Mutluluk Hakkındaki Yorumlar

ait olduğumuz ancak kendimizi içinde göremediğimiz üç ayrı kişinin hikayesi.
bu üç insan kendi hayatları ile barışık değil. mutlu olmak için hepsinin amaçları farklı ve hepsi kendi savaşı içinde. savaştan çıkmak için kaçtıklarında ise hepsinin yolları çakışıyor.
Zülfü Livaneli'ye bu kitaptan dolayı teşekkür ederim

Üç ayrı yapıda insan aynı ortamda buluşabilir mi? Neden olmasın..Bir tanesi tecavüze uğramış zeki bir köylü kızı, diğeri askerliğini güneydoğuda PKK ile çatışarak geçirmiş, vatansever bir delikanlı, sonuncusu ise; üniversite de iyi bir konumda olan profesör..Hepsinin ortak noktası, mutluluğu bulmaya çalışmaları..Bir hatırlatma; olaylardan kaçarak mutlu olunmuyor... Üzerine giderseniz acılarınız hafifler..(Bilim böyle diyor)Bir de özlü söz; insan insanın zehrini alır...(Bence doğru insan demek daha iyi olur).. Okumayı sevmeyen arkadaşlar; bu kitabın filmini de yaptılar...

Üç ayrı karakter,üç nefes,üç insan.Zülfü Livaneli'nin tek solukta okuyacağınız kitabı Mutluluk.Bence çok başarılı.Kitabı okumaya başladığım zaman acaba nerede birleşecek İrfan,Cemal ve Meryem'in yolları dedim.Günümüz Türkiyesinde ne yazık ki hala küçük Meryem'in yaşadıklarını yaşayan insanlar var.Bence anlatım çok başarılı.Kimi zaman Meryem ile beraber o karanlık izbede buldum kendimi,kimi zaman Cemalin yanı başında dağlarda ve İrfan kurudal'la beraber teknenin dümeninden tuttum.
Kitabın sonu geldiği zaman a bitti mi dedim.Çok da güzel bir son olmuş bence.Filmini de izledim.Sadece aradaki farkı görmek için.Beğendim ama bence kitabı okumanız damağınızda daha güzel bir lezzet bırakıcak.

zülfü livaneli kıskanılası bi yetenek çok fazla söze gerek yok kitabı şarkı söyler gibi yazmış yıllardır yaşadığımız türkiye gerçeklerinin aslında birbiriyle ne kadar bağlantılı olduğunu gösteren bi kitap tavsiyem filmi izlemeden önce mutlaka kitabı okumanız. teşekkürler

Mutluluk kitabı harika bir dille yazılmış bir solukta okunacak bir kitap. Filmi de keyifle izledim ancak kitap başka bir tattı sanki, nasıl olsa filmini gördük demeyin mutlaka kitabı okumanızı tavsiye ederim. Sevgili Zülfü Livaneli, Leylanın Evi kitabınızı da bugün bitirmek üzereyim, o da olağanüstü bir akıcılıkta kaleme alınmış. Yüreğinize ve kaleminize sağlık

Bu kitabı okuyamadım ama filmi bayaa söz ettirdi kendisinden. Öyleki filmin oyuncusu Özgü mamal bile kendi çevirdiği filme ağladığını tv seyretmiştik. En kısa zamanda alıp okuyacağım. Size de tavsiye ederim. Çünkü Bir dönem romanı diyorlar Bakalım ne kadar haklılar.

Zülfü Livaneli'nin önce öykü kitaplarını okumuştum, Engereğin Gözündeki Kamaşma.. Derken Mutluluk'un filme çekildiğini üstelik de memleketim Marmaris'te çekildiğini öğrenince kitabı, bir buçuk günde bitirdim, Mutluluk'u edebiyat olarak çok göklere çıkarmak mümkün değil ancak değindiği politik noktalar ve erkek-egemen sosyalliğimizi incelemesi açısından önemli..

töre cinayetlerini ,doğu anadolu bölgesindeki kültrü ve istanbul le aralarındaki farkları ele almış aynı zamanda mutluluğun yalnız para olmadığınada deyinmiş çok güzel bir kitap bu günlerde sinema filmide çekildi filmide en az kitabı kadar güzel

türkiyenin batısıyla doğusunda yaşanan iki farklı hayatın keşiştiği bir roman....amcasının tecavüzüne ugrayan meryamin infaz kararını yine amcasının vermesi çok ironik...cellet olarak çekilen cemalin ruh gelgitleri,Profesör irfanın etrafındaki yapmacıklıktan şaşaadan sıkılıp gerçek hayatı aramaya çıkması..müthiş bir kurgu..felsefe kitabı serecesinde düşündüren bir kitap yazmış livanelei...ve tabi mutlu bir final...şiddetle öneririm..

