Yabancı Hakkındaki Yorumlar

duygulardan kendini arındırabilmiş bir insanın nasıl olurda okadar insan kargaşasından mecburiyetlerinden kendini çekmişken başına onca bela gelir diye hayret ettiriyor doğrusu, tavsiye ederim.

Çok büyük olaylar zinciri olmasa da insanın hayatta yalnız olduğunu ,insanı en iyi insanın kendisinin anlayacağını hissettirdi bana. tavsiye ederim.

Okurken alegori yapmanın gerekli olduğu kitap.

Yazarın olaylara hiç aldırış etmeyişi ve size kendi ruh halini yansıtabilmesiyle çok başarılı bir ürün olmuş.

Çok fazlaca ve gereksiz tasvirlerle ilk bölüm boğulmuş resmen ve nasıl nobel ödülü aldığına şaşırdım doğrusu. Kitabı çekici kılan tarafı ise cezaevine girdiği ve burda geçen zaman içinde ki düşünceleri. Özellikle özgürlüğünü düşündüğünde yaptığı tasvirler müthişti.

Rabarda adlı dergide incelemesini gördükten sonra okumalıyım dediğim kitap. Utanç ve heyecan içindeyim.

Sizde de topluma ve yaşama karşı bir hissizlik oluştuysa entegre olamıyorsanız günlük olaylara insanlara tam sırası okumanın fakat tedbiri elden bırakmayın çünkü yalnızlığınız bu kitabın ardından daha da derinlere inebilir.

Herkes gibi olmayı reddettikleri icin toplumdan yabancılastıralanların hikayesi. Elimden dusurmeden okudum cok guzeldi.

Toplumdan soyutlanmış bir adam aracılığıyla bize bizi anlatıyor Camus,kitap sindire sindire düşünerek okunmalı.

Kitabın kurgusu çok ilginçti. Çok sürükleyici olmasa da okunabilir bir kitap.

kitap toplum kurallarına başkaldıran topluma yabancı bir kişinin öyküsünü anlatıyor değişik bir kitap alışılmadık bi karakter ama inanılmaz bi kitap çok güzel bi kitap demekte yanlış olur

vurdum duymaz ve nispeten silik bir adamın hikayesi.silik adamdan çok şey öğreneceksiniz.dili anlaşılır ve hikaye örgüsü karakterimizi gibi sade fakat çekici.son bölümleri didaktik tarzda ve sizi düşünmeye sevk ediyor.bence almalısınız ki zaten 57'de aldığı nobel edebiyat ödülü kitabın seviyesini belirlemekte.

zaten bu eserin ne kadar basarili bir eser oldugu yillar boyunca ilgi gormesinden belli o nedenle baya basarili bir eser. ben burada asil cevirisi acisindan kitaba deginmek istiyorum. uzun zamandan beri okudugum en rahat ceviri eserin bu kitap oldugunu soyleyevilirim. cumle kurgusu vs. gayet guzel ve basarili olmus.

Bir solukta okunabilecek bir kitap değildi bence. Okurken üzerinde fazlasıyla düşünmek ve her cümleyi irdelemek gerekiyor.

bir zaman aralığını kronolojik anlatıyor fakat duygular içiçe ve saçma. farklı olsun istiyorsanız okuyabilirsiniz ama kitaptan tam verim alabilmek için biraz aşmış olmak gerekiyor. şahsen aşamadığım için de tam verim alamadım. iyi okumalar.

kitapta önemli cümleler, çıkarsamalar yer alsada, bu kadar meşhur olmasını sağlayan bir şey göremedim.. tek seferde rahatça okunabilmesi artı tarafı

Bu kadar objektif olmak, duygulardan, hırslardan, acılardan ve hazlardan bu denli azade yaşamak insana olsa olsa felakettir... Üzerinde derin derin düşünülmesi gereken bir eser.

toplumlar içindeki yalnızlık gibi klişeleşmiş bir kavramı, bu klişelerden uzaklaşarak son derece özgün şekilde anlatan bir roman.

Anam ölmüş bugün, belki de dün…….Kitabın ilk cümlesi ile bile vuruluyorsunuz. Bu nasıl biri ?? Okudukça kendini toplumdan yabancılaştıran birinin düşüncelerini okuyorsunuz. sürükleyici ama bir o kadarda etkileyici Albert Camus’un Yabancı kitabı….

Her şeyin bir "neden"ini aradığımız bu hayatta aslında hiç bir şeyin bir "neden"i olmadığını anlatan etkileyici bir roman.

Konvansiyonel roman okuyucusuna hitap etmeyen, karanlık, derin ve etkileyici bir roman.

