İki Dirhem Bir Çekirdek Hakkındaki Yorumlar

Deyimler ve ilginç hikayeleri nerden ve nasıl geldikleri yazarımızın akıcı anlatımı ve zengin kelime hazinesiyle harikulade bir şekilde anlatıyor

her sözün aslına vakıf olmak için çıktığı kaynağa bakmak lazım.iki dirhem bir çekirdek bize bu eylimin yöntemini göstiriyor.iki dirhem bir çekirdek bi büyük altın eder.şık giyinmiş insanlar için kullanılır.kitapta tam manasıyla iki dirhem bir çekirdek olmuş

atasözleri merklısı edebiyatçılar için bulunmaz bir eser.atasözlerinin hikayemsi bir üslup ile anlatılışı bir solukta okumamıza sebep.içinde neler yok ki: "abayı yakmak" tan "yok devenin başı" na,"aslına da hu nesline de hu" dan iki dirhem bir çekirdek"e birçok atasözü ve deyim var.

Prof. İskender PALA son birkaç yılda ardı arkasına kitap bombardımanına başladı ve bir anda piyasaya 20 kitap birden arzetti. Bununla da yetinmeyen başarılı akademisyen bir de yayınevi kurdu : L&M Yayınları. Şu an için 20 eseri bulunan yayınevinin tek yazarı da İskender PALA. Kendisini Divan Edebiyatı'nı halka sevdiren isim olarak anıyor. Bunda da haksız sayılmaz. Yayınladığı kitaba gelince, öncelikle ismi çok hoş : İki Dirhem Bir Çekirdek. Günlük hayatımızda böylesi deyimleri o kadar da çok kullanıyoruz ki artık bize normal bir söz grubu gibi geliyor. Oysa yazar yememiş, içmemiş ve araştırarak "hikayeleri ile deyimlerimiz sözlüğü" yakıştırmasını yaptığı bu nadide eseri ortaya koymuş. Alfabetik sıra ile tam 99 tane deyimin hikayesi kitapta yer almış. "Abayı yakmak" ile çıkılan deyim yolculuğu "Zerde ile zırva"da son buluyor. Bazı deyimlerin hikayeleri tam anlamı ile birer "fıkra" konumunda. Bunlara örnek olarak baklayı ağzından çıkarmak, diş bilemek, Halep ordaysa arşın burda, ipe un sermek ve ipin ucunda verilebilir. Türkler'in kıvrak zekalarının ürünü birçok deyim de yine kitapta yer bulmuş; bunlardan bir tanesi de kitaba isim babalığı yapmış. Dirhem ve çekirdek Osmanlı'da hassas ölçümlerde kullanılan ağırlık birimleri. O zamanki altın paranın ağırlığı da tamı tamına iki dirhem ve bir çekirdek gelirmiş. atalarımız birisine sen altın gibi değerlisin demek yerine iki dirhem bir çekirdeksin diyerek bu ince nükteyi ortaya koymuş. Böyle nice güzel öyküsü olan deyimlerimizle yeniden hemdem olmak için bulunmaz bir eser. Güzel dizgisi ve kapak renkler ile de kitabın albenisinden söz etmeden geçemeyeceğim. Türkçe'ye önem verenler, dilimizi daha yakından tanımak için mutlaka okunması gereken bu kitabı her kitapsevere tavsiye ediyorum.

Divan şiirini sevdiren adam İskender Pala'nın gayet güzel bir çalışması.Deyimlerin nasıl doğduğunu hikayelerini anlatmış.İnsanın hoşça vakit geçirirken bir şeyler öğrenebileceği iyi bir kitap olmuş.Kullandığımız deyimlerin nasıl doğduğunu merak edenlere iyi bir kaynak.

Anlaşılması güç olarak addettiğimiz deyimlerin ne kadar derin manalar ve ince düşüncelerin neticesi olduğunu hikayelerini okuyunca daha tereddütsüz hissettim ve bu deyimler konusundaki merakımı gerçekten giderdim.Nezaketten toplumbilime,mizahtan insan psikolojisine,bilimden eğitime birçok alanı kapsayan konu zenginliği,kolay anlaşılır bir dili ile kitabı okurken benim çevremdeki birçok insanı etkiledi."Kırk yıllık kani olur mu yani","Bulgurlu'ya gelin gitmek","Kabak başına patlamak" gibi dilimize pelesenk olmuş,meramımızı anlatabildiğimiz deyimlerin gerçek hikayelerini okumak,arkaplanını bilmek zihnimizde onları daha canlı tutuyor,kalıcı kılıyor.