Evet Ama Sanki Hakkındaki Yorumlar

econozzy 20.10.2001
İlk romanı "Ve Veya Belki"'nin -kadın erkek ilişkilerinin sorgulanması anlamında- devamı sayılabilecek "Evet, Ama, Sanki", yine İmge yayınları tarafından hazırlanmış. Meltem Arıkan, 1968 doğumlu. 1986'da üniversite eğitimini tamamladıktan sonra kendi deyişiyle, iş yaşamı ve evlilik gibi herkesçe yerine getirilen zorunluluklara uymuş. 1992 yılında ise herkesten farklılaşarak edebiyat dergilerinde yazmaya başlamış ve 1998'de ilk romanını yayınlamış.

"Evet Ama Sanki", bir iç monologla başlıyor; "Anılar, anıları kovalerken, ben zamanlarımı yitirdim. Evrenin zamanını, biyolojik zamanımı, toplumsal zamanı.. Zamanlarım artık kesişmiyor ve ben yitiyorum sanki... Doğallığa açım(...) Sıfır noktasındayım, yok olmanın kıyısında belki de yok olmuşlar yokuşunda". Duygusal çöküntüsüne tanık olduğumuz kişi, "O"nu izleterek kendini özgürleştirebileceğini düşündüğünde, romanın esrarengiz öyküsüne atıyor adımımızı; işyeriyle, sevgilisiyle ve hayatla sorunlu gazeteci Seçkin, heykeltraş Ilgım Halit'i izlemesini teklif eden bir imzasız bir mektup alır. Zengin bir adamla evlidir kadın ve Seçkin'e kadının villasının karşısındaki bir evde ihtiyacı olan her şey hazırlanmıştır. Seçkin, hayranlık duyduğu bu genç ve güzel kadını izlemeyi kabul eder.

İzlemenin her aşamasını kaydeden ve her görüntü ile kadına biraz daha bağlanan gazeteci, mesleği gereği girip çıktığı çevrelerde Ilgım Halit'le tanışmayı da başarır. Dahası, kadının evine, atölyesine davet edilir. Aralarındaki tensel ilişki -beklenildiği üzre- gecikmez. Bu andan sonra, Seçkin, sürdüremez kendisini kiralayan kişiye Ilgın ile ilgili raporlar vermeyi. Parayı ve anahtarları iade ettiğinde, olayı çözümleyecek olan mektup ve buluşma anı gelir.

Merakımızı uyandırmayı da amaçlayan polisiyelere özgü bir kurgusu var romanın. Paul Auster romanda, Coppola ve Brian De Palma sinemada kullanmıştı bu "izlenen izleyici" süprizini. Meltem Arıkan'ın yöntemi onlara benziyor ama amacı farklı. Arıkan, kadın ve erkek ilişkisinin doğasını bulup çıkarmağa çalışıyor. Bu nedenle, John Berger'in "Görme Biçimleri" incelemesinde çok zengin bir biçimde ele aldığı "bakmak", "bakılmak", "izlenmek" gibi kavramları, bir kadının bakış açısından ele alıyor, Berger'in incelemesini romana uyarlıyor bir anlamda.

Bu yoruma katılıyor musunuz?
Evet (4)
Hayır (0)
Bu Yorumu Yanıtla