Şair, romancı, hikâyeci, denemeci, eleştirmen, mütercim, edebiyat tarihçisi ve akademisyen Ahmet Hamdi Tanpınar, modern Türk edebiyatının, edebi birikimi, fikirleri ve eserlerinin kıymeti açısından dikkate değer birkaç isminden biridir. Yüz elli yıllık modernleşme tarihimizin meselelerini edebi ve fikri metinlerinde dile getirirken meseleler hakkında kendine has yorumları ve tespitleri olan Ahmet Hamdi Tanpınar, teknik ve tematik bakımdan on dokuzuncu yüzyılın roman geleneğine bağlıdır. Bu yüzden Tanpınar hakkındaki yorumlarda zaman zaman onun eserlerinin estetik niteliğinden ziyade, onun fikirleri üzerinde durulmaktadır. Çünkü başlangıçtan beri bu toprağın meseleleri etrafında dönen romanımızın ana paradigması sosyal değişmenin yol açtığı arızalara dairdir. Ancak Tanpınar toplumsal meseleleri ele alırken, büyük sanatın prensiplerinden taviz vermediği gibi, evrensel ölçüler konusunda daima hassas olmuştur. Bireysel ve yerel olandan evrensele doğru açılan Tanpınar, yorum imkânı bakımından hiçbir zaman tükenmeyecek bir Türkçe ile edebi eserler kaleme almıştır. Çalışma tarzı itibarıyla dağınık görünmekle birlikte Tanpınar sanat meseleleri karşısında tavizsiz bir disipline ve sağlam bir zevke sahiptir. Onun edebi eserlerinde sanatın edebiyat dışındaki türlerinden gelen dikkatler ve tesirler, birikiminin kaynağını ve edebi eserlerindeki zenginliği göstermektedir.
Türk solunun tarihi hatalarından kaynaklanan bastırılmış vicdan azabı ile Türk sağının insanı ve hayatı ihmal eden hoyratlığı arasına sıkışmış bugünkü düşünce hayatımızın bu toprağın insanına dair Tanpınar’dan öğrenebileceği çok şey olduğu kanaatindeyiz.