Klasikler arasına girmiş olan bu kitabı tavsiye üzerine aldım,yorumları okuyunca neden bu kadar geç okudum,ve kitap neden bu kadar çabuk sona erdi diye üzüleceğimden eminim.

hayatımı altüst eden kitaplardan. insanı derinden etkileyen, hayata bakışını değiştiren eserlerden. camus nihilizmi ve varoluşçuluk meraklılarına şiddetle tavsiye edilmeli.

Toplum ve toplumu oluşturan insana dair ve yine toplumca oluşturulmuş değer yargılarına karşı uyumsuz olan kahramanın topluma yabancılaşmasını, toplumu oluşturan diğer bireylerce ötekileştirilmesini konu alan varoluş felsefesine ve insan algısına dair düşümdükçe derinleşen müthiş bir eser.
Enteresandır, kitabı okuduktan sonra aldığınız lezzet okurken aldığınızdan daha fazladır.

O kadar renksiz, o kadar yavaş, o kadar baştan savma bir anlatımı var ki başkahramanın renksiz, umarsız, baştan savma ruh halini bizzat yaşadım okurken.Sade, etkileyici, kısacık roman.

siparişini verdim okumak için sabırsızlanıyorum.. güzel olduğuna eminim

müthiş bir kurgu... kelime kelime tekrar okunması gereken etkileyici bir kitap... toplumdaki yalnızlığı anlatan bir roman...

Anlatımı dili kolay anlaşılır bir kitap. kahramanın düşünce sistemine göre hissislik, duygusuzluk... normal bir duygu. Aklıma yozlaşmanın giderek arttığı dünyamızda gelecekte de böyle şeyler yaşayacak mıyız?

anlatımı ve uslubunun bir çekiciliği olmasada anlattığı konu bu asırda 21. yüzyıl insanının kendini bir parçada olsa yakın hissettiği bir mesele; anlaşılamamazlık,yalnızlık, hissizleşmek, abesiyet..

Psikolojik bir kitap. Bunun anlamı psikolojiye ilgisi olmayanlara sıkıcı geleceğidir. Tabi tam tersi de geçerli..

Bu yabancı Meursault. Tuhaf bir adam. Tuhaflığı toplumcak kanıksadığımız bazı davranışları göstermemesi. Mesela annen öldüğünde üzülmeli, ağlamalısın. Annesi ölen üzülür, ağlar. "Her fani bir gün ölümü tadacaktır" deyip soğukkanlı davranmaz kimse. Ya da anneni daha iyi şartları olduğunu düşünerek bakımevine göndermek, bunun daha mantıklı olduğunu düşünmek ve bunu yaparken vicdanen herhangi bir yük çekmemek normal değildir. İşte bu normal olanı ve olmayanı kim belirliyor?

Her şey çok kısa olup biter.Annesi ölür, bir arkadaşı olur 'yabancı'nın, 'Marie benim için sadece Marie'ydı' dediği bir de Marie.Ve sonunda bir Arap'ı öldürür, suçlu olarak da Güneş'i gösterir.Cezası idamdır ve suçu da annesinin ölümüne üzülmemek, hayır bir Arap'ı öldürmek değil.

Kİtabın ilk cümlesinden anlıyorsunuz zaten nasıl bir ruh haliyle karşılaşacağınızı.

Sade bir dille yazılmış, tıpkı kahramanı gibi iddiası olmayan ama çok güzel bir kitap. Etkisinden hemen kurtulamayacak, tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz.

Kim derdi ki annesinin eceliyle ölümünden sorumlu tutulacağını yabancının...Üstelik asıl suçu bir arabı öldürmesi iken...Arabı esasında güneşin öldürdüğünü söyleyen yabancının;toplumsal değerlerden kendini soyutlaması...Hangisi bu zararsız varlığın ölüm sebebi...Onu idama sürükleyen karar hangisi
?!Bu soruları öğrenmek için sayısız kez okunmalı bu 100 sayfalık başyapıt...

Aldığım gün bitirdim yalın ve anlaşılır. Kitap beni çok etkiledi artık olaylara karşı pek umursamaz oldum ve en güzel yeri de kahramanın şunu söylemesi: Zaten hepimiz doğuştan ölüme mahkum değil miyiz.. Tavsiye ederim..

kitabın yazarı bana çok değişik geldi ve kitaplarını araştırdım ve bu kitabı okudum.Roman absürdizm'e dayalıdır.Yazar hayatı saçma olarak nitelendiriyor.Bence kitap çok etkileyici.okumanızı tavsiye ederim.

