Alaturka Demokrasi Alaturka Laiklik Hakkındaki Yorumlar

nofunn 25.06.2013
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
gayet güzel bir kitap, yorumlara bakınca insanlar hangi kafayla okumuşlar(bazıları) anlamıyorum :)
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (2)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
mrv_67 09.01.2012
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
İhsan Süreyya Hoca'nın mutlaka okunması faydalanılması gereken, düşüncelerini kısa ve öz olarak ifade ettiği kitaplarından biri daha
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
vakanüvisea 20.01.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
Kitapta yazılan her şey doğru Kitap mükemmel. akıcı , bilgi verici.
DEMOKRASİ VİCDAN MESELESİDİR.
İNSAN ÖNCE KENDİSİ DEMOKRATİK OLACAK. SONRA ÇEVRESİNE DEMOKRASİ DAĞITACAK.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (10)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
KY-450413 04.01.2008
Satın Alma Onaylı Bu ürün yorum sahibi tarafından satın alınmıştır.
İhsan Süreyya Hoca, yurdumuzda saltanatın devam ettiğini, elit kesimin hiçbir zaman eksik olmadığını, laikliğin uygulanış biçimini, büyük bir ustalıkla kaleme almış.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
fuzulitarihci 03.02.2009
Demokratikleşme sürecini bizim nasıl anladığımız ve bazı kesimlerin demokrasiyi, ve laikliği kendilerine nasıl alet ettiklerini anlatan muheteş akıcı bir kitap.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (1)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla
Öncelikle yazarımız İhsan Süreyya Sırma'ya Türkiye'deki laiklik kavramını çok iyi analiz edip yorumladığı için sonsuz minnettarlığımı sunarım. Laiklik ve Türkiye'yi anlamak isteyenler için nadide bir eser. Ülkemizde laiklik islam paronağı kişiler tarafından siyasi bir alet haline gelmiştir. Halkın % 90 ı müslüman olan ülkemizde geriye kalan %10 luk islam paronayağı kitle tarafından dinini yaşayanlara siyasi kısıtlamalar getirilerek zulmedilmektedir.Ki bu zulm hiçbir laik ülkede yaşanmamaktadır Laiklik mademki din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması ise yazarımızın dediği gibi neden Diyanet işlerinin kontrolü devletin elindedir. Devletin elindeki Diyanetin görevini tam anlamıyla yaptığıda söylenemez ya. Aslında laiklik tartışmasının altındada anayasa yatmaktadır. Anayasamızda laikliğin tanımı yapılmamıştır. Halkın ihtiyaçları gözönünde bulundurularak anayasamızda laiklik kavramına bir tanım getirilmelidir. Ayrıca başörtüsünün Kuran'da geçmediğini iddia edenler NUR suresinin 31. ayetini iyice okuyarak anlamaya çılışırlarsa başörtüsünün Allahın emri olup olmadığını anlayacaklardır. Ayrıca hadislerde önemli birer kaynaktır.Saygılarımla...
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (8)
Hayır (1)
Bu Yorumu Yanıtla
Aslında söylenmesi özellikle de günümüzde zor olanları kıymetli İhsan Süreyya Sırma hocanın bir dava adamı hassasiyeti ve cesareti ile söylemesi gerçekten de takdire şayandır. Laiklikle yönetilen ülkemiz içerisinde laikliğe sığmayacak pek çok uygulamanın gerçekten de garip bir paradokslar silsilesi içerisinde yaşanmasına şahitlik etmek ve bunlara karşı dur diyen seslerin içerisinde yer almamıza rağmen sesimizin gayet kısık çıkmasından dolayı İhsan Süreyya Sırma hoca gibi değerli şahsiyetlerin seslerinin gür çıkışı beni daha da fazla gururlandırmakta. Her ne kadar da yazdığım bu yorum nedeni ile bir renkmişim gibi görünse de şunu unutmayınız ki haklılık ve haksızlık kişinin değer yargıları sonucunda oluşması gereken bir kavram değildir. Net bir gerçeklik ve çizgi vardı hak ve haksızlığın arasında. Kişi hangi düşünceye veya fraksiyona entegre olmuş olursa olsun eğer objektif bir bakış açısı ile izlerse bilirki hak ve haksızlık birbirinden keskin çizgilerle ayrılmıştır. Şu an günümüzde Laik ülke normlarına uymayan bir yönetim ardır ve İhsan Süreyya Sırma hocanın da dediği gibi din devlet işine kati surette karışamazken devlet dinin işine karışmaktadır ve üstelik din yargısını kendisi oluşturarak insanların vicdanı hürriyetlerini de kısıtlamaktadır. Örneğin bir yönetimin Kur’ an da başörtüsü yok, böyle bir emir geçmiyor gibi bir propaganda ile halkına yapmış olduğu haksızlıkları kabul etmek laik ilkelere de ihanet etmektir. Kişinin kendi inandığı kitaptan algısı kendi vicdanının sonucudur ve algı eğer böyle bir emrin varlığının yanında ise yönetim veya devlet bunun varlığı ya da yokluğu üzerine tartışamaz, burada kişinin vicdan hürriyetine saygı duyması gerekir. Ama maalesef bizim ülkemizde bu çarklar tersine işlemektedir. Dilerim milli şef kalıntısı bu zihniyetler artık yerini özgür insanlarca, demokratik insanlarca ve kendi iradesi ile ülkesini yönetecek insanlarca idare edilen bir ülkeye kavuşturacak entellektuellere bırakırlar.
Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (163)
Hayır (21)
Bu Yorumu Yanıtla