Kitap bence gayet güzeldi.Livaneli bu kitapla beraber Doğu'nun ücra köşesinde yaşayan haksızlığa uğramış genç kızların hayalini değişik bir şekilde ele almıştır.Doğu ile Batı kültürünün karşılaşması benim kitabın en beğendiğim yönüdür.

Tek keliyle mükemmel ötesi bir kitaptı. zülfü livaneli'nin kitabı olduğu için önyargılı olarak başladığımı itiraf ediyorum. siyasi ağırlıklı ve birazda yanlı bir kitap okuyacağımı düşünüyordum. fkat kitabın her sayfasını okuduğumda daha da çok sevdim. her sayfada meryemi biraz daha sevdim ve tabii zülfü livaneli'yi de. kitap bittğinde zülfü livaneli'ye büyük bir sempatim vardı sırf meryemi kurtardı, sırf meryemi mutlu etti diye. kesinlikle tavsiye ederim. son dönemde filmi de çekildi ve şu sıralar vizyonda fakat bence öncelikle kitabını okuyup o tadı alın derim.

türkiye gerçeğini gözler önüne seren zülfü livaneli yarattığı bu harika eseri ile fransa'da 2006 yılının nisan ayında aldığı "ayın kitabı" ödülünü sonuna kadar haketmiş bence. doğu'nun o puslu havasından egenin soğuk sularına doğru sizde cemal ile yolculuk ediyorsunuz.

mükemmel bir anlatım...
karakterleri çok iyi tasvir etmiş kendisi...
lakin final biraz can alıcı olsa iyi olurmuş...
ama yine de bütün olarak çok etkileyici...

İşte tam bir aydın!!! Sanatçı ruhu insana neler yaptırabiliyor, Zülfü Lİvanelide bunu açıkça görebilirsiniz. Ülkemiz için bukadar önem taşıyan bir konu da roman tarzında anca bukadar güzel anlatılabilirdi, elinize sağlık Zülfü Livaneli..Kitabın yazarının siyasetle ilgilenen biri olması, bir bakıma dertlere derman olabileceği adına insanın içinmi rahatlatıyor, umarım bu durumun daha fazla siyasetçi farkındadır, yazmasalar bile...

Türkiye'nin şablonunu çıkarmak istesek en güzel ancak bu şekilde çıkarılabilirdi. Hem çok yalın ve sade hem de okurda duyguları sürekli canlı tutacak kadar zengin bir dille ve sürükleyici bir anlatımla Doğu'dan Batı'ya Kuzey'den Güney'e tüm Türkiye var bu kitapta. Keyifle, tek solukta okunabilen bir kitap.

Yorumları okudum ve kitapla ilgili söylenebilecek herşey söylenmiş durumda hala okumayanlara söylüyorum; Bu kitabı okumadığınız her an büyük kayıp arkadaşlar. Türkiye' nin gerçeklerine birde Zülfü Livaneli' nin kaleminden göz atın elinizden bırakamayacaksınız herkezin kitaplığında olması gereken bir eser.

yazdıgı eserlerle kendını kanıtlamıs bır isim zülfü livaneli..töre ve namus cinayetleri, dar bakış açıları, durduk yere canına kıyılan ınsanlar.evet hala bunlar yaşanmakta türkiye de ve hem kitaplara hem dizilerede yansıltılmakta bu durum,..,kıtapta farklı yaşam tarzları farklı kültürlere sahip ,üç kişinin çakışması kimi zaman memleket özlemi,kimi zaman büyük hayaller, istanbul ve istanbullu ölma merakı, kaliteli lüks yaşamlar ve de namus cinayetleri..hepsi bu kitapta..beğenerek ökudum ve herkeze tavsıye ediyrum.

