Onaylı Yorumlar

Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
10 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Yazar At tekerlek ve dil eserinde dediği gibi Avrasya bozkırlarının tunç çağı atlılar modern dünyayı şekillendirmesini anlatıyor. Dil ile arkeoloji arasında bir bağ kurup bunu en güzel şekilde açıklıyor. Gerçekten dil her zaman insanlar arasında etkileşimi ile bazen kaybolur. Bazende gelişip farklı bir biçimde geliştiğini görebiliyoruz. Yazar dilleri gelişimini havalarını açıklayıp bu dil bozkır Avrasya birleştiren bir köprü vazifesi aldığını söyler. Gerçekten tadını şekillendirenlerin başında at ve tekerlek geliyor. Bunun sayesinde göçler daha hızlı meydana gelip insanlar arasındaki etkileşim daha hızlı olmuştur. Bu güzel eseri tavsiye ederim.
Yanıtla
0
0
Destekliyorum  12
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
10 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Fatma Nur Uysal Pınar'ın ikinci öykü kitabı Söz Oyası tamamen küçüreklerden oluşan bir eser. Bu anlamda yazarın ikinci kitaptan küçürek öyküye yönelmesini cesurca buluyorum. Kitap, "Dışlar" ve "İçler" olarak iki bölümden oluşuyor. İlk bölümde diyalog öyküler ağırlıkta. Yazarın küçürekleri Ferit Edgü'den iyi bildiğimiz, çoğunlukla 100 kelimenin altında olan minimal öyküler. Öykülerin tamamında küçüreklerde genellikle gördüğümüz üçüncü şahıs anlatıcı kullanılmış. Tek cümlelik öykü de var kitapta, yarım sayfayı biraz geçmiş olanlar da. Genel olarak küçürek yapısına uygun, öyküleşebilmiş metinler. Bazı küçürek öykü kitaplarında gördüğümüz öyküleşememe, anlatıya kayma sorunları aşılmış. Bu anlamda türüne uygun, temiz bir küçürek öykü kitabı olduğunu söyleyebilirim. En sevdiğim öyküyse ilk kısımda yer alan, doksan dokuz kelimelik, "Yürekte Çivi, Duvarda Çerçeve".
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
10 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Hayat ve ölüm arasında alınan tek nefesin içine sığdırdığımız acılar, yalnızlık, hüzün umutsuzluk, çaresizlik, gözyaşı...Yazar düşüncelerini, tecrübelerini, içsel çatışmalarını, insanlığın acılarını, kavgalarını, hayat mücadelesini eserine yansıtıyor. Üşüyen ruhunu bedeniyle taşımaya çalışan Satılık Adam’ın hikayesiyle romana giriş yapılırken Ateş Abi, Dert Babası, Cumali, Deli Behiye, Raşit Bey, Fehmi Bey gibi karakterler etrafında varlığın ve yokluğun acısını çekenlerin olduğu bir hayatın felsefesini okuyoruz. Hayatın bütün zıtlıkları ince dokunuşlarla ustaca anlatılıyor. Duygular ve düşünceler çok çarpıcı ve derin. Yazarın üslubu güçlü olmakla birlikte kelimelerle adeta dans ediyor. Bu eser hem roman hem deneme hem de fikir kitabı özelliği taşıyor. Yazarın dünya klasiği yazma düşüncesinin hakkını verdiğini düşünüyorum.
“Yokluğun arkasından koşanları yüreği, varlığın peşinden gidenleri ise aklı yönetir.”
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir
Kitapkurdu
Kitapkurdu
Bilgi İçin 
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
10 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Bu yıl okuduğum en güzel, en çarpıcı roman, çok farklı. Siraküza’da içkiye düşkün, farklı fiziksel ve ruhsal karakterlerdeki iki çömlekçi, Lampo ve Gelon’un hikayesi. Antik Yunan mitlerinden ve trajedilerinden beslenen, Euripides’in ön planda olduğu bir kurgu. Böyle bir hikaye kurgulamak bana olağanüstü yaratıcı geldi.