Kitabın son bölümü özellikle çok çarpıcı . Her kitaplıkta bulunmalı

Yıllar önce Atlas Dergisinde bir yazı okumuştum. Yazarı hatırlayamıyorum. Ancak 3 kitap karşılaştırması yapıldığını çok iyi hatırlıyorum. Kendini toplumdan yabancılaştıranların, toplumdaki saçmalıkların insan hayatında nelere mal olduğunu anlatıyordu. Birinci kahramanımız Albert Camus'un Yabancısıydı. İkinci kitap Hermann Hesse'in Narsis ve Goldmund'uydu. Fakat 3.kitabı hatırlayamıyorum. Not etmemişim o vakitler. O dergi de hangi sayıydı bilemiyorum. Kitabın dili sade, akıcı, sürükleyici. Bittikten sonra bu ne ya falan oluyor insan. Pek idrak edemedim önce. Sonraları başka şey düşünemez oldum. Sürekli blogları araştırdım, diğer okurların yorumlarını okudum. Bazı kişiler orjinal dilinden okumanın kitabı anlamak açısından daha faydalı olduğu görüşünde.Ancak orjinal dili veya ingilizceden okuyup anlayabilecek kaç kişi vardır ki Türkiye'de. Doğrudur, kitap sadeleştirilmiş olabilir. Ama ben Can yayınlarına bu kitabı bize kazandırdığı için teşekkür etmek istiyorum. Herkesin okumasını dilerim. Kitapta etkilendiğim birkaç ayrıntıyı buraya eklemeden geçemeyeceğim.
katil olmadan kahramanımızın sahildeki bir insanın ayak başparmaklarının çok ayrık oluşuna dikkat etmesi,
hapishanedeyken sürekli anılarını gözünün önünde canlandırmayı öğrenip, canının sıkılmaması,dışarıda birgün yaşayan insanın, cezaevinde hiç sıkıntı çekmeden bin yıl yaşabileceğini düşünmesi,
hücredeyken hiçbirşeyi insanın gereğinden fazla büyütmemesi gerektiğini düşünmesi,
mahkemede jüri kurulunu, tramvay banketi önündeki insanların, yeni gelen adsız yolcuların gülünç taraflarını bulmaya çalışan insanlara benzetmesi,

çok ilginç bir kitap adamın durduk yere katil oluşu bunu sıradan bir şeymiş gibi kabul etmesi gerçekten çok ilginç Yazar da adamın ruh halini çok güzel yansıtmış

bazen birini kaybettiğimizde kendi kendimize diyoruz ki dünya boş ve manasız, her şey, insan, hayat, toplum saçmadır. Evrensel bir saçmalıktır bu. kitapda'da iyi bir şekilde anlatılmış bu duygular.

İnsan yaşamı geleneklere bağlanmış, belirlenmiş kurallar çerçevesinde bir hayat sürmek anlamı taşıyor. Albert Camus bunu fark etmiş olmalı ki eserinde buna dur demek için Kahramanını yaratmış. Bizi Kendine bağlayan kurallar yaşamımızda yeri geldiğinde en büyük engel olup, kendi benliğimizi yani duygu ve düşüncelerimizi hiçe saymamıza sebep oluyor. Eser bu nokta da hayatımıza bir rehber olup, yeni bir "ben" kurmamıza yardımcı oluyor. Önemle tavsiye etttiğim bir roman.

Mutlaka okunması gereken, mühiş bir konu, yargılanan bir, son vazifesini hakkıyla yerine getirmeyen, evlat mı? Yoksa cinayet işlemiş bir katil mi? Bu önemli eseri dilimize kazandıran CAN Yayınlarına ve merhum çevirmene de çok çok teşekkürler...

"Anası ölen bir adam bunu nasıl da böyle kayıtsız anlatır?" Anlatmış işte ve kendisine kızdırmıyor hem de. Olmuş işte, güzel de olmuş. Böyle anlatmış. Kendinize kızabilirsiniz bile anasının ölümünü böyle ruhsuz nasıl anlatır diye ama kızmayın, Camus iyi yazmış.

Anam ölmüş bugün. belki de dün, bilemiyorum...

Bir kitap nasıl olur da böyle başlar? Tam da bu yüzden alınıp okunan bir kitap işte bu.

İyi okumalar.

şimdiye kadar hep filmleri izlerken kendimi boşlukta hissetmiştim. ilk defa bir kitap okurken bunu hissettim. yazar bu hissi çok iyi işlemiş ve okurken adeta kendiniz yaşıyorsunuz. çok başarılı. çeviren kişide çok iyi çevirmiş ve çok akıcı bir dil var kitapta

meursault adeta nefes alırken bile nedenini sorgulayan bi karakter eleştirel bakış açısı kazanmak için çok önemli bir kitap mutlaka okunmalı

Bunalım ve anlamsızlık ve bu hayat ve getirdikleri.Bütün bunlar,Yabancı'da simgesel olarak dile getirilir.

Başta bu kadar ince bir kitap nasıl bu kadar ağır olur diye düşünürken, bitirince tekrar okumalıyım dedim. Tavsiye edeceğim bir kitap.

Hacim olarak küçük olsa da içerik olarak çok ağır bir yapıt. Sade bir dille yazılmasına rağmen kahramanın ruh halini içinizde hissedebiliyorsunuz.

en muhteşem romanı diyebilirim..