Edinilen bilgiye göre; Zülfü Livaneli’nin son romanı "Mutluluk", 23 Şubat 2006’da Fransa Gallimard Yayınevi tarafından, "Delivrance" adıyla yayımlandı. Delivrance, Herkes İçin Kütüphaneler Derneği’nin (Bibliotheques Pour Tous) aylık edebiyat dergisi "Notes Bibliographiques" tarafından Fransa’da ayın kitabı seçildi.
Herkes İçin Kütüphaneler Derneği, Fransa’da kamuya açık, 2 bin özel kütüphanenin oluşturduğu bir ağı yönetiyor. ’Notes Bibliographiques’in 1 Nisan 2006 tarihli sayısında Zülfü Livaneli ve kitabı hakkında bir yazı yayımlandı.

bilmiyorum belki zülfü livaneliyi sevmemden kaynaklanıyor ama kitap çok çok güzeldi... bir an bile kendinizi alamıyorsunuz.. yani akıcılık konusunda gerçekten iyi bir değerlendirmeyi hakediyor.. ayrıca gerçekliğe yakınlık da ayrı bir başarı konusu... meryemin yaşadıkları her an doğu illerimizde yaşanan şeylerden hiç de farklı deil.. eskiden okuduğum bir kitaptı mutluluk ama her anını hatırlıyorum.. yani hafızadan silinmeyen bir eser diye düşünüyorum. ve okumanızı tavsiye ediyorum...

Zülfü Livaneli'nin kaleminden çıktığı hemen anlaşılıyor kitabı okurken.. Üç ayrı karekterin bir araya gelerek içlerinde yaşadıkları fırtınaları anlatmış yazar. Karekterler çok iyi seçilmiş. Günümüzünde sorunu olan töre olaylarını çok iyi anlatmış yazar. Bence çok güzel bir eser çıkmış ortaya. Bence okunmaluı ve hayata dair mutluluklara acılara şahit olmalıyız hep beraber.

kitap 2002 yılında yayınlanmış yani aradan 4 yıl gecti.ama hala bahsettigi aile içi cinsel taciz günümüzde yasanmaya devam ediyor.dahada korkunc tarafı aynı caresizlik de devam ediyor.ama hikayedeki kızımız günümüz türkiyesi için mutlu diyebilecegimiz bir sona ulasıyor.sürükleyici bir kitap sonuc olarak

Mutluluk insanımızın hikayesi. Türkiye'nin gerçeklerinin konu olduğu bu kitap beni etkileyen sayılı romanlardan biridir. Köşe yazılarından ve diğer kitaplarından da tanıdığımız Zülfü Livaneli entelektüelliğini bu kitabında da konuşturmuş. yayınlandığında hemen okumuştum. hala okumamış olanlar varsa kesinlikle tavsiye ederim.

Mutluluk gayet sürükleyici ve etkileyici bir roman. Türkiyenin sorunlarına değinilmiş fakat üstünde pek durulmamış. Sadece öykü içerisinde sorunlar verilmeye çalışılmış. Belki de gelecek baskılar nedeniyle sorunların çözümüne dair bir sonuca varılamamış. Ama Zülfü abimize de haksızlık etmemek gerekir çünkü olay anlatırken çözümü göstermek zorunda da değil. Bence kitap okumaktan sıkılanlar ve Türkiyenin sorunlarını pek bilmeyenler, kendi ülkesinin doğusunu tanımayanlar için ideal bir kitap. Bizler içinse akıcı dili sayesinde hoş bir hikaye...

Kitabı 2003'de okudum hatırlayabildiğim kadarıyla annesiz büyüyen ve aile büyüklerinden sanırım amcası tarafından tecavüze uğrayan genç bir kız avrupada okumuş bir profesör askerde çatışma ortamında pisikolojisi bozulmuş bir gencin hayatlarının bir yollarının kesişmesinin hikayesi .
Bir dönem Türkiyenin gerçekleri alatılıyor okumaya değer bir eser sayın Livaneli sazıyla, sözüyle, yazılarıyla ve kitaplarıyla herzaman halkıyla buluşabilen komple bir sanatçı başarılarının devamını dilerim

Livaneli bu romanında, ölüme giden bir insanın raslantılarla kurtulup yaşama bağlanmasını çarpıcı örneklerle ele alıyor. İnsanın kendi içindeki cevheri bulabileceğini savunuyor. Hızla değişen dünyamızda törelerin gittikçe etkisizleştiğini kanıtlıyor. İrfan bey’in seçimiyle de paranın, varlıklı olmanın açmazını sergiliyor. İnsanın kendisi olmasının, kendisini bulmasının erdemini yüceltiyor. Günümüzün gerçeklerini şiirsel bir dille sunuyor bize.

Doğudaki savaş, kardeşin kardeşe düşman kesilmesi, Hizbullah cinayetleri, açlık grevleri, işkenceler, kültürel yozlaşma, feodal kalıntılar gibi- siyasi, ekonomik ve toplumsal meseleler etrafında birbiri ardına diziliyorlar. En çok vurgu yapılan ise kadınlar üzerindeki baskılar, kadınlarımıza giydirilen kimlik... Bütün bunları Ege’nin doğal güzelliklerini öne çıkaran mitolojik anlatılar eşliğinde bir mavi yolculukla renklendiriyor yazar.

Üç ayrı yaşam anlatılıyor tek tek kitabın başında. Daha sonra o üç ayrı birbirinden çok uzak görünen yaşamlar öyle güzel birleşiyor ki.. Adı mutluluk olsa da içe içe gizlenmiş ve yok edilmek istenen bir mutsuzluğu hissettim bu kitapta.Hissettim diyorum çünkü Zülfü Livaneli'nin güçlü anlatımı kitapta geçen olayları insana derinlemesine hissettiriyor.Toplumsal bir roman olması kitabı insana daha da yakınlaştırıyor.Törelerin insan yaşamındaki derin izlerine bu kitapta rastlayabilir,toplum gerçeğiyle yüzleşebilirsiniz. Yazarın neredeyse dokunmadığı konu yok gibi; gecekondulaşma, siyaset, ekonomi, aşk, mutluluk, umutsuzluk.

Kitap tam bir Türkiye resmi.Doğuda; annesi doğum sırasında ölmüş,babası ikinci eşi yeni evlat veremiyor diye kızı yaşındaki üçüncü eşi ile evli bir babanın kızı,dindarlık maskesi altında herkese kötülükte bulunan yeğenine tecavüz eden bir amca.Bu sırada kendi şehirlerinden daha da doğuda bulunan dağlarda askerliğini komando olarak yerine getirmekle uğraşan,kanlı saldırılardan dolayı psikolojik durumu bozulmuş amca oğlu.
Batıda ise;eğitimini dünyanın en ünlü üniversitelerinden birinde bursla tamamlamış,oldukça zengin bir ailenin kızı ile yapmış olduğu evlilikten dolayı mutsuz olan bir memur çocuğu profesör.
Amcası tarafından tecavüz edilmiş bir yeğen,bu işi temizlemek için uğraşan kuzen ve evinde bulamadığı mutluluğu denizlerde arayan bir profesör.Bu üç kişinin bir şekilde bir araya gelmeleri sonlara doğru ise bütün bu yanlışlıklardan bunalan ve medeniyetten kaçan emekli bir büyükelçinin ortaya çıkması.
Aslında anlatılanların hepsi hiç yabancısı olmadığımız her an karşılaştığımız olaylar ama o kadar güzel yazılmışki,zaten bildiğimiz şeyler neden hep aynı konular üzerinde duruluyor demiyorsunuz.
Oldukça da sürükleyici bir kitap.Gerçi 2002 yılında yayınlandı ama ben yeni okudum.Benim gibi okumamış olanlara tavsiye ediyorum.Lutfen okuyunuz.

Bu kitap önce iki sonrada üç insanın kesişen hayat hikayesini anlatıyor. Aile içinde tecavüze uğramış bir genç kız ve aile meclisinde verilmiş ölüm kararını uygulamak için seçilmiş yeni terhis olmuş bir asker. Ve onu öldürmek için çıktıkları yolculukta yaşadıkları ilginç olaylar ile beraber bir profeör ile yollarının kesişmesi. Kitap akıcılığı ile insanı büyülerken sonlara doğru hiçte beklenilmeyen ve insanı mutlu etmeyen bir anlatımla bitiyor.

sayın Livaneli bu eseriyle tamamen farklı bir tarz denemiş.arkasında iyi diye tanımlanmasını istenen birşeyler bırakmak isteyen birinin korkusu seziliyor üslüptan.renkli mi??evet renkli ve ahenkli bir kitap hoş güzel,,biraz da entellektüelizm kokuyor.okunmaya değer...

