlatılanlara uzak olmam daha ziyade. Ayrıca yine kitapta bazı bölümlerde Nar Ağacı romanının perde arkasını da okuyucunun gözü önüne seriyor. Bazı denemeleri anlayabilmek içinse yazarın hayatındaki dönüm noktalarını yahut önemli anları bilmek gerektiği kanısındayım. Zira yazılanlar yaşanmışlıklardan yola çıkıldığını gösteriyor.

Daha önce herhangi bir Nazan Bekiroğlu kitabı okumamış birinin sevmeyebileceği, ancak onun diline aşina, cümlelerine müptela okurlarının ise severek okuyacağı ve sonunda da bunun bir kitaptan fazlası olduğuna kanaat getireceği, güzel ve başarılı bir eser. Nar ağacını bir akşam yemeği kabul edersek, bu kitapta ise daha çok yemek sonrası içilen çayın tadı var. Sonra çaysız yapabilir mi hiç bir insan?

bir arkadaşım demişti ki yemek tarifi yazsa okurum. hakilat öyle ne yazsa içimize damlıyor. içimizi titretiyyor. öyleki diyoruz ya NAZENİN NAKKAŞ.. hakikat öyle. tüm kitapklarını okuma şerefine ermiş olmanın sevinci ve bi okadar da hüznüyle söylüyorum ki aklın varsa değil kalbin varsa oku. :)

Nazan BEKİROĞLU.... Tek kelimeyle yine diğerleri gibi muhteşem bir eser. Nazan BEKİROĞLU'nun sayesinde nesnelere bile insan hayal gücünü zorlayarak bakmayı başarabiliyor. kelimelerle harikalar yaratmış. Özellikle Devrinin Dışında Lale , Ben ve Sinek Hanım ile Ben ve Yazar hanım bölümleri beni benden alan bölümler olmuştur. Harikasın iki nun arasında Nazan BEKİROĞLU...

İçindeki bir kaç deneme herşeye bedeldi sırf onlar için okunmaya değer sıkmayan denemeler yok mu onlarda var tabiki boş bir vaktinizde okumanızı tavsiye ederim

Mimoza Sürgünü'nü Nar Ağacı'ndan sonra okuduğumdan mıdır bilmem ama umduğum kadar hevesle okuyup bitiremedim bu kitabı. Bunda belki deneme olmasının da etkisi vardır. Ancak okurken "işte bu harika " dediğim birkaç denemenin hakkını teslim etmek isterim. Teşekkürler Nazan Bekiroğlu

hangi eserini okusam o ben oluyorum. züleyha'nın duasında, yusuf'un güzelliğinde yusuf ile züleyha idi. sonra kara yağmurların altında nun masalları. sonra emniyetsizlikte ve fevkalade emniyette mor mürekkep. şimdilerde ise bilinmemiş filbahri kokusunun sarhoşluğunda isimle ateş arasında...
türkçe'ye hakimiyeti, kelimelerle oynayışı, o büyülü dili ve ateş düşürdüğü cümleleriyle 'yazar'lığın anlamını tekrar yazan, sınırlarını tekrar çizen yazar.
nazan bekiroğlu bir yazar ne ise o değil; 'yazar' nazan bekiroğlu ne ise o. nevi şahsına münhasır kadın yazar. iyi ki yazar. aşka aşina yüreğine, kalemine, mor mürekkebine sağlık...

Nazan Bekiroğlu'nun en başarılı olduğu dal bence denemedir. Güzeldi. Gönül rahatlığıyla alınıp okunacak bir kitap, herkese tavsiye ederim.

" Âh eden âşık'ın niyazla da olsa nazla da olsa iltica ettiği yegâne makam Allah'tır. Âşıkın zikri; "Allah!" diye başlar, "Allah!" nidalarının sonundaki âh hecesinin üzerinde kısalır ve derinleşir. Sonunda âh'ın elifi de kalkar ortadan. Bir nefes halinde sadece he vurgusu kalır. Âşık, ünlemini de kaybeder, bir nefesten ibaret kalır." Ellerinize, gözlerinize sağlık değerli meslektaşım. (Kapak tasarımı da harika)

Nazan Bekiroğlu kitapları çok satıyor ama ben henüz okumadım. Deneme olması yönüyle buradan başlanılabilir galiba. Gelen reytinge göre sipariş vermeyi düşünüyorum...

Kitabı okuduktan sonra bir insana deneme yazmak bu kadar yakışıyor diyorsunuz.çok beğendim harika bir kitap...

Okunacak elbet, kaçarı yok...

Nazan Bekiroğlu'nun akıcı üslubu yine alıp götürüyor . Kelimeler yine özenle seçilmiş. Güzel denemelerden oluşan okunmaya değer bir kitap. Elinizden kolay kolay bırakamıyorsunuz. Bir çırpıda okunup bitiyor.

Nazan Hocannın üslubu harikadır. Buna diyecek yok . Günümüz edebiyatının da en önemli isimlerindendir. Yalnız bir Yol Hali'ni ve Mimoza Sürgünü'nü elime alınca kitabın yani kitaptaki yazıların bana hiç de yabancı olmadığını gördüm. Çünkü hepsi hocanın Zaman'da yazdığı denemelerden oluşuyordu. Kalıcılığı sağlamak amacıyla insan bunları kitap haline getirebilir güzel bir fikirdir. Yalnız binlerce okurun para verip de okuduğu , yeni kitap yeni yazı niyetine aldığı bu kitaba, Nazan Hoca zahmet edip de bir ön söz yazsaydı daha güzel olmaz mıydı? Hoca zaten bu yazıları yazdığı için adı geçen gazeteden parasını almıştır. Bir de kitap haline getirdiği için yayın evinden alacaktır . Kitapta orijinal bir arka kapak yazısı yok ilk kez bu kitapta yayınlanan bir yazı da yok . Tekrar söylüyorum insan en azından bir ön söz yazar ki kitabı okuyan kişi de kitabı görünce bu sadece para kazanılmak için bir araya getirilmiş metin yığınıdır diye düşünmesin.

merakla bekliyorum. nar ağacı çok güzeldi.

Bütün kitaplarını beğenerek okudum. Romanları, denemeler vs.

Çarşambaları yaptığımız 'İRFAN SOHBETLERİNDE' adını sık sık anarız Nazan Hoca'nın.

Nar ağacını okudum, Batum'a kadar gittim.

Cihan Aktaş ve Nazan Hoca'dan İran'ı öğrendik. Bakalım yolumuz nerelere düşer?

Bu deneme yazılarını beğendim. Eline sağlık.

Kitapyurdu da olmasa imzalı kitabımız olmayacak :) Kitapyurduna böyle bir kampanya için, Nazan ablaya kitapları imzaladığı için teşekkür ediyorum.

nazan bekiroğlunun hızına yetişmek mümkün değil. biz bi kitabı okumadan o başka bir kitap yazıyor. maşallah