O dönemin ruhunu anlatmasını bir kenara koyuyorum, insanın mekan ve zaman fark etmeksizin ne kadar şaşırtıcı, dirençli ve gizemli olduğunu düşünüyorsunuz. Mizahla hüznü çok güzel kaynaştıran trajikomik bir anlatı. İnsana ilişkin her şey, çok şey, tam da insanın kendisi. Mutlaka okuyun derim.
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
10 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitap aslında sadece bir mitoloji anlatısı değil, bizim bugünle ilişkimizi de sürekli dürtüyor. Dionysos’u okudukça, onun sadece “şarap ve eğlence tanrısı” olmadığını görmek insanı şaşırtıyor. Çünkü kitap boyunca, onun özgürlüğün, başkaldırının ve yaşamı bütün acısıyla, neşesiyle kucaklamanın bir simgesi olduğunu fark ediyorsunuz.
Dionysos’un kadınlara alan açan, onları toplumun baskılarından özgürleştiren tarafını çok güçlü işlemiş. Bu bana şunu düşündürdü: mitolojiyi sadece “eski hikâyeler” gibi görmek, aslında o hikâyelerin bugünkü dünyada hâlâ nasıl yankılandığını gözden kaçırmak demek.

Kitap bende şöyle bir his bıraktı: Dionysos, insanın içinde bastırılmış olan yanları –özgürlük isteğini, haz arzusunu, hatta kaosa duyduğu ihtiyacı– kabullenmeye çağırıyor. Ama bunu “sadece eğlenelim, dağılalım” şeklinde değil, daha varoluşsal bir derinlikte yapıyor. Yani Dionysos’u takip etmek, biraz da kendinle yüzleşmek demek.
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
10 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Donald P. Ryan oldukça yaratıcı bir anlatım tercihiyle bizi M.Ö. 1414 yılının bir gününe götürüyor ve 24 saati, her biri farklı bir karakterin gözünden anlatıyor.
Güneşin doğuşuyla birlikte bir çiftçinin sabah erkenden Nil’in kıyısında çalışmasına tanık oluyoruz;öğlen saatlerinde bir rahibin tapınak ritüellerini izliyoruz;gece ise bir mezar soyguncusunun gölgeler arasındaki telaşına şahit oluyoruz.Her bölüm neredeyse kısa bir öykü gibi ve Ryan her karakterin sesini ayrı ayrı hissettirebiliyor.
Yazar,arkeolojik bilgileri kuru bir tarih dersi gibi değil,gündelik hayatın içine ustalıkla yediriyor.Mesela, Mısırlıların kelliğe karşı kullandığı karışımlar, mumyalama işleminin detayları ya da sıradan insanların inançları üzerinden dönemin zihniyetini anlamak mümkün oluyor. Bu sayede kitap bir tarih metninden çok, zamanda yapılmış bir yolculuğa dönüşüyor.

Son sayfayı kapattığımda aklımda şu his kaldı: Eğer o döneme gidip bir günlüğüne orada yaşasaydım, aşağı yukarı böyle bir şey olurdu.
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir
Hezarfen
Hezarfen
Bilgi İçin 
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
10 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Namaz üzerine bir kitap ararken, Mehmet Yıldız’ın “Allah ile Konuşturan Namaz” kitabını gördüm ve denemek istedim. İyi ki de almışım… Bu alanda yazılmış en etkileyici kitaplardan biri olabilir.

Bazı bölümlerde tekrarlar olsa da asla sıkmıyor; aksine, her sayfası insanı düşünmeye davet ediyor. Kitap, “nasıl kılınır” değil, “neden kılmıyoruz?” sorusuna odaklanmış. Bahanelerimiz, gafletlerimiz, namazda yaptığımız hatalar ve daha bilinçli kılabilmek için neler yapabileceğimiz çok güzel şekilde anlatılmış.