3 farklı karekterin yollarının tesadüfen karşılaşması ile başlayan ve günümüz Türkiye'sinide sentezleyen nefes kesici bir seriven. Başladıktan sonra elinizden bırakamıyacağınız unutulmaz bir roman. Herkse ısrarla okumasını tafsiye ediyorum.

üç farklı insan, üç farklı hayat..bunların bir noktada birleşmesi kitabı okurken biraz insanı sıksa da etileyici..

ZÜLFÜ LİVANELİ VE BU KİTABI HAKKINDA NE SOYLESEM AZDIR.CAGIMIZI YANSITAN EN İYİ DONEM ROMANI DİYEBİLİRİZ.BEN KİTABI OKUDUGUMDA COK ETKİLENDİM.HEM DİL YONUNDEN HEM DE KURGU YONUNDEN.KİTABIN ADINA DA AYRICA DİKKATİNİZİ CEKMEK İSTERİM.KİTABIN ADI MUTLULUK AMA İÇERİSİNDE ANLATILAN HİKAYE HAYATIN,GÜNÜMÜZ TÜRKİYESİNDE YASANANLARIN BİREBİR YANSIMASI.ZÜLFÜ LİVANELİ MUTLULUK GİBİ SOYUT VE GENEL BİR KAVRAMI BU SEKİLDE SOMUTLASTIRAN EN İYİ TURK YAZARDIR BELKİ DE.ASLINDA HAYATTA İNSANLARIN YASAMDAN,HAYATTAN İZOLE SALT MUTLULUK YASADIGI BİR DONEM YOKTUR.HER KİM BUNU BEKLERSE HAYAL DUNYASINDA YASAMAYA DEVAM ETMEK ZORUNDADIR SONSUZA KADAR.MUTLULUK YASAMIN İÇİNDE,HER ANIMIZDADIR,ÜZÜNTÜYLE,SIKINTIYLA ,ACIYLA,SEVİNÇLE İÇİÇEDİR.EĞER BU DOGRU DEGİLSE,MUTLULUK DİYE BİR ŞEY YOKTUR.

Bence konu olarak hiç de yabancı olmadığımız binlerce Meryem'den sadece birinin öyküsü. Kitap, Türkiye popülasyonunu oluşturan insanlar arasındaki soyal ve kültürel uçurumu gözler önüne seriyor.Bu uçuruma rağmen kader,birbirinden çok farklı üç insanı herbirinin kendi özgürlük hikayelerini başlatmak üzere biraraya getiriyor.Kitap genel olarak güzel , fakat profesör ile ilgili detayların abartıldığını , o yüzden de kitabın bu pasajlarının biraz sıkıcı olduğunu düşünüyorum.

gerçekten severek okudum bu kitabı.hatta final haftamda okumaya başlamıştım.finallere çalışmam gerekirken kitabı bitirdim.en çok ilgimi çeken profesörün kimlik arayışıydı.belli bi yaşa gelmiş ama hala kendini bulma çabasında.ve anlattıklarının türkiyeyle bağdaştırmasıda hoşuma gitti.

Ancak bir masal olabilir bu. Elinizden bırakamayacağınız bir masal ve bunu Zülfü Livaneli'den daha iyi kim yazabilirdi ki?

tek kelimeyle mükemmel. çok yalın ve akıcı bir dil kullanılmış.zaten zülfü livaneli'den daha farklı bir kitap beklemek hata olurdu. kitapta türkiye'nin kanayan bir yarasına parmak basılmış. özellikle son dönemlerde artan töre cinayetleri bu kitabın ana teması olmuş. kesinlikle alınıp okunması gereken bir yapıt...

3 farklı insan, 3 farkı mevsim, 3 farkı yaşam ve sentezi mutluluk...Doğu'da süren töre kavramını ve din maskesi altında türlü yobazlıkların altına sığınmış insanların kimisinin, ki bunlardan birisi şeyh diye anılan,müritleri olan; ancak 17 sinde bir kıza (meryem'e) tecavüz edip aynı kızın tecavüz nedeniyle yargısız infazla cezandırılması gerektiğini öne sürendir, maskelerini düşürür. öte yandan istanbul' un lüks lokantalarınki akşam yemeklerinden, ışıltılı gece kluplerinden, sosyeteden, yurduşından, paradan,medyadan, sözde başarı maskesi altındaki başarısızlıklarından kaçan bir insan profesör...
2 yıl boyunca terörle mücadelelerin en şiddetli geçtiği bir bölgede yapılan askerlik sonucu kısmen duygusuzlaşan, psikolojisi bozulan bir genç,şeyhin oğlu, infaz görevini üstlenen insan, cemal... hiç beklenmedik bir zamanda ve yerde yolları kesişen bu üç insan ve dahası mutlulukta...

Kitabın adı neden mutluluk hâlâ anlayabilmiş değilim!! Acaba Zülfü LİVANELİ; "bakın böyle (neredeyse) yitik hayatlar da var. Onları görün ve elinizdekilerin kıymetini bilerek mutlu olun" mu demek istiyor!!??
Sahte roller arasında kendisini kaybetmiş ve gerçek benliğini arayan bir profesör, vicdanı ile töreler arasında sıkışıp kalmış bir delikanlı ve O'nun hayata karşı saf ama korkunç da akıllı olan amca kızı. Bu üçünün, önce ayrı ayrı sonra da ilginç bir tesadüf sonucu kesişen hayat hikayeleri, ruh halleri anlatılıyor.
Kitaptan çok fazla şey beklemek abartı olur. Bunu göze alanlara okusunlar derim..

Alinip okunmasi gereken bir roman bence yabanci yazarlarimizin hayal gücünü zorlayipda kendi bulduklari hayal kahramanlarindan daha gercekci buldum konuyu ve kahramanlari.ve bu yüzden de bunlardan daha cok zevk alarak okudum.

evet, kitap okuyuş açısından sürükleyici, karakterler de ilginç. ancak bitirdiğimde bir mesaj almadığımı hissettim. bu üç kişi sanki öyşlesine biraraya geliyor gibiydi. yani olayların örgüsünde bir şeyler eksik kalmış gibime geldi. karakterler tek tek ele alındığında çok daha başarılı üç kitap ortaya çıkabilirdi bence. ama üçü bir araya gelince tam bir uyumsuzluk olmuş. bu yüzden dde karamsar diyebileceğim bir kitap olmuş. yine de insanın sıkılıp bir kenara bırakacağı türden kitaplardan değil.

Yazar, sınıfları kesimleri ve zamanları sentezleyip müthiş Türkiye gerçeklerine roman gözüyle yaklaşmamızı sağlıyor

Doğudaki çoğu insanımızın hala konuşmaya cesaret edemediği pek çok sorunu,önyargıyı ve yanlış düşünceyi tüm çıplaklığıyla gözler önüne seren innılmaz etkileyici bir roman ben ce 'mutluluk'.ayrıca toplumda büyük saygınlık ve önem kazanmış bir insanın mutluluğu yakalamak için kariyerini nasıl tehlikeye atıp yollara düştüğünü anlatıp insanlara hayalleri,umutları pesinde koşması için güç veren bir yapıt

kitabın en güzel yanı entel denilebilecek bir profesörün yaşadığı karmaşalardı bence..Doğuda kadınların çilesi,PKK ile çatışmış askerin hikayesi, Profesörün öyküsünü süsleyen, onu bütünleyen birer destek gibiydi sadece..O adamın herşeyi bırakıp denize açılması, çocukluğunu araması, isyanı...Müthişti!!!