Zamana yayarak okuduğum, etkileyici, kalbe dokunan, dolu dolu bir eser. “namaz kılmama” bahanemiz arkasındaki o reddedişin fütursuzluğunu bir tokat gibi çarpıyor. Dünyaya geliş amacımız ile yaşadığımız hayat arasındaki zıtlığı tüm gerçekliğiyle sunmuş.
Rabbim bizleri namazını hakkıyla, huşu ile kılan ve dünyaya geliş amacının her zaman farkında olan kullarından eylesin.
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
09 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Ufuk açıcı bir eser. Birçok konuya aydın bir bakış açısı. Özellikle Tanzimat Dönemi ile aydınlarımızda başlayan yenileşme gayretlerini ve bunların ne kadar özden uzak ve taklit olduğunu dönemin misalleri ile anlatıyor yazar.
Kitap boyunca çok değerli tespitler yapıyor Meriç. Pek çok bölümü dönüp tekrar tekrar okudum ve pek çok satırın altını çizdim. Özellikle maddeciliğin bizim toplumumuz için ne kadar kötü olacağını çok güzel anlatıyor yazılarında.
Okurken gerçekten insan şaşırıyor hem de hayran oluyor tespitlere. Eseri değerli kılan bir diğer niteliği ise yazıldığı dönemden günümüze de ışık tutması. Denemeleri okurken günümüz olaylarını daha iyi kavramak mümkün.
Bir kere okuyum köşeye konulacak bir eser değil özetle tekrar tekrar dönülecek bir kaynak kitap.
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
09 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kurtuluş Savaşı ile ilgili öğrenmediğiniz bilgileri roman sürükleyici tarzıyla okuyacağınız muhteşem bir yapıt. Bu kitabı okurken Yunanlıların yaptıkları insanı adeta donduruyor. Bu kadarını da yapmış olamazlar dedirtiyor. Aklıma şu geldi. Japonlar okula başlamadan bütün çocukları atom bombası atılan yerlere götürüp “Siz okuyup büyük devlet olmazsak bunları yeniden görürüz” diyerek çocuklarda milli bilinç uyandırıyorlar. Biz de okula başlamadan çocuklarımızı Çanakkale’ye götürüp bu Kurtuluş Savaşının nasıl kazanıldığını anlamalıyız. Bu kitabı 7’den 77’ye herkesin acilen okuması gerektiğini düşünüyorum. 
Atina’daki Palamidi hapishanesi, düpedüz mezardı. Zindanları yeraltındaydı. 1.021 basamaklı merdivenle iniliyordu. Kedi büyüklüğünde lağım fareleri vardı. Türk istihbaratın efsanesi, “gavur Mümin” lakaplı üsteğmen Mümin Aksoy, işte bu mezarda 11 ay kalmış ve sağ çıkmayı başarmıştı. (421) 
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir
Editorün Seçimi Bu yorum Kitapyurdu editörleri tarafından faydalı bulunarak öne çıkarılmıştır.
Bilgi İçin 
09 Kasım 2025
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitap, dinle, itirazlarla, inançla ve düşünceyle ilgilenen okurlar için oldukça değerli bir kaynak. Yazar, sıkça sorulan ve bazen geçiştirilen soruları sistemli bir şekilde ele alıyor ve okuyucuyu yalnızca cevap bulmaya değil, düşünmeye de yönlendiriyor. Eğer senin için “sorgulayıcı bir yaklaşım”, “kaynaklara dayalı cevaplar” ve “anlaşılır bir üslup” önemliyse, bu kitap okuma listene dahil edilebilir. Ancak tamamen başlangıç düzeyinde, konuyla hiç haşır-neşir olmamış biriysen, bazı bölümler daha ağır gelebilir.
Yanıtla
0
0
Destekliyorum 
Bildir