Mutluluk romanı bence, doguda yaşayan kadınlarımızın çeşitli örf, adet ve gelenekler altında ezildiğini, yaşama haklarının nasıl insafsızca ellerinden alındığını ya da alınmaya çalışıldığını ifade eden bir roman, ve burada önemli olan ise kadının eşitlik, özgürlük ilkesi çerçevesinde tüm bu yaşananlara karşı, özgürlüğüne gem vuran, ona hayatta kalma hakkı tanımayan, ona hiçbir şans vermeyen kafalara ve şartlara karşı mücadele etmesidir.. Meryem de bu romanda İstanbul'da yitip giden bir kişilik değil, aksine kendi kararını kendi verebilen, yaşamın kendisine sunduğu mucizeleri iyi değerlendirip mutluluğa varan bir kişiliktir.
- ''İnsanların , toplumun kendilerine yükledikleri bütün önyargıları ahmakça taşıdıkları bir deve dönemleri vardır, sonra aslan dönemi gelir; önyargılara karşı aslan gibi savaşırlar ama bir de bazılarının geçebildiği çocukluk aşaması vardır. En üst aşamadadır bu. Hayata bir çocuk safiyetiyle bakmak ve oyun oynamak; her türlü etkiye açık hale gelmek. Yitirilen safiyeti tekrar bulmak..'' Bu yüzden oyun oynayalım diyorum.

Anadolu'da ne yazık ki halen süre gelen kızların mahruz kaldığı kötü aile ve sosyal baskıyı Meryem ile, İstanbul'da iyi muhit ve çevresi olan bir insanın esasında nasıl hayatı boş yaşadığını ve herşeyin para ve kariyer olmadığını ise İrfan ile ve son olarakta Cemal'i anlatırken çocukluk dostunun idolojisi ve ona verdiği ilerideki acı, fikir ayrılığı, ölüm ve öldürme korkusu.. esas hepsinin içinde bazen bir umut ama bazen bir umutsuzluk. Değer olan sevgi, paylaşmak ve anlaşılmak üzerine bir roman. İçlerindeki öfkeleri içinizde yaşayacaksınız.

Mutluluk romanda ismi geçen kişilerin çok iyi şeçilmesi ile sürükleyici bir kitap...
Ayrıca doğu kültüründe bulunan töre kültürünü de çok iyi yansıtmış. Anlatılan konu ve aradaki küçük öyküler kitaba ayrı bir hava katıyor. Bu yüzden mutlaka okunması gereken ve insanın hayata bakış açısını değiştirebilecek bir kitap...

Üç ayrı karakterin bir araya gelerek içlerinde yaşadığı fırtınaları bence çok güzel kaleme dökmüş. Zaman zaman sıkıcı bölümlerin olmasına rağmen yine de sürükleyici bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Zülfü Livaneli nin sesine ve müziğine hayran biri olarak,bu kitaptan sonra kendisine hayranlığım daha da arttı.Aslında kitabın adı olan Mutluluk olduğu için içinde mutlu insanları ya da mutluluğu arayan insanların olduğunu sanıyordum.Okudukca mutlu insan ya da onun peşinde olan insanların dışında,mutsuz,bunalmış insan karekterleriyle karşılaştım.Romandaki üç karekter yaşadıkları gibi düşünüyor ve değer yargıları oluşturuyorlar. İçlerindeki fırtınalar,açılan,kapanan,çarpan kapılar çok güzel yazıya dökülmüş.Okuyucu mutlaka kendinden de birşeyler buluyor.Okunması gereken bir kitap.Hatta bu kitabın filmi ne güzel olur diye bile düşündüm.Kimbilir belki bir gün.....

yine bir zülfü livaneli klasiği.bu kitabında günümüz sorunlarına değiniyor töreden başörtüsüne kadar.konuda ele aldığı insanlar da tamamen ilginç.kitabın başlarında her bir kişiyle sıradan bahsederken sonlarına doğru birden kitabın sonundan bilgi vermesi beni hayal kırıklığına uğrattı bir diğer hayal kırıklığına uğradığım konuda cemalin düşüncelerinin tamamen yansıtılamaması oldu sanki cemal haksız gösteriliyordu biraz.mutluluğu yakalamanın çok zor olduğunu ve mutluluğun göreceliğini günümüz örnekleriyle anlatan çok hoş bir kitap yine de mutlaka okuyun

Mutluluk varılması zor bir doruktur insan için. Ben bu kitapta bunu gördüm... Livaneli'yi ve eserlerini pek sevmesem de bu kitap ilgimi çekti diyebilirim...
Bir töre kitabı ya da törede yitirdiklerimiz diyebiliriz bu